Ali Yiğit

Güç Bende..

Ali Yiğit

Özel bir şirkette çalışıyordu..

Patronu siyasete atıldı.. Ve hatırı dostlar sayesinde o yıl yapılan seçimlerde başkan oldu..

Patron başkan olunca o da kontenjandan geldi makama..

Makam arabası, makam derken iyice girdi havaya..

Öyle ya! dün kendisi iş yerinde servis yaparken bu gün makam aracı tahsis edilmişti kendisine..

Her sabah ki gibi o sabah da makam aracı kapının önüne gelmiş, çalışır vaziyette bekliyordu..

O ara şoför aracın yanında bulunan markete girdi.. Fazla gecikmemişti..

Çıktığında aracın yanında gördü.

Hemen koşup kapıyı açtı..

Ama o şöyle bir göz attı..

Neredesin diye..

Titredi.. Kızarıp morardı.. Defalarca özür diledi..

Sinirli bir şekilde araca bindi..

Şoförün aklına bin türlü şeyler gelmeye başladı..

Ya işten çıkartılırsa..

Derken  belediye binasına  geldiler..

Şoför biraz önceki hadisenin unutulması heyecanıyla, arabadan inerek  koşup kapıyı açtı..

Arkasından çantasını alarak peşinden gitti..

Makama çıktığında sekreter karşıladı.. Sekreter odasında bir kaç vatandaş bekliyordu..

Elinde tesbih şöyle göz ucuyla süzdükten sonra hoş geldiniz dedi ve makam odasına geçti.

Odadakiler önceki hukuklarına dayanarak arkasından içeri girmek için her ne kadar hamle yaptılarsa da, sekreterin el işareti ile tekrar yerlerine oturdular..

Beş on dakika sonra sekreterin buyurun demesi ile içeri girdiler..

Hal hatır faslı devam ederken..

Masada duran tesbih tekrar ele alındı..

Ayak ayak üstünde, uzağa bakar gibi bir of çekti..

Nereden nereye dedi..

Ankara lastiğiyle okula gidip geldiğini, okul döneminde çok sıkıntı çektiğini anlatmaya başladı..

Odadakilerde başlarını sallayarak can kulağıyla dinlediklerini hissettiriyorlardı..

Sonra şöyle geriye yaslanıp, makamın verdiği gücü göstererek buralara gelmek kolay değil diyerek sözlerini sürdürdü..

Oda da oturan altmış yaşlarındaki amca karşıdakinin kendilerini ezecek derecedeki hareketlere iç geçirir kalkmak istese de yanındakiler en azından  iş talebimiz hatırına dercesine bekleyelim ısrarında göz hareketiyle bulundular..

Bir ışık ve umutla beklediler..

Nihayetinde o kadar ezici hareketlere katlanmalarına karşılık, iş talepleri sekretere not edilmekle sonlanmıştı..

Makamı, serveti, iktidarı, bürokratik unvanı  güç olarak gören ve nereden geldiğini unutan o kadar çok insan var ki,  Güngören belediyesindeki olay  sadece görünen buz dağının bir yüzü..

Ekmeği, çoluk çocuğunun rızkı için çalıştığı kurumda amirlerin, müdürlerin kaprislerine katlanırlar..

Çok değil bir yıl önce,  İstanbul Büyükşehir Belediye Zabıta Daire Başkanı, zabıta memurunu arkadaşlarının yanında tokatlamıştı..

Garibim esas duruşunu bile bozmamış ve bayılmıştı..

Son olarak Güngören Belediye Başkan Yardımcısı Veysel İpekçi'nin belediyede çalışan E.T.' yi ayağa kalkmadığı kendisine selam vermediği için, koridor nöbeti verip her gelen karşısında ayağa kalkmaya ve selam vermekle cezalandırması gibi..

Milletin kendisine verdiği makamı güç olarak görüp güç devşirmeye çalışması.
Güngören belediyesindeki olay işin görünen kısmı.. Ya birde görünmeyen kısımları..

Olay sosyal medyadan duyulmasaydı.. Bu kadar tepki olmasaydı.. Güngören Belediyesinde çalışan E.T.  derdini kime anlatacaktı.. Bir üst makam çıksa acaba anlatabilir miydi derdini?

Anlatsaydı alacağı cevap evladım.. Sen makam için ayağa kalkacaksın..

İyide makamlar kibir abidesine dönüşen kişiler tarafından işgal edilmişse ne olacak..

Olacak bir şey yok.. Olay duyulursa  toplumsal tepkiye dönüştüğü için o kişi makamdan azledilecek..

Kendini mülkün sahibi zanneden, devletin sahibi gibi gören, ülkenin ve milletin sahibi zanneden o kadar çok insan var ki; sadece siyasette değil, bürokraside, iş dünyasında da bu tipler var..

Yanında çalıştırdığı işçiyi köle gibi gören kibir sahipleri..

Peygamberin ümmeti olmakla övündüğümüz, ama onun tevazusundan nasip almadığımız da bir gerçek..

Nihayetinde yanlarına gelen yabancının ''Hanginiz Peygamber? diye sormadan kendisini yanındakilerden ayırt edemeyeceği kadar sade yaşayıp giyinen devlet reisi bir peygamberin ümmetiydik..
 

Yazarın Diğer Yazıları