Ali Yiğit

Moderniteye yenildik..

Ali Yiğit

Batı uygarlığını davet ederek moderniteye teslim olduk..

Mahalledeki yaşam alanlarını rezidanslara kaptırdık..

Modernite; Tanrı ile olan ilişkilerimizi kesti, postmodernite ise ruhsuzlaşma ve kültür erozyonunu hızlandırarak kültürsüz ve ruhsuz şehirler icat ederek hakikatla ilişkilerimiz  bozuldu..

Kısacası ruhsuz ve hırs merkezli şehirler sunduk sunmaya devam ediyoruz. Ve bunu yaparken de  geçmişten dem vurup geçmişe dair ne varsa hafızalardan silinircesini  yıkıp geçiyoruz..

Yeşil  alanlara göz dikerek tamamen betona çevirdiğimiz şehirlerde maneviyatı hatırlatan cami, medrese, mahalle mezarlıklarını bir bir kaldırıyoruz..

Son on yıl içerisinde imar çalışması yapılan mahallelere baktığınızda hali hazırda  ibadet alanları bırakılmamış bırakılan cami alanları ise yerleşim yerlerinden kilometrelerce uzak olan yerlere bırakılmış..

Mahalle mezarlıkları bir kültürdür.. Hakeza Tecde mahallesinde imar çalışması yapılırken zorunlu ihtiyaç yol durumu hariç mezarlığın içerisine 20-25 metrelik yollar koyarak adeta mezarlıkların kaldırılması için gayret sarf edilmiş..Mesela Şentepe Mezarlığı ana yol dışında kalan yatay bir yol bırakılmış oysa mezarlığın yanında kanal diye işaretlenmiş ancak herhangi bir kanal olmayan yerden yol verilebilinirdi..

İmar çalışması yapan mühendislerin korumakta olan öncelikleri mezarlıklar olmadığı için mezarlıklar için hassasiyet gösterilmemiş..

Yani maneviyatla olan ilişkilerin kesilmesi için adeta gayret sarfedilmiş..

Bu günlerde  Tecde Göl ve Şentepe Mezarlıklarının nakil işlemi yapılacak..

Vatandaş bu konuda çok tepkili..

Ancak ana yol üzerine gelen mezarlar için bir nebze olabilir denilmekte. Yola gelen ve nakedilmesi gereken mezarlar için ise mezarlıkta  boş olan yerlere defnedilmesini istemekte bu konuda defin yasağı önümğze çıkıyor.. Bırakın kardeşim mahallelinin en azından cenazesinin  naklinde de bir söz hakkı olsun.. Boş yer var ise yola gelen taraftan çıkartıp boş olan yere  nakletsin..

Hem mahalle kültürünün öneminden bahis edeceksin diğer taraftan mahalleye has mezarlık kültürünün ortadan kaldırılması için önerileri dikkate almayacaksın bu paradoks değil de nedir?

Bunun başka izahı yoktur.. Geçmişe dönüp baktığımızda mezarlıklar için geniş bir alan ayrılırdı. Mahallelinin gözü önündeydi mezarlık.. Gelen geçen her yolcu bir Fatiha okur, ölümü hatırlar.. Mahalle mezarlıkları aynı zamanda kişinin mahallesiyle olan bağıydı. Yıllarca il dışında olanlar kabir ziyareti için olsa da mahallesine gelir, eski eş ve dostlarını görür hasbihal eder dostluklar pekişirdi. Çünkü annesinin veya babasının kabri mahallesindeydi.. O yüzden mahalle de unutulmazdı.. Yahya Kemal'in yabancı bir sefir Türkiye nüfusunun 20 milyon olduğu bir dönemde Yahya Kemal’e sorar “Türkiye’nin nüfusu kaç” diye... Yahya Kemal hiç düşünmeden 200 milyon cevabını verir. Hayretler içinde kalan sefir, “Efendim, bu nasıl olur?” diye karşılık verince Yahya Kemal, “Biz ölülerimizle beraber yaşarız” diyerek, kökü mazide olan ati olma şuuruna ve geçmişimizle barışık olmanın gerekliliğine işaret eder. Gerçekten de eskiler ölüleriyle birlikte yaşar. Günümüzde olduğu gibi, bu mezarlıklar şehrin dışında değildir, bilâkis şehir ile iç içedir. Mezar taşlarımız yaşamakta olduğumuz topraklar üzerinde de var olduğumuzun birer göstergesi, birer tapu belgesi gibi bir tarzı, derinliği ve toplumun karakterini yansıtan, toplumla hayat bulan birer ifade biçimleri aslında. Osmanlı mezarlıkları, çevrelerinde yaşayan insanlara sanki bu dünyanın geçiciliğini fısıldar. Osmanlı toplumunda hayat ölülerle o kadar iç içedir ki, insanlar evlerinin önündeki bahçeye yahut her gün gittikleri caminin bir köşesine bile gömülebilmektedir. Şehrin sınırları çoğu kez mezarlıklarla belirlenir, sokaklara, meydanlara, mahalle aralarına serpiştirilmiş mezarlar, türbeler ve hazireler de insanla ölüm arasındaki ilgili, belki de iki semti birbirine bağlayan o manevi atmosferi daima canlı tutar. Bu içtenlikten hedeflenen şey, dünyanın geçiciliğini hatırlatan nasihati hep göz önünde tutmak ve öldükten sonra kendilerine dua edebilecek insanlara kendilerini daha iyi göstermektir. Bu yüzden Osmanlı mezarlıklarında mezar taşı yazıları çoğunlukla yola bakar. Böylece yoldan geçenler medfun bulunan zata bir Fatiha okumadan geçmez. Örülen duvarlar ve korku Şimdi ise ‘mezarlık’ kelimesi korku ve ürpertinin bir diğer adıdır. Mezarlıklarla şehirlerarasında örülen duvarlar yükseldikçe insanoğlunun ölüm korkusu bir kat daha artar. Sevgili Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, “Lezzetleri yıkan, eğlencelere son veren ölümü, çok hatırlayınız!” diye buyurur.  Şimdi ise ölümü hatırlatan her şey birer birer kaybolup gider.. Şehrimizin bazı mahallelerinde yıllar önce kurulmuş mezarlıklar vardır. Ancak son zamanlarda bu mezarlıklara defin yasağı konulmuş hatta, yol, şelale vs. adı altında kaldırılmak istenmektedir. Hani yer kalmamışsa yeni bir yer açın demek istemiyorum. Şu anda hizmet vermekte olan şehir mezarlığı tam teşekkül eksiksiz hizmet vermektedir. Ancak mevcut mahalle mezarlıklarına dokunmak hiç te makul karşılanacak bir durum değil. Mevcut mahalle mezarlığında yer var ise Belediye mezarlıklar müdürlüğü bilgisi dahilinde   defin raporu alınarak defin yapılmasında nasıl bir sakınca var anlamış değilim....Her insanın vasiyeti vardır. İşte şuraya, buraya veya annemin yada evladımın yanına gömün diye vasiyette bulunur. Geride kalanlar o vasiyeti yerine getirmeyi üzerinde bir hak olarak görürler. Diyelim ölen kişi mahallesinde bulunan mezarlıkta annesinin veya evladı ölmüş ise evladının yanına gömülmeyi istiyor. Mahallede bulunan mezarlığa defin yasağı olduğu için geride kalanlar defin yapamıyorlar...Akıl almaz bu defin yasağını hala anlayabilmiş değilim.. Yüzyıllarca mahallenin mezarlığı olarak kullanılacak, ama sonra bir yönetim gelecek buraya defin yapamazsın kardeşim diyecek. Sebep? alınan encümen kararı var.. İyide alınan bu encümen kararında mahallelinin fikri alınmış mı? alınmamış.. Burası mahalle mezarlığı olarak tescillenmiş mi? buraya yıllarca defin yapılmış mı? yapılmış.. Öyleyse bırakın insanlar son istekleri yerine getirilsin.. Bu vebali üzerinizden atın.. Şayet mahalle mezarlığında yer var ise kaldırın bu akıl almaz defin yasağını..

Yazarın Diğer Yazıları