Cafer Çelik

Dolandırıcılar

Cafer Çelik

Küçük dolandırıcılardan bazılarının yakalandığı oluyor. Verilen cezalar yetersiz olsa da mağdur olanlar yeterli uğraşamıyor, uğraşanlarda avukat, çeşitli hallerle bir kısım masraflar zararı artırıyor, yine de dolandırıcılar cezalandırılmıyor, vatandaşın itimadı güveni sarsılıyor, çoğunun eline bir şey geçmiyor. Güçlü, etkili olanların çoğu hiç etkilenmiyor. Geçmişte bankaları boşaltanların isimleri dahi açıklanmadı, B. M. M. koltuklarında da benzer bir durum olduğunu hatırlıyorum. Almanya da çalışan işçilerimizin ne zorluklarla kazanıp, biriktirdikleri, yurdumuzda işletmeler, fabrikalar kurulsun, bizler gibi çocuklarımız yad ellerde değil, memleketimizde kurulacak iş yerlerimizde çalışsın düşüncesiyle kurdurulan şirketler boşatıldı, iflas ettirildi, geçmişte bazı partililerde benzeri şirketler kuruldular, verimli olanlar adlara geçirildi, fedakar vatandaşlara yine hileler yapıldı. Bu ve benzeri hallerle itimat, güven silinmez yara aldı. Emeklilerimizden birçoğu da emekli ikramiyesini böyle şirketlere kaptırdılar. 

Vatandaş, devleti tarafından korunmalı, dolandırıcıları cezalandırıcı, ağır cezalı kanunlar çıkarılmalı, güven sarsıcı haller memlekete, millete ihanet olarak cezalandırılmalıdır. Vatandaşımız tutumlu, tasarruflu, paraları var, devlet öncülük yaparak, güven vererek, üretim, imalat kurumları oluşturarak yatırımlara öncülük etmeli, her çeşit üretim, imalat her yıl artırılarak yurdumuz ham madde pazarı olmamalı, madenlerimiz taşıyla, toprağıyla değil, ayrıştırarak, üretimlerimiz çuvallarla değil, talep edilen paketlerle ihraç edilmeli, çok madenlerimiz yurtta işlenmeli, tonunu sattığımız fiyata işlenerek kilosunu aldığımız hale yurdumuzda getirilmeli, hem vatandaşa iş, hem mallarımız değerlendirilmelidir. 

Vazifeliler küçükten büyüğe kadar bulunduğu mevkide olan zararlıları, yapılabilecek yaralıları araştırmalı, zararlıları azaltıp yok etme, yararlıları artırıp çoğaltma gayretinde olmalı ilgililere raporlar sunmalı. Bizim iki-üç vilayetimiz kadar olan, üretim ve imalat pazarlayan devletlerin yaptıkları verimli halleri yurda taşımalıdır. İnsanımız dayanıklı, yurdumuzda her çeşit maden var, bitki yetişiyor. Noksanımız öncülük yapma gaye, gayreti olmayan yetkililerin yetersizliği… Bir zamanlar herkes aya gidiyor, biz yerimizde sayıyoruz! Diye halka sitem edenler çoktu. Halk suçlu gösteriliyordu. O milletleri göğe yükseltenler yetkilileri, yetkililer yükseldi de halk ayağına mı yapıştı. Bu millet vatanı, milleti için canını esirgemeyen millet…

Senelerce önce bir savıcı arkadaş, falanca Avrupa’dan geldi, bizde yanına gidelim dedi. Beraberce gittik, bürosu kalabalıktı, bir baştan sıra ile filme bakıyorlardı, sıra bana geldi, bende baktım, görülenler çıplak kadınlar. Bizim ihtiyacımız bunlar mı, bizde Avrupa’dan pislik taşınmış, peklerimizde kirletilmiş, Avrupa övgüsü yapılmış, yararlı şeyler görülüp örnek alınmamış, aramızda senelerce mesafe var diye, bilerek veya bilmeyerek millet kötülenmiş, yabancılar övülmüş. Milyonlarca öğrencimiz var, ihtiyaç duyduğumuz, duyacağımız sayıda dışa gönderebilirdik. Uçakla Avrupa dört, beş saat, yapılanları yapacağız, gelişmiş bilgiyi, tekniği yurda taşıyacağız. Nedense son zamanlara kadar yapılmamış, millet, memleket sevgisi köreltilmiş, birlik güven zedelenmiş, millette particilik hizmet yarışıcısı olması gerekirken, makam kapma, menfaat yapma yarışı haline getirilmiş, aile içi birlik, asayiş bozuklukları görülmeye başlamıştır. İnsanı kötü, zararlı hallerden koruyan bağ, Allah, ahiret inancıdır. Diğer yaratıklar bağlanarak, yanlış, zararlı şey yapmalarından korunulur. Bağdan boşanan yapabileceğini yapar.

Yazarın Diğer Yazıları