Yeni Malatyaspor’un durumu “yoğun strese” sebebiyet verecek nokta da. Malatyalılar için “Adil olmayan” bir durum. Her yıl sezon sonu insanı hasta eden yoğun stres ve heyecan!..
Taraftar kalpten gidecek!..
Biz yine de Yeni Malatyaspor futbol takımındaki “Kadromuzla” idare edelim. Beterin beteri varmış....
***
Düşünün...
Memleketin “İdari kadrosu” yada “Temsilci kadrosu” aynı zaman da “futbol kadrosunu” da oluştursaydı, halimiz ne olurdu?
Saç baş yolardık.
Eğer idari ve temsilci kadrodan futbol takımı kadrosu kurulmuş olsaydı, kesin her maç yenilirdik, hanemize bir tek gol yazılmazdı.
Mesela;
Forvetimiz gol atacakken direk topu tribünlere atar.
Stoperlerimiz gelen topu direk bizim kalenin ağlarıyla buluşturur.
Kalecimiz gelen topları elleriyle alıp kale içine yuvarlanır.
Orta saha oyuncularımız, gelen topu direk tekrar bizim ceza alanına yönlendirirler.
Velhasıl... bizim “İdari kadro” ve “Temsilci kadrosu” ile kurulacak bir futbol takımı gördüğü her topu bizim kalenin ağları ile buluşturur.
Bizim takım, kalemiz her gol gördüğünde rakip takımın oyuncularını sırtlarına alarak saha içinde sevinç turu atar.
Şimdi merak etmişsinizdir... Peki teknik direktör ne mi yapardı?
Bizim hocamız da kalemize giren her topdan sonra “top gibi zıplayıp” sevinç göz yaşları döker, takımımızı takdir eder.
***
Tabi bir de taraf / taraftar / tarafgirlik işi var.
Bütün bu kadar “film-fırıldak çevrilen” memlekette “taraftarsız iş olmaz.”
İşte o taraftarlar; kalemize her top girdiğinde, “Bizim takım şampiyon, En büyük takım bizim takım” şeklinde slogan atıyorlar.
Çünkü bu memlekette “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” diye bir inanç kalmamış.
***
Arsızın, hırsızın, ihanet edenin, namussuzun “BENDENDİR” diye korunduğu, şöhret kazandığı, “Takıma kaptan yapıldığı” bir memlekette topun yuvarlak değilde kare olduğuna bile inanırlar.
