Ali Yiğit

Kırık cam...

Ali Yiğit

Yazar Atilla Kantarcı ağabeyimin sosyal medya hesabında yayınladığı OTORİTE başlıklı yazısını okuyunca kırık cam kuralını ilk kullanan 1994 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nin nüfusu en kalabalık şehri New York' ta belediye başkanlığını kazanan Rudolf Giuliani'nin izlediği yolun ne kadar önemli olduğunu ve kırık cam uygulamasının geçerli bir kural olduğu gerçeğini görürüz. Atilla Kantarcı yazısında özetle şöyle diyor..

Duydunuz mu?

Doğu Anadolu Bölgesinin lideri olmuşuz(!)Ne mutlu biz Malatyalılara... Sevindiniz değil mi?

Hiç sevinmeyin, bu liderlik hiç de sevinilecek türden bir liderlik değil...

Umut Vakfı’nın Türkiye çapında yaptığı, silahlı şiddet haritası raporuna göre Malatya, tüm bölge illerini geride bırakıp, en fazla silahlı olayla birinci olmuş..

Şehrimizde bir otorite boşluğu yok mu?

Bence var.

Hem emniyet, hem trafik hem de belediye otoritesinin eksikliği her yerde hissediliyor.

Tüm belediyelerimize sesleniyorum, muhtemelen bana kızacaksınız ama varlığınızla yokluğunuz belli değil.

Şehrimizde son zamanlarda kavga, cinayet, ateşli silah kullanma vs. gibi suç oranlarında artış görülüyor.

Hani her şehirde münferit olaylar olabiliyor..

Sessiz, sakin ve huzur şehri olarak anılan şehrimizin suç oranlarındaki artışının da altını çizmek gerekir..

Aslında küçük gördüğümüz şeylere müdahale edilmeyince büyük olaylar meydana geliyor..

Kırık cam kuralı..

Giuliani Başkan seçildiğinde New York kentinde suç oranı zirveye ulaşmıştı. Sadece turistler, yabancılar değil, New York halkı da can güvenliğinden şikâyetçiydi.

Giuliani sekiz yıllık belediye başkanlığı sırasında kentteki adi suç oranını çok büyük oranda azalttı.

Kenti güvenli hale getirdi.

Bu konudaki başarısıyla uluslararası bir üne kavuştu.

New York kentindeki suç oranlarının çok kısa bir sürede azalması kent sosyolojisi ve belediyecilik alanında yazılan makalelere konu oldu.

Sosyal medyada çok paylaşılan “Suçlarla mücadeleyi nasıl başardınız?” sorusuna, NewYork’un efsane Belediye Başkanı Giuliani’nin verdiği cevap efsaneydi.

Başkanı başarıya götüren bu yöntem aynı zamanda iş dünyası, siyasiler ve eğitimciler ve anne babalar için rehber ve yol haritası niteliğinde.

Cevabı paylaşalım, herkes nasibi kadarını alsın;

Metruk bir bina düşünün, binanın camlarından biri kırıldığında, o camı hemen tamir ettirmezseniz, kısa sürede, yoldan geçen herkes eline bir taş alıp, binanın tüm camlarını kırar.

Benim yaptığım şey, ilk cam kırıldığında onu hemen tamir ettirmek oldu.

Bir elektrik direğinin dibine ya da bir binanın köşesine, biri, bir torba çöp bıraksın.

O çöpü hemen oradan kaldırmazsanız, her geçen, çöpünü oraya bırakır ve çok kısa bir sürede dağlar gibi çöp birikir.

Ben ilk konan çöp torbasını kaldırttım.

Çünkü siz bunu yapmadığınızda kişiler, o bölgede düzeni sağlayan bir otorite olmadığını düşünüyor, öteki camları da kırıyor.

Ardından daha büyük suçlar geliyor; bir süre sonra o sokak, polisin giremediği bir mahalleye dönüşüyor.

Bunu anlayan New York polisi, önce küçük suçların peşine düşmüş.

Metroya bilet almadan binenleri, apartman girişlerini tuvalet olarak kullananları, kamu malına zarar verenleri, hatta içki şişelerini yola atanları bile yakalayıp haklarında işlem yapmış..

Kırmızı ışıkta geçilmesini önleyemiyorsanız küçük suçlara engel olamazsınız.

Küçük suçlara engel olamazsanız, büyük suçları engelleyemezsiniz.

Sonuç itibariyle ülkeniz sanıkların suç işlemekten endişe duymadığı bir suç cennetine dönüşür.

Bu yüzden, devlet bir kural koymuşsa onun takibini dört koldan yapmak zorundadır.

Ve işe koyduğu kuralların takibini yapmayan kamu görevlisini takip etmekle başlamalıdır.

Okulda, iş yerinde, sokakta, yolda ya da deniz kenarında...

Kişiler, kamu otoritesinin kendi koyduğu kuralları büyük bir titizlikle takip ettiği kanaatine varmalı ve bunu bilinçaltına adeta kazımalıdır.

Bilinçaltına yerleşen bu algı insanların karakteri olur ve kurallara saygı bilinci gelişir.

Olması gereken de budur. Küçük hataları hemen düzeltmezseniz, bilin ki, daha büyükleri yoldadır.

Doğrular ve yanlışlar hayatımıza adım adım girer.

Biz hangisine izin verirsek onlar gelişir.
 

Yazarın Diğer Yazıları