Kötülükleri bitiremeyiz iyilikleri çoğaltabiliriz
Ali Yiğit
Merhum Sezai Karakoç ne güzel söylemiş..
Kötülükleri bitiremeyiz ama iyilikleri çoğaltabiliriz..
Dünya felsefesini ortaya koyacak bir söz..
Dünya kurulduğundan beri kötülüklerde iyiliklerde var olagelmiştir..
Nedense kötülüklerin konuşulması daha çok alıcı bulurken, iyiliklerin dilden dile anlatılması sönük kalıyor..
Gazete, mecmua ve TV haberlerinin üçte ikisini cinayet, hırsızlık, şiddet haberleri oluşturuyor..
Kadına şiddet, yaşlıya eziyet, hayvana işkence, bakıcı tarafından bebeğe kötü muamele vs..
Otobüste konuşuluyor, parkta anlatılıyor..
Kötülükler iştahla konuşuldukça bizde kirleniyor, biz de o kötülüğün havasından etkileniyor biz de kötüleşiyoruz..
Sana yapılan iyiliği unutma, ama başkasına yaptığın iyiliği anlatarak başa kakma demiş atalarımız..
İyiliği yapıp denize atmak, deniz bilmese bile halık'ın bilmesini yeterli görmek, bir elin verdiğini öbür ele hissettirmemek, gerçek anlamda iyilik için iyiliğin adabındandır. O yüzden iyilik yapanların bunun reklamını yapmaktan kaçınmaları o iyiliğin zarfıdır..
Kendi yaptığımız iyilikleri değilse de şahit olduğumuz iyilikleri konuşarak iyilik tavsiyelerine dönüştürebiliriz..
Adam devesiyle çölde giderken ileride yüzü koyun yerde yatan birisini görür..
Yanına yaklaştığında susuzluktan bitap ve perişan halde bulur adamı..
Hemen devesinden iner..
Adamın yanına çömelerek oturur vaziyete getirir..
Kırbasını çıkartıp önce su içirir ve sonra yüzünü yıkar..
Adam kendine gelir..
Bir müddet sonra kendine gelen adam kendisine yardım eden kişiye bir tekme vurur ve devesini aldığı gibi kaçar..
İyilik yapan kişi kaçan adamın arkasından bir kaç kez bağırır..
Ve sesini ulaştırır..
Ve şöyle der...
Sakın bu yaptığın kötülüğü kimseye anlatma..
Adam birden durur..
Neden der...
Eğer bu yaptığın kötülüğü anlatırsan iyilik yapacak kişilere engel olursun..
Evet başkasına kendi yaptığımız iyilikleri anlatmayalım..
Ama yapılan iyilikleri anlatarak iyilikleri çoğaltabiliriz..
Bayramda herkes sevdiğinin yanında sevdikleriyle bayramlaşır..
Hasret giderilir hep birlikte..
Sosyal medyada geziniyorum..
Bir bakıyorum Malatya İyilikder şubesinden Mehmet Yel, Yahya Dayan, İrfan İncik ve daha nice iyiliksever kardeşlerimiz Somali’de, Mogadişu da kurban eti ve diğer gıda maddesi dağıtıyorlar..
Mesela: Devlet kurumunda doktor olarak çalışan ama yıllık iznini Çad, Somali, Nijer veya diğer fakir dünya ülkelerine giderek sağlık sorunu yaşayan insanlara Allah’ın izni ile şifa dağıtan gönüllü doktorluk yapanların iyilikleri bir nebze kötüleşen dünyada iyiliklerin de var olduğunun göstergesidir..
Ülkemizde son günlerde Suriyeli mülteciler için işlenilen en küçük kötülük abartılarak anlatılıyor..
Ama bir mültecinin örnek davranışını kimse pek anlatmıyor..
Bundan bir kaç yıl önceydi..
Abbas Taha isminde Suriyeli bir mülteci vardı..
Gündüzbey de oturuyordu..
Yakın tanıdığım yalnız yaşayan yaşlı bir amca vefat etmişti..
Ev eşyaları Suriyeli mülteci Abbas Taha ya verilmişti..
Ev eşyalarının arasında yatak ve döşek vardı..
Yorganın içerisinden 6 adet altın bilezik çıkıyor..
Ve Abbas Taha o bilezikleri kendisine eşyayı getiren aracıya giderek iade ediyor..
İade edilen bilezik sahibinin çocukları ise o bileziklerin bozdurulup babalarının hayrına dağıtılmasını istiyor..
İyilik örneklerini anlatarak yeni yeni iyiliklere kapı açmak temennisi ile kalın sağlıcakla.