Asiye Türkan Aile Danışmanı / İlahiyatçı

Sabreden Nezaketle Taçlanır

Asiye Türkan Aile Danışmanı / İlahiyatçı

Aile, içinde mutluluk çeşmesinin aktığı, göz aydınlığı eşler ve çocukların olduğu adeta insanı hayata bağlayan bir nefes hükmündedir. Dünyanın koca yükünü yalnız kaldırmak hiç kimsenin yapabileceği bir şey değildir. Sırtımızdaki ve gönlümüzdeki yükü paylaşacak iyi bir yol arkadaşına her birimizin ihtiyacı vardır.

Aile; iç huzurunu yakalamış bireylerin birbirlerinden her konuda destek alması, birbirlerinin örtüsü olması, hayırda birbirleriyle yarışıp, birbirlerine dayanması, biri gidince diğerinin ayakta duramaması, biri olmayınca öbürünün de yarım kalması halidir.

İç huzurun yakalanmış olması, sabır ve şükür arasında bir hayat iledir. İzzetin, kurtuluşun, başarının anahtarı sabır ve şükürdür. Sabır; aklın gerektirdiği hallerde nefsi hapsetme, kendine hakim olmadır.

İman yolunun başlangıcı sabır imtihanı ile başlar. Evlilik de sabır imtihanların en önemlisidir. Zira en büyük sorumluluk insanın öncelikle kendisine akabinde ehline yöneliktir. Yakıtının insanlar ve taşlar olduğu ifade edilen cehennem ateşinden öncelikle kendimizi arkasından ehlimizi korumamız emredilmiştir.( Tahrim:6)  

O halde korunmak Allah’ın emirlerine uymak ve itaat edip sabretmekledir. Allah’ın haramlarından sakınmak sabırsız mümkün değildir. Kötü ahlakı bırakmak, temiz ahlaka uymak sabır ister. Adım adım insanı günaha teşvik eden şeylerden sakınmak ancak sabırla mümkündür. Sabır olmadan günahlardan kaçmak zordur.

Sabır; musibet anında dayanmaktır, zıddı acelicilik ve dayanıksızlıktır. Savaştan kaçmayıp ayak direme, sabırdır; zıddı korkaklık ve firardır. Sır saklama, dili gereksiz sözlerden koruma sabırdır; zıddı boş boğazlıktır. 

SABIR, uzun ve meşakketli, bela ve musibetlerle yüklü yolda nefsin istek ve şehvetlerine, zayıflık ve noksanlıklarına, bıkkınlık ve aceleciliğine sabretmektir.

Şehvet ve arzulara, zayıflık ve noksanlıklara, cehalet ve su-i niyetlere, hakikatten dönmelere, kibirlenmelere ve kendini beğenmişliklere, hemen neticeye ulaşmak için aceleciliklere sabretmektir. 

Sabır; zorlukta da, kolaylıkta da Allah ile olan irtibatı devam ettirmeye, takdir-i ilahiye teslim olmaya, her şeyi huzurla, güvenle, huşu ile Allah’a havale etmektir. Rahman, sabredip salih amel işlemekten, cihad edip sabretmekten, sabredip takva sahibi olmaktan bahseder. (Hud 11) 

Aceleci olmaya sabır ve sebat edildiği gibi, yapılanlara aynısıyla karşılık vermeyip; kötülüğe iyilikle mukabele etmemiz emredilmekte, bununda kolay bir iş olmadığı, ancak sabır edenlerin bunu yapabileceği belirtilmektedir. 

Rahman birçok ayetinde, Allah sabır edenlerin ortaya çıkması için onları belalarla, korkudan, açlıktan yana, mallardan, canlardan ve ürünlerden yana eksiltme ile imtihan edeceğini söylemiştir. (Nahl 110, Bakara 250, Taha 130, Al-i Imran 142)

Sabır hayatımızda bu kadar önemli ve aile de en büyük imtihanımızken hayatı çekilir kılan bizlerin üslubudur. Nezaket kuralları Rabbimin vahyinin insanlar arasındaki düzeni oluşturan en önemli görevleridir. O halde her söylem zarafet kuralları içinde olmalıdır. Nezaket ve zarifliğin uyum içinde olması zarif olmaktır. Hareketin zarafet üzere yapılması, o harekete bereket katar. Bu bereket ilgiyle, bilgiyle, fedakarlıkla, vermekle, gayretle çoğalır. 

Oturmasını, kalkmasını, hayata bakmasını, çalışmasını, dinlemesini, söz söylemesini hasılı bütün ilişkilerini zarafetle yapanlar gönülleri fetih edecektir.

Hayatın yaşanılır olması zarafetin dışa yansımasıyladır. Her söze zarafet kalite katar.  

Sözün zarifçe söylenmesiyle şiir, rengin zarifçe kullanılmasıyla resim, taşın zarafetle işlenmesiyle mimari, sesin zarafetle nağmelerle birleşmesiyle şarkı oluşur. 

En güzelini yapanlar da sanatkarlardır. Evlilik te geçim sanatıdır. Bunun yolu da zarafetten geçer. Zarafet ise en çok bize yakışır!

Zerafet; yüzümüzdeki gülümsememizle, dilimizdeki güzel söylemlerimizle, bakışımızla, saflığımızla, iyi düşüncelerimizle, duygularımızı doğru ifade edişimizle, mutlu etmemizle oluşur. 

Mutlu olmak, değişime ve gelişime açık olmakla, kendimizi yeniliklere kapatmamakladır. Her baktığımızda güzeli görmekledir. Mutluluğumuzu başkasının eline vermekledir. Mutluluğun yolunu devamlı aramakla, emek vermekledir.

Güzel bakmalı, doluyu görmeli, boşu doldurmalı, gülümsemeli, huzur vermeliyiz. Aslında uslubu zerafetle kullanmak geleceğin, umudun, ümidin diğer adıdır. Hasılı, sabreden nezaketle taçlanır.

Ves-selam

Yazarın Diğer Yazıları