Cafer Çelik

Devletimiz

Cafer Çelik

Devletimiz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, büyük dünya devleti olan, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Balkanları içine alan, üç kıtaya altı yüz yıl hükmeden Osmanlı devletinin devamıdır. Adı geçen yerlere dil, din, ırk, renk ayırımı yapmadan eşitlik, adalet, huzur götürmüştür. Bugün bu yerler üzerinde diliyle, diniyle yaşayan çok sayıda devleler Osmanlı adil yönetimin açık kanıtıdır.  

Şer-hayır mücadelesi insanlıkla başlamış, devam etmiş, devam edecektir. Her hayırlı durumun karşısına şerliler çıkmış, çıkacaktır. Osmanlı adil yönetimini de yok etmek için çeşitli şekiller asırlarca denenmiş, hizmet görünümlü, hıyanet kurumları oluşturulmuş, temiz niyetli kimseleri de kullanılarak amaçlarını gerçekleştirmişlerdir.

Osmanlıların son zamanında başa geçen, görüş ufku geniş, yeniliklere açık, sarsıntı geçiren devleti, o karışık zaman diliminde, bir parça toprak kayıp etmeden, devleti çatışmalardan koruyarak, gerekli yeni kuruluşları artırarak otuz yıl idare eden Abdulhamit Han, Osmanlıyı gençleştirecek, dinçleştirecekti. Şer güçlerin çalışmalarını engelliyordu. Abdulhamit Han, devleti çatışmalardan korumuş, koruyacak; diğer devletler birbirleriyle savaşarak yıpranacak, en güçlü Osmanlı kalacaktı.

Zararlı faaliyet gösterenler en büyük çalışmalarına engel olarak dahi padişahı yıpratmak, yönetimden uzaklaştırmak için her türlü faaliyetleri artırdılar, iyi niyetli, noksan düşünen kimseleri de kullandılar. Makamı, menfaatı, millet-vatan yarar ve zararından önde tutanları da kullanarak padişahı yönetimden uzaklaştırarak bu millete en büyük hıyaneti yaptılar. Büyük devlet dağıldı, yönettiği bölgeler şunca zaman geçtiği halde huzur bulmadı, devlet gibi görülenler de kendi başına buyruk olmadı, güçlü devletlerin uyduluğundan, haraç vermekten, köle durumundan kurtulamadı.   

Müslüman milletlerin güç bulmasını, kendilerine uydu olmadan kurtulmasını istemeyen yabancı güçler, faydalı gelişmeleri, öncülük edenleri engelleyip yok etmek için her şeyi yaparlar, bazı makam, menfaat düşkünlerini, onlar vasıtasıyla tam düşünemeyen kimseleri de kullanırlar. Son (10-15) yıldır kısmen devlet bütünlüğü sağlanmış, sanayide, imarda, savunmada büyük başarılar sağlanmış, millet temsilcileri üzerinden baskı kaldırılmış, uydu devletlik son bulmuş, memleket-millet zararına olanlar, olacakları önleme politikaları, Suriye’de Amerika, Rusya’ya karşı oldukları halde uygulanmış, başarılı olunmuş, denizlerde haklarımızı korumak için gerekenler yapılmaya başlanmış, terörle mücadelede başarılar sağlanmış, virüse karşı başarıda en önde devletler arasına girilmiş, Libya’da haklı olan, halkın temsilcilerine destek olunmakta,(173)devlete yardımda bulunulmuştur. Milyonlarca mağdur korunmakta, yardım olunmaktadır.

Geçmişte Cezayir de bir milyon Müslüman’ı şehit eden Fransızlar, Süveş kanalını işgal eden İngilizler B.M.desdeklenmiştir. Yardım edilen devletlik den, yardım eden, istenenini yapan devletlikten, devletinin yararına olanı yapmaya, zararına olacakları gören, önlemeye çalışan devlet olmuşuz. Bu durumları tüm dünya görürken bir kısım kimselerin görmemesi, olumlu hallerin öncülerinin sevilmemesi, övülmemesi çok şaşırtıcı. Abdülhamit Han’a yanlış yapanlar, millet-memleket düşmanlarına alet olanlar çok pişman olmuş. Sonunda pişman olmamak için araştırmak, iyi düşünmek, neye karşı, neyin yanında olmaya öyle karar vermek gerekir.

Yazarın Diğer Yazıları