Malatya’dan gerçek bir hadise…
Yıllar önce Malatya’da tanınmış bir kişi (?) hiçte hoş olmayan bir durumu yaşamış olarak gündeme gelmişti.
Arayanlar şunu diyordu; “Kendimden şüphe ederim, ama ondan asla şüphe etmem”
Arayanlar inanamıyordu; “Ben ahlaksızlığı yaparım, ama o adam asla yapmaz”
Yani şunu diyorlardı; “Biz pisliği yaparız, ama o asla pislik yapmaz”
Şeytan Malatya’da bayram ediyordu.
Şeytan şeytan olalı bu kadar şeytanlık yapmamıştı bu memlekette.
Adam pisliğin içine girmiş, ahlaksızlığı var, yaptıkları pisliğin kamera kayıtları var, telefon kayıtları var, adamı tanıyanlar kendilerinden şüphe ediyor, ama ondan asla şüphe etmiyorlar, adamı adeta kutsamışlardı.
Kutsal ahlaksızlığın tarifini görüyordum.
Akıl durması.
Arayanlar öyle köylü-kenar mahalle sakinleri değildi, koca koca adamlardı, kravatlı, üniversite görmüş, toplum içinde itibarı olan adamlardı.
Şeytanın düzeni bu olsa gerek!...
Onlara şu soruyu soramadım; “Maden siz ahlaksızsınız, o ahlaklı. Peki sizi niye ahlaklı yapmadı?”
Eğer bu hadisenin içeriğini yazmış olsaydım, beni Malatya merkezde taşa tutarlardı.
Gerçi yazsaydım da kimse gerçek olan içeriğine inanmazdı.
Çünkü, “Ben ahlaksızlığı yaparım, ama o ahlaksızlık yapmaz” diyerek insanları kutsayanlar halen çoğunlukta.
Yazık!..
***
Kutsal olan İSLAM’dır
Kutsal olan Kur’an-ı Kerim’dir.
Yüce olan Peygamber Efendimizdir.
Hiçbir kurum ya da kurum lideri / liderciği kutsal değildir.
Bilmem anlatabildim mi?
Sakın ama sakin gözünüzü kapatmayın.
Gözünüzü açtığınızda İMAM diye bildikleriniz, PAPAZ çıkabilir.