Cafer Çelik

Çocuklar-Gençler

Cafer Çelik

İnsanlarımız çocuk sahibi olmak isterler. Evlilikte en önde gelen gaye çocuğun olmasıdır. Çocukla nesil devam edecek, büyütürken çekilen zahmetlerin karşılığını çocuklar saygı, sevgi, hizmet, yardım olarak gösterecek, geçmişlerine rahmet okuyacak, uygun davranışlarıyla rahmet okutacaktır. Geçmişte yerleşmiş kültürün etkileşimiyle, ana-baba fazla ilgilenmese de çocuklar-gençler uygun halleri yapar ve yaşatırken, zamanımızda kültürümüzün etkisi azalmış, yapılması gereklilerde noksanlaşma hızla artmaya başlamıştır. 

İnsanlarımızın çoğunda çocuğun dünyevi hayatında makam-menfaat ı için yapılması gerekliler zorlanarak da yapılmaya çalışılırken, insanı-İslami hasletlerin silinmesine seyirci kalınmakta, çere aranmamakta, tedbirler düşünülmemektedir. Bu yanlış gelişmeler, çocuk isteğini zedelemekte, çocuk sahibi olmanın lezzet değil eziyet olduğu, dille söylenmese de halle sergilenmektedir. Geçmişte çok dar imkanlarda çocuk sayısını azaltma düşünülmezken, o zamana göre daha imkanlı olan zamanımızda çocuk sayısı birle-ikiyle sınırlanmaya çalışılmaktadır.

Hiç çocuk istemeyen sesler duyulmakta, bazıları da çocuklarının olmasına sevineceklerine yakınmaktadırlar. Bu olumsuz hallere sebep, çocuklarda görmek istedikleri sevgi, saygı ilgiyi görememeleri midir? Ana-babaların yapmaları gereklileri yapmada ihmalleri mıdır? Çocukta uygun hallerin oluşmasında çevre de önemlidir. İnsanımızda oluşan çevre ile ilgilenmemede uygunsuzluğu artırır. İnsan diğer yaratıklardan farklı olarak çevre ile ilgilenmeli, uygunların artması, uygunsuzların azalması için çalışmalıdır. Topluluklar oluşturmalı, sebepler bulunmalı, önleyici tedbirler almalıdır. Her canlı neslini devam ettirmek için yapabileceklerini yaparken üstün yaratık insan, yalnız kendi neslini değil, tüm canlıların ıslahını gaye edinmeli, gayretli olmalıdır.

İnsana meleklerden üstün olma, ilahi esaslara uymazsa en adi yaratıktan da aşağıya düşme sahası açıktır. İnsani-İslami esasları bilmeye, inanmaya, gereğini yapmaya-yaşamaya özen gösterdikçe yücelecek, bu esaslardan uzaklaştıkça üstün hasletlerini kayıp edecektir.

İnsan başıboş bırakılmamıştır. Düzgün şekilde, üstün kabiliyetlere sahip olarak yaratılmıştır. Neleri, nasıl yapacağı ilahi yasalarda belirtilmiş, peygamberler tarafından duyurulmuş, uyulmuş, uygulanmış, örnek olunmuştur. Yaratan son resul Hz. Muhammed (s.a.v.)e kadar gelen nebi ve resul tarafından duyurulan, insanlığı huzurlu kılacak, ahrette ebedi saadete erdirecek emir ve yasaklarının tahriften korunmuş esaslarını, kıyamete kadar insanlığı huzurlu kılacak, ebedi saadete erdirecek esaslarla tamamladığı KUR’AN ilahi esasları orijinal olarak elimizdedir. Bu ilahi esasları bilir, inanır, uyar, uygularsak uygunlar artacak, uygunsuzlar azalıp, yok olacaktır. HER ASRIN HER DERDİNE ÇEREDİR KUR’AN; KUR’AN’DAN UZAKLAŞILIRSA CANAVARLAŞIR İNSAN. (Ali Ulvi Kurucu)

Yazarın Diğer Yazıları