Cafer Çelik

Düğün - Ölüm

Cafer Çelik

Düğün ekseriyetin, ölüm herkesin karşılaşacağı bir durum. Ölüm insanlıkla başlamış, insanlar oldukça devam edecektir. Peygamberler, sahabeleri, şimdiye kadar gelenler ölümle dünyadan göçmüşlerdir. .Ölümlerimizde onların yaptıklarını yaparsak uygun olanı, hayırlı olanı yapmış, sünneti yaşatmış oluruz.  .Peygamberimizin,sahabelerinin ölümleri bizler için örnektir..Yapılanlara  ekleme,yapılacaklarda eksiltme yapmak tahribat olur. Tahripkarlar suç işlerler, suçun karşılığı cezadır. Mükafat, ilahi esas ve sünnete uygun olarak yapılanlar karşılığıdır. Aslı olmayan, uyduruk şeyler yapmakla sevap kazanılmaz. Ölümde yapılacaklar herkesin yapabilecekleri, yapılan sünnete uygun olmalıdır. Ölümlerde ziyafet vermek yapılması gerekli değil, uyduruk şeydir. Köylerde eskiden cenazeye uzaklardan gelenlere yemek verilirdi. Yemeği de cenaze sahibi değil, yakınları verirdi. Köy yer, uzaklardan gelmişler, yemek ihtiyaç haline gelirdi. Şimdi gelenler nereden gelirlerse gelsinler, bir saat içinde oradan ayrılırlar, taşıtlar var. Yemek vermek cenaze sahiplerini milyonları bulan harcamalara sokmakta, çok kimseler bu masrafı karşılamak için borçlanmakta, kredi çekmektedir, yemek veremeyenler,  yapılması gerekli bir şeyi yapmamış, yapamamış durumuna düşüyorlar. Yapılmayan uyduruk, yanlış bir adet. Farzları yapmayanlar kınanmaz, yapamayanlar pişman olup üzülmez de gereksiz şeyin yapılmamasına üzülürler.   

Cenaze evine komşuların yemek vermeleri sünnettir. Onlar üzüntülüdür, yemek yapamazlar, birkaç gün yemek verilmesi hayırlı olur. Yemek ziyafeti adeti, hayırlı sanılarak yapılan hayırsız adettir.

Mezar yapımı da yapılan başka bir yanlış, mezarlıklar herkese ait yerler, yapılan mezar yüzlerce yıl orayı işgal eder, mermer ve masraflarda israf, cenaze sahibine külfet, isim yazılı bir baş taşı yeterli olmalı. Medine’de “Cenneti Baki mezarlığı “bin beş yüz yıllık, Medine vilayetimizden büyük, ayrıca dünyanın her tarafından gelip ölenlerde oraya defin ediliyor, yeni mezarlığın onda biri kadar, hiç büyütülmüyor. Toprağın özelliğine göre on-on iki yıl ara ile aynı yere cenaze defin edilirmiş. Bizde en fazla yüz yılda yeni mezarlığa ihtiyaç hasıl olur, eski mezarlıklar gibi buranın da bakımı ihmal edilir, şunca yapılanlar heder olur.                      

Arz edilen durumları yetkililer de düşünmeli, yapılanları yanlış görenler vasiyetlerinde ölümlerinde, uyduruk, gereksiz adet olan yemek vermemelerini, mezar yapımında fazla israflardan kaçınmalarını belirtsinler.

Düğünlerde bir saat kulanım, gelinlik, nişanlık için milyonlar harcanıyor. Yapılan harcamalar artarak devam ediyor, lüzumsuz başka şeyler çoğaltılıyor. Geniş imkan sahipleri düğünleri gösteriş yapmak için değerlendiriyor, yaptığı israflarla öğünüyor. İmkansızlar için çok çeşitli üzüntülere sebep oluyor. Allah’ın emri, Peygamberimizin sünneti diye nikahı kıyılan evliliklerin düğününde, emre, sünnete uygun bir şey yapılmadığı gibi, uygunsuz çok şeyler oluyor.

Bizim çocukluğumuzda köyde bir-iki çarşafı olan vardı. Bu çarşaflar gelinlik işini görürdü. Aynı çarşaf modeli geliştirilir, her vücuda uyar, herkesin hoşuna giden bir renkte seçilir, nişan elbisesi içinde benzeri şeyler düşünülerek israf önlenebilir.

İnsanımız israf yarışında, hem yakınıyor, hem de masrafları artırmaya, işleri zorlaştırmaya çalışıyor. Sadelikte huzur, Gördüğünü düşünmeden yapmaya çalışmakta zorluk, huzursuzluk oluyor.
 

Yazarın Diğer Yazıları