Ali Yiğit

Toplumsal duyarsızlık

Ali Yiğit

Bananecilik.. Bana değmeyen yılan bin yaşasın..

Toplumsal duyarsızlığın tavan yaptığı günleri yaşıyoruz dersek yalan olmaz sanırım..

Toplumsal duyarsızlığa bazı etkenlerin etkili  olduğu bilinen bir gerçek diyebiliriz..

Şimdi durup dururken başını belaya mı sokacaksın..

Görmedim de geç..

Konya da Piri reis  parkında Kadir Demir adlı gencin şiddet gören bir kadına yardım etmesi sonucu çıkan arbedede şiddeti uygulayan kişinin ölümü..

Daha sonra  şiddet gören kadının  Kadir Demir'i suçlu göstermesi ve Kadir Demir'in katil damgası yemesi..

Toplumsal duyarsızlıklar da önemli etkenlerden bir tanesidir..

Mesela kayıp bir cüzdanı bulup sahibine verdiğinizde hırsız suçlaması ile karşıya karşıya kalınması..

Bu gün okuduğum bir kıssayı anlatmakla yazıyı sonlandırıp yorumu sizlere bırakmak isterim..

Aslında var olan her türlü suçlamaları göz önüne alarak yine de duyarlı olmamız gerekir diye düşünenenlerdenim.

Bananenicilik neme lazımcılık devam ettiği sürece  şehir yaşanmaz hale gelir..

Ortaokulda öğle arası çarşıda gezerken yerde cüzdan bulmuştum içinde epey miktarda para da vardı, sahibinin kimliği de vardı. Şeytan dürtmüştü al parayı diye ama haram lokma yemedik elhamdülillah, sahibini bulurlar diye karakola götürdüm, uzun süre beklettiler beni.

Tabi o esnada derse filan da geç kaldım, zaten çocukluktan beri hep karakollardan polislerden korkmuşumdur iyice titremeye başlamıştım. Abi dedim benim dersim var okula gitmem lazım olmaz mı? Polis abi, cüzdanın sahibi bulunmuş bekle gelsin, sen verirsin diye bekletiyoruz.

Neyse koskoca polis bekle diyor, emrine uymazsam hapse gireceğimi düşünüyorum o zamanlar, mecbur korka korka bekledim, yarım saat civarı sürdü gergin bekleyişim, sonunda abi geldi gel bakalım içeri dedi, dedim ızdırap bitti en azından hemen gireyim çıkayım da gideyim şuradan.

İçeri girdiğim an sahne inanılmaz, kırklı yaşlarında pos bıyıklı kilolu bir amca amirin önündeki sandalyede oturmuş derin derin nefes alıyor, cüzdanını bulmuş olma sevinci yerine bir kızgınlık ifadesi var suratında.

Sonra az önceki abi tekrar geldi üstümü aradı 1₺ harçlığım vardı cebimde o gün için, o zamanlar büyük para benim için ama o 4 simit alınıyor o paraya. Amirim 1₺ çıktı sadece dedi, pos bıyıklı amca olsun ne kadar kurtarırsak kârdır dedi aldı parayı elimden.

Ben iyice şok oldum tabi, abi o benim harçlığım demeye kalmadan sus hırsız diye bağırdı pos bıyıklı amca, sus paranın kalanı nerde söyle dedi. Ne parası ne oluyor derken küçük bir çocuğun korkuyla yapacağı şeyi yapıp ağlamaya başladım.

Bak bir de ağlıyor hırsıza bak üste çıkacak, korkum iyice zirveye ulaşmış ne diyeceğimi de bilmiyordum, konuşmaya da takatim yoktu. Susmayı tercih ettim, ne kadar tercih denebilirse…

1 saatten fazla olmuştu artık nerdeyse okul bitmek üzereydi servise de geç kalırsam 10 km köye yürümek zorunda kalabilirdim. Yalvar yakar çıkmak istedim, amir insaflıymış azıcık, bak almamış işte çocuk alsa niye getirsin buraya cüzdanı hem dedi, zorla ikna etti adamı.

Karakoldan çıkış anım var ki, sanki nezarette 70 yıl yatmış gibiydim, çıkar çıkmaz okula koştum, ders bitmek üzere tabi.

Müdür bey bir güzel geç kalma azarı attıktan sonra dinlemeden ceza verdi, önce sonra derse gönderdi, sınıfa girdim ama hâlâ ayaklarım titriyor, geçtim sırama oturdum, olay üzerine düşündüm epey süre, hâlbuki iyilik yaptım dedim niye böyle oldu ki…
 

Yazarın Diğer Yazıları