Ali Yiğit

Nerede savrulduk

Ali Yiğit

Mümin için tek hakikat Allah’ın emir ve yasaklarına uymak ve içindeki ilahi birliği sağlamaktır..

İnsan kendini bilirse içindeki ilahi birliği sağlar ve hakikati sekülerizm'e ve politikaya kurban etmez..

İslam filozofu Ayne'l-Kudat'ın söylediği üzere, aslında sadece bir ödül var, onu hakikaten arayan ise çok az. Kendimizi bilirsek yani içimizde ilahi birliği sağlarsak varlığımızı dönüştürürüz. Sonra zaten o iyiliği ve Allah vergisi bilgiyi dünyaya siyasi, iktisadi, ahlaki ve dini sahada yayarız..

Mümin için hakikat tektir..

Mümin haksızlık kimden gelirse gelsin karşısında olacaktı..

Ancak politika uğruna hakikatler perdeleniyor adaletsizliklere  göz yumuluyor haksızlıklara ses çıkartılmıyor..

Mensubu olduğu siyasi partiyi hakikat üstü görmek, bağlı bulunduğu  cemaati dokunulmaz kılmak, yapılan haksızlıklara göz yummak bizleri hakikatten uzaklaştırdı..

Toplumun ahlaki değerlerini yozlaştıran uygulamalara ses çıkartmamak, ailenin temeline dinamit koyan yasalar, birkaç feministe şirin görünmek için evlilik dışı yaşamı meşru kılan açıklamalar. Ve bu açıklamalara toplumdan çok az sayıda insanın ses çıkartması..

Yani hakikate aykırı  eylem ve hareketlere toplumun sessiz kalması  manevi yarayı daha da derinleştirmekte..

Hakikate aykırı eylem ve hareketlere  icra makamından tepki gösterilmemesi hatta bizzat icra makamı tarafından desteklenmesi hakikatin boynunu büküyor.. İşte savrulduğumuz noktada tam burası..

Yanlışa yanlış diyememe yani hakikati politikaya kurban etmek de diyebiliriz..

Son dönemlerde her şeyin politika üzerinden değerlendirilmesi, eleştirilerin hakikat üzerinden değil de politika üzerinden yapılması hayatın akışı sanki tamamen politika üzerinden devam etmesi toplumda ayrışmalara sebep oluyor diyebiliriz..

Benim partim yanlış yapmaz,  mantığı veya körü körüne bağlantı kafayı kuma gömmek anlamına getiriyor ki bu durum da en tehlikeli olanıdır..

Sanırım savrulduğumuz nokta hakikati politikaya kurban etmemizdir..

Yazarın Diğer Yazıları