KUDÜS'TEN NOTLAR.. (1)
Ali Yiğit
08-12 Mayıs tarihleri arasında Rabbim bizlere Kudüs'ü ziyaret etmeyi nasip etti.
11.15 THY uçağı ile İstanbul'dan Telaviv'e uçtuk. 13.15 civarı uçağımız iniş yaptı..
İsrail görevlilerinin giriş ve çıkışlarda zorluk çıkarttıklarını söylemişlerdi gelen arkadaşlar.
Biz 49 kişilik gruptuk..45 arkadaşımız rahatlıkla geçince biz de herhangi bir sıkıntı yok diyerek sevindik.
Ancak ben dahil son beş kişi kalınca görevlinin tavrı birden değişti. Pasaportu gösterip yüksek sesle bağırmaya başladı. Rehberimiz çıkışta bizi beklediği için biz sorulan soruları anlamadığımız için birbirimize bakıp durduk. Bize el işareti ile beklememizi işaret etti. Kalan 5 arkadaş için aynı şeyi söyledi. Beklemeye başladık. Neyse ki fazla sürmedi yarım saatlik beklemenin ardından giriş yaptık..
Otobüsle kalacağımız otele geçtik. Programda ikindi Namazını Mescid-i Aksa'da Kubbetu Sahra'da kılacaktık. Otel ile Mescid-i Aksa mesafesi yürüme mesafesi kadardı.
Mescid-i Aksa'nın 8 giriş kapısı vardı. Biz Şam kapısından giriş yaptık. Kapının hemen giriş kapısında üç adet İsrail askerlerinin bulunduğu kontrol noktası var. Girişlerde kontrol yapılmıyor. Ancak en ufak şüphede sizi geri çeviriyorlar. Kapı girişinden itibaren küçük küçük dükkanlar var. Sokaklar çok dar.. Yine sokaklardan Mescid-i Aksa'ya çıkan yollarda İsrail askeri ve polisi var.. Bu sokaklara ayrıca çile yolu denmektedir. Hristiyan inancına göre Hz İsa'nın boynuna Haç takılı vaziyette bu sokaktan yürütmüşler. Bu yola çile yolu deniliyormuş. Daha sonraları Durup dinlediği yere bir kilise yapılmış. Bu sokaktan geçerken çok sayıda Hristiyan görmek mümkün. İsrail askerleri Hristiyanların Mescid-i Aksa'ya girmelerine izin vermiyor. Kapı girişlerinde ise tek kişilik Filistin polisi var. Kubbetuh sahra ve Kıble mescidinin girişlerinde bulunan Filistin polisi gayrımüslim olanların girişine izin vermiyor. Toplu şekilde Kıble mescidinin alt tarafında bulunan mescide giriş yaparken görevli rehberimize gayrı müslim olup olmadığını sordu. Hıristiyan ve Yahudi’ler giremiyor.. Rehberimizin söylediğine göre son zamanlarda İsrail askerlerinin topluca Mescid-i Aksa'nın içerisine girdiklerini söyledi. Bir defasına bizlerde şahit olduk. Tamamen bayan askerlerden oluşan yaklaşık 30 kadar İsrail bayan askeri Mescid-i Aksa'nın yani Kıble Mescidine yakın bir yerde konuşlandılar bir saat bekledikten sonra tekrar gittiler. Yapılan sözleşmeye göre Yahudiler hiç bir zaman Mescid-i Aksa'nın bulunduğu yere girmeyecekti.
Her sokak girişinde İsrail askerlerinin bulunduğu sokaklardan geçerek. Nihayet Mescid-i Aksanın bulunduğu alan çıktık. Kapısından giriş yaptığımızda içimizi bir ferahlık kapladı. Yıllardır sadece resimlerde gördüğümüz ve özlemini çektiğimiz, hayallerimizi süsleyen Kubbetuh Sahra'nın önündeydik.. O heyecan ve mutluluğu anlatmak imkansızdı.. Hemen Kubbetuh-Sahra'nın içerisine girip iki rekat tahiyyatül messcid namazımızı eda ettik.
Mescid-i Aksa denilince aklımıza gelen Kubbetuh Sahraydı. Oysa Mescid-i Aksa 144 dönümlük alandan ibaretti. Kubbetuh-Sahra Emevi Hükümdarı Abdulmelik bin Mervan zamanında yapılmıştı. Mescid-i Aksa etrafı mübarek kılınan yerin tamamıydı. Peygamber efendimiz buradan Miraca yükselmiş, Kubbetuh-sahra'nın hemen yanında Peygamberlere Namaz kıldırmıştı. Müminlere Namaz müjdesi buradan verilmişti. İkindi Namazımızı kıldıktan sonra akşam namazına kadar Mescid-i Aksa avlusunda o manevi hazzın doyumsuzluğunu teneffüs ettik.
Yol yorgunu olduğumuzdan dolayı Yatsı Namazından sonra otele döndük...
