Bilir misiniz…
Yada tarih kitaplarında rast gelmiş miydiniz?
Kurtuluş Savaşı sırasında Yunanlılar savaş hilesine başvurarak yerli Rum ve Ermenileri “Allah Allah” diye Türklerin üzerine saldırtmıştır…
Aynı sahneyi önce İngilizler, Kudüs’ü işgal ettiklerinde yaşatmış ve Hindistanlı Müslüman askerlerini,
Türklerin üzerine “Allah Allah” diye göndermiştir…
“Zeka oyunları” bazen silahtan daha çok zarar verir…
Yunan dış düşmandı…belliydi, biliniyordu….
İngiliz baş düşman….belliydi, biliniyordu…
Rum ve Ermeniler iç düşmandı… belliydi, biliniyordu….
Peki günümüz de…
Bugün; her gün alışverişe gelen komşusuna sattığı ürünü normal fiyatın 2-3 katını çekmek, ahlakın en karanlık uçurumlarına kadar yuvarlanmışlığın bir göstergesi değil midir?
Malatya’da 1 milyon 300 bin TL’ye sözleşmesi imzalanan bir dairenin fiyatı 2 gün sonra tek taraflı iptal edilerek dairenin fiyatı 2 milyon TL’ye çıkartılıyorsa bu ahlaksızlığı ne ile ifade edebileceğiz?
Dış düşman belli, biz içimizdeki hainlere bakalım….
Dış düşman belli….içimizdeki sürekli kimlik değiştiren fırsatçı alçaklara bakalım…
***
Şu hikayede anlatılır tarih kitaplarında….
“Bir zamanlar Rus sefiri İgnatiyef İstanbul’da bir olay çıkarabilmek için bir takım casuslara ve hatta iyi
Türkçe konuşan gayrı Müslimlere sarık ve cübbe giydirerek halkı tahrik etmiş”…
Peki günümüz de …
Şimdi gayri Müslimlerin sarık ve cübbe giymesine gerek yok…
Dış düşmanların sarık giydirecek gayri Müslim arama gibi bir dertleri de kalmadı…
Dert kendi içimiz de….
Ekonomik sıkıntılarda azıcık fırsat bulanlar ya malı stokluyor ya da malını 3-4 katı fiyata etiketliyor…
Bu ahlakı da, yani kendi vatandaşını tokatlamayı, vurgunculuğu da her halde Rus Sefiri memlekete miras olarak bırakmamıştır….
Şu anda vatandaşı; bir çuval çürük ceviz içinde bulunan sağlam cevizi el yordamı ile buldurmaya zorlamayı da her halde dış düşmanlar ayarlamadı…
