15 Temmuz olayı
Cafer Çelik
Büyük bir felaket olacaktı, milletimin cesur, fedakar tepkisi, yöneticilerimizin anında kararlı öncülüğü, emri, meydana atılışı, karşı duruşu, memlekette büyük ve çok sürecek bir iç savaşı önledi. Darbeciler, askeriyede, emniyette, adliyede, her kurumda yeterinden fazla teşkilatlanmışlar, vatandaşlardan düşünmeden, yalan, yanlış, zararlı telkinlere uyan, yönetime makam-menfaat hırsıyla karşı olan, grup menfaatı için memlekete zararlı olacak her hale destek olmadan çekinmeyecek az da olsa bir grup, geçmişte olduğu gibi bugünde var.
Memleket-millet faydasına olanlara göz yuman, zararlı gelişmelerinin neticesini düşünemeyen, hesap edemeyen vatandaşlarımız inadına yararlı olanlara karşı durma, meydanda görünmeyen millet düşmanlarının amaçlarına alet olmaktan çekinmemektedir.
Geçmişte “İtikat ve Telaki”,”Jön Türkler “gibi bazı gruplar, Osmanlıyı gençleştirmek, dinçleştirmek, dünyada etkinleştirmek amacıyla, memleket-millet sevenler tarafından kuruluyor. Bu grupların içerisine dış güçler ve düşman güçler tarafından kullanılanlar sızıyor, yararlı olacaklar, zararlı olacaklara alet oluyor. Dünya devletinin parçalanıp yok olmasına, halkının telef olmasına sebep olunuyor.
Bizim, bizden başka dostumuz olmadığını her halde görüyoruz. İçimizde en ufak ihtilafımızda taraflar dıştan destek görüyor. Yeter ki ayrılık artsın, çatışma gelişsin, memlekette birlik oluşmasın, ilerleme, güçlenme olmasın.
“15 Temmuz Olayı”milletin, yöneticilerin tam zamanında etkin tepkisi, Allah’ın yardımı ile yok edilmeseydi, çatışma devam etseydi, millet düşmanları taraflar arasına sızacak, çatışmayı artıracaklardı. Böyle bir ortamın oluşması önlendi. Şehitlerimize rahmet olsun. Gazilerimizden Allah razı olsun. Milletimizin uyanıklığı, yöneticilerimizin yerinde, cesurca kararlılığı daim kılınsın.
İnsanımız yüksek kabiliyettedir. Düşünse, araştırsa, görse, uygun kimseleri dinlese yanlış ve zararlı telkinlere kanmayacak, alet olmayacaktır. Başka araştıramıyorsa dış güçlerin destek olduğu çok durum zararımızadır. Zararı, yararı onların tutumuna göre tespit edebiliriz.
Adalet, demokrasi, insan hakları söylerler. Söylediklerini uygulamazlar. Kıbrıs, Filistin, Azerbaycan meselesindeki tutumları açık örneklerdir.
Kurulan her kuruluşu, güçlenmeye başlayınca, dikkatla izleyen düşman güçler onların içine sızma yollarını araştırır. Onların içerisine elamanlarını yerleştirir. Bu elamanlar önceleri tasvip gören fedakarlıklar yaparlar. Birbirleriyle yardımlaşarak etkin makamları ele geçirirler. Yararlı olmak isteyenleri kenara itip, yönetimi ele alırlar, yararlı olmak için çalıştıklarına inandırılan kuruluşları zararlı amaçlarında kullanırlar. Zararlı olmak isteyen güçlerin arkasında devletler vardır. Devletler tarafından her türlü maddi, teknik yardım alırlar.
Çoğu kuruluşların önü hizmetken, sonu hıyanet olur. Tarihimizde çok örnekler olmuş, görülmüştür. Nice ilim adamlarını, ideal kimseleri engellemiş, kullanmışlardır. Uyanan pişman olanlar olmuş, İş olduktan sonra pişmanlık faydasızdır. Fayda her oluşu bilme, aynı duruma düşmemek için devletçe, milletçe çok yönlü araştırarak öğrenmek, tedbirler almak, aldanmamak gerekir. Memleketi yönetenler her gelişmeyi izlemeli, yangın kıvılcım halindeyken söndürülmeli, böyle görünümü hizmet, amacı hıyanet olan gelişmeden önlenmelidir. Makam, menfaat için fertler de her gelişme içinde iyice araştırmadan yer alıp zararlı kuruluşlara alet olmamalıdır.
