Burhan Karaduman

Tabela önünde fotoğraf vermeye benzemez bu işler, kalkın hesap verin!..

Burhan Karaduman

Olay Cumartesi sabah saatlerinde yaşanıyor… 

Evinde rahatsızlanan 71 yaşındaki kadın yakınları tarafından Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülüyor.  

Hastanın bilinci yerinde ve yakınları ile konuşuyor, tepki veriyor.  

İlk müdahale yapılıyor ve hasta yakınlarına “Yoğun bakımda yer yoktur” denilerek, özel bir hastaneye ambulansla gönderiliyor.  

Kadının kalbi özel hastanede duruyor. Müdahale ile tekrar yaşama döndürülüyor. Sonra hasta yakınlarına deniliyor ki, “Yoğun bakımda yer yoktur.” 

Sonra hasta ambulansla üçüncü adrese, başka bir özel hastaneye götürülüyor. 

İşte bu hasta yoğun bakımda 1 gün kalıyor ve hayatını kaybediyor. 

Allah rahmet eylesin.  

Dilerim;  bu zincirlemeye neden olanların yakını böyle bir sonla hayata veda etmez. 

*** 
Hikaye öz ve kısa olarak bu şekilde. 

“Dünyaya örnek sağlık hizmetleri” konusunda haklı olarak övünüyoruz, eyvallah.  

Koronavirüs döneminde “aşkla çalışan” bir sağlık camiamız var, eyvallah. 

Ancak… 

Yukarıdaki örnek üçüncü dünya ülkelerinde bile yaşanmaz.  

İki hastanenin “ölü üzerimizde kalmasın” diye mücadele ettiğine dair bir tablo önümüze çıkıyor. 

3 hastane arasında bir birlerinin yoğun bakımından habersiz bir durum söz konusu. 

Koordinasyon sıfır.  

Bu sorumsuzluktur… 

Ayıptır… 

Yazıktır… 

Çirkinliktir… 

Türkiye’de verilen bunca emeğe, bunca örnek sağlık yatırımlarına yazık değil mi?  

*** 
Yukarıdaki hikaye Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın önüne konsa, yukarıdaki olay Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca’nın önüne götürülse;  Malatya’da gidecek olan cevabı biliyorum, “Külliyen yalan, böyle bir olay yoktur. Hasta yakınları tüm çabalarımıza, ısrarlarımıza rağmen kendileri hastayı götürdü” diyeceklerdir.  

Maalesef… 

Böyle diyeceklerdir. 

Çünkü;  

Sıkılma yok… 

Utanma yok… 

Belki de bir açıklama yapacaklardır; “Sonuç açıklanacak” diye… gidiş o gidiş. 

*** 
Hatırlayınız… 

Tarih 17 Ağustos 2020 

Yer; Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi.  

Koca hastanenin oksijen tanklarındaki oksijen bitmiş ve yoğun bakımdaki hastalar başka hastanelere taşınmıştı.  

Üçüncü dünya ülkelerinde olabilecek bir hata bile değil.  

Ama halen kamuoyuna bunun hesabı verilmedi, soruşturmanın sonucu açıklanmadı.  

Unutturduklarını sanıyorlar.  

Çünkü; 

Sorumsuzluk diz boyu… 

Tas kayıp... 

Atanmışlardan korkan bir atayanlar tablosu var.  

*** 
Çok değil… 

3 hafta önce Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yine bir hasta vakası yaşanmış ve durum adliyelik olmuştu. 

Hastanelerin acil servislerinde her gün yaşanan, Hasta yakını-doktor arasında sözlü tartışma nedeniyle Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesinin tüp geçit koridorundaki tabela önünde basın açıklaması yapılmıştı. 

Mekan reklamı… 

O açıklama da, “Hasta yakınlarının baskısı ile doçent doktor ölen hastaya 10 dakika kalp mesajı yapmış ve psikolojisi bozuldu” denilmişti. 

Sonra tıpçıların gülerek dinlediği o cümleyi Malatya Tabip Odası açıklama yaparak düzeltmişti: “Ölen hastaya 45 dakika müdahale edildi” diye. 

Hangisi doğru? 

Aslında ölen hastaya 45 dakika müdahale edilmesi tıbbı bir gerekliliktir.  

Bunun da Malatya’da bilinmediğini öğrenmiş olduk. 

Halkı takmamak… 

Vatandaşı saymamak… 

Güç sarhoşluğu… 

Böyle nereye kadar gidilecek? 

Yazarın Diğer Yazıları