Ali Yiğit

Mahalle Mezarlıkları Bir Kültürdür

Ali Yiğit

Mahallelerin bir özelliği de mezarlıkla mahallenin iç içe olmasıdır..

Mahalle mezarlıklarının şimdilerdeki bir özelliği de yeşil alan olarak kalmasıdır..

Bakın yeni imara açılan mahallelere  üç beş dönüm bir yeşil alan görürseniz biliniz ki orası mezarlıktır..

"Şimdi yeşillik arıyorsanız mezarlıkların olduğu yerde bulursunuz. Bunun dışında maalesef bu tür sıkıntıları yaşıyoruz. İstanbul'da selviyi bulacaksan Karacaahmet Mezarlığı'nda bulursun, onun dışında bulamazsın o hale geldik. Bugünkü şehirlerimiz insan fıtratını değil bireysel hırsları merkeze alan bakış açısıyla inşa ediliyor" C. Başkanı Recep Tayyib Erdoğan 2017 Şehircilik Şura Kongresi)

Yeni imara açılan bölgelerde fıtrat merkezli değil hırs merkezli yapılar inşa ediliyor..

Özellikle 2004 yılından sonra yeni imara açılan bölgelerde cami yerleri yol kenarlarına değil de gözden uzak yerlere bırakılmış..

Örneklendirecek olursak..Tecde MAŞTİ arası 3300 metre uzunluğunda  bulvar yolu ve sağlı sollu imara açık olup binlerce konutun bulunduğu bir yerleşim alanına dönüştü. Ancak yol kenarında bir cami yeri bırakılmamış.. Bunun gibi bir çok örnek sayabiliriz..

Bu gün cami minareleri dahi yükselen gökdelenler arasında kaldı.. Güneşin ilk ışıkları artık minarelerin ucuna değil gökdelenlerin çatısına düşüyor..

Mahallelerde var olan mezarlıklar dahi bi şekilde kaldırılmak isteniyor..

Mahallede yeni  bir mezarlık alanı bırakmak talebi şurada kalsın mevcudu korumak bile başlı başına büyük bir sorun..

Elbette ki önemli ölçüde trafik akışını rahatlatacak bir yol genişletme çalışmasında şayet başka bir alternatif yoksa mezar nakilleri yapılarak yol genişletme çalışması yapılabilir..

Ama herhangi bir trafik akışını rahatlatmayacak, alternatif kullanılan bir yol varken  yapılan bir imar değişikliği ile zaruret dışında mezarlığa göz dikmek  yol açmak kanaatimce kul hakkıdır..

Düşünün yüzlerce yetişmiş çam ağacının keserek, yüzlerce mezar nakli yaparak gereksiz bir yol açmanın adı olsa olsa mahalledeki mezarlık kültürünü yok etmektir.. Bir taraftan mahalle kültürünün öneminden bahs ederken diğer taraftan mahalleye has mezarlık kültürünün ortadan kaldırılması için önerilen mezarlıktan yol vs. gibi işlemler paradoks değil de nedir?

Bunun başka izahı yoktur.. Geçmişe dönüp baktığımızda mezarlıklar için geniş bir alan ayrılırdı. Mahallelinin gözü önündeydi mezarlık.. Gelen geçen her yolcu bir Fatiha okur, ölümü hatırlar.. Mahalle mezarlıkları aynı zamanda kişinin mahallesiyle olan bağıydı. Yıllarca il dışında olanlar kabir ziyareti için olsa da mahallesine gelir, eski eş ve dostlarını görür hasbihal eder dostluklar pekişirdi. Çünkü annesinin veya babasının kabri mahallesindeydi.. O yüzden mahalle de unutulmazdı.. Yahya Kemal'in yabancı bir sefir Türkiye nüfusunun 20 milyon olduğu bir dönemde Yahya Kemal’e sorar “Türkiye’nin nüfusu kaç” diye... Yahya Kemal hiç düşünmeden 200 milyon cevabını verir. Hayretler içinde kalan sefir, “Efendim, bu nasıl olur?” diye karşılık verince Yahya Kemal, “Biz ölülerimizle beraber yaşarız” diyerek, kökü mazide olan ati olma şuuruna ve geçmişimizle barışık olmanın gerekliliğine işaret eder. Gerçekten de eskiler ölüleriyle birlikte yaşar. Günümüzde olduğu gibi, bu mezarlıklar şehrin dışında değildir, bilâkis şehir ile iç içedir. Mezar taşlarımız yaşamakta olduğumuz topraklar üzerinde de var olduğumuzun birer göstergesi, birer tapu belgesi gibi bir tarzı, derinliği ve toplumun karakterini yansıtan, toplumla hayat bulan birer ifade biçimleri aslında. Osmanlı mezarlıkları, çevrelerinde yaşayan insanlara sanki bu dünyanın geçiciliğini fısıldar. Osmanlı toplumunda hayat ölülerle o kadar iç içedir ki, insanlar evlerinin önündeki bahçeye yahut her gün gittikleri caminin bir köşesine bile gömülebilmektedir. Şehrin sınırları çoğu kez mezarlıklarla belirlenir, sokaklara, meydanlara, mahalle aralarına serpiştirilmiş mezarlar, türbeler ve hazireler de insanla ölüm arasındaki ilgili, belki de iki semti birbirine bağlayan o manevi atmosferi daima canlı tutar. Bu içtenlikten hedeflenen şey, dünyanın geçiciliğini hatırlatan nasihati hep göz önünde tutmak ve öldükten sonra kendilerine dua edebilecek insanlara kendilerini daha iyi göstermektir. Bu yüzden Osmanlı mezarlıklarında mezar taşı yazıları çoğunlukla yola bakar. Böylece yoldan geçenler medfun bulunan zata bir Fatiha okumadan geçmez. Örülen duvarlar ve korku Şimdi ise ‘mezarlık’ kelimesi korku ve ürpertinin bir diğer adıdır. Mezarlıklarla şehirlerarasında örülen duvarlar yükseldikçe insanoğlunun ölüm korkusu bir kat daha artar. Sevgili Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, “Lezzetleri yıkan, eğlencelere son veren ölümü, çok hatırlayınız!” diye buyurur.  Şimdi ise ölümü hatırlatan her şey birer birer kaybolup gider.. Şehrimizin bazı mahallelerinde yıllar önce kurulmuş mezarlıklar vardır. Ancak son zamanlarda bu mezarlıklara defin yasağı konulmuş hatta, yol, şelale vs. adı altında kaldırılmak istenmektedir. Hani yer kalmamışsa yeni bir yer açın demek istemiyorum. Şu anda hizmet vermekte olan şehir mezarlığı tam teşekkül eksiksiz hizmet vermektedir. Ancak mevcut mahalle mezarlıklarına dokunmak hiç te makul karşılanacak bir durum değil. Mevcut mahalle mezarlığında yer var ise Belediye mezarlıklar müdürlüğü bilgisi dahilinde   defin raporu alınarak defin yapılmasında nasıl bir sakınca var anlamış değilim....Her insanın vasiyeti vardır. İşte şuraya, buraya veya annemin yada evladımın yanına gömün diye vasiyette bulunur. Geride kalanlar o vasiyeti yerine getirmeyi üzerinde bir hak olarak görürler. Diyelim ölen kişi mahallesinde bulunan mezarlıkta annesinin veya evladı ölmüş ise evladının yanına gömülmeyi istiyor. Mahallede bulunan mezarlığa defin yasağı olduğu için geride kalanlar defin yapamıyorlar...Akıl almaz bu defin yasağını hala anlayabilmiş değilim.. Yüzyıllarca mahallenin mezarlığı olarak kullanılacak, ama sonra bir yönetim gelecek buraya defin yapamazsın kardeşim diyecek. Sebep? alınan encümen kararı var.. İyide alınan bu encümen kararında mahallelinin fikri alınmış mı? alınmamış.. Burası mahalle mezarlığı olarak tescillenmiş mi? buraya yıllarca defin yapılmış mı? yapılmış.. Öyleyse bırakın insanlar son istekleri yerine getirilsin.. Bu vebali üzerinizden atın.. Şayet mahalle mezarlığında yer var ise kaldırın bu akıl almaz defin yasağını..
 

Yazarın Diğer Yazıları