Ali Yiğit

GÖRMEYEN GÖZE KARŞILIK CENNET..

Ali Yiğit

Enes İbni Mâlik radıyallahu anh Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinlediğini söylemiştir: “Allah Teâlâ buyuruyor ki: “Kulumu, iki gözünü ama etmekle imtihan ettiğim zaman sabrederse, gözlerine karşılık olarak cenneti veririm.”

Görmeyen göz karşısında sabretmenin mükafatı Cennet.. Ne büyük bir nimet.. Göz insan için en büyük nimettir.. Dünya güzelliklerini, ana, babanı, çocuklarını dünya gözüyle görememek gerçekten sabrı zor olan bir imtihandır.. Yüce Allah bu imtihanı Cennet ile müjdelemesi o kul için ise en büyük mükafattır..

Görmediği nimetlerin şükrünü eda etmenin derdiyle yanan bir isim..

Dün can dostum  yakın arkadaşım olan gözlerini 2-3 yaşında kaybeden Osman Baydemir kardeşimin ani vefat haberi ile derin üzüntü duydum..

Yaklaşık 30 yıllık bir dostluğumuz vardı..

Samimiyetine, takvasına, ihlasına, dostluğuna şahitlik edecek bir çok insan geride bırakarak aramızdan ayrıldı..

Hani her insanın ayrı bir hikayesi vardır..

Osman'ın da ayrı bir hayat hikayesi vardı...

Babası rahmetli Hacı dayı ben ölürsem Osman ne olacak derdi..

Bizde kendisine hepimiz Allah'a emanetiz ne yetimler büyüdü çoluk çocuğa kavuştu..

Her şey kaderde yazılmıştı.. Ondan gerisi ve ilerisi olmaz..

Babası rahmetli olmuştu.. Osman evlendi  2 erkek bir kızı olmuştu..

Kadere yazılanı Allah karşılaştırır..

Osman'ın annesi hastalığı sebebiyle bir hafta kadar hastanede yatar.. Aynı koğuşta Sivas'tan gelen bir hasta ile tanışırlar.. Konuş konuş derken Osman'ın annesi oğlunun  gözlerinin görmediği görme engelli olduğunu söyler.. Kaderde varsa gözüm görürken onu evlendirmek Allah'tan en büyük isteğim temennisinde bulunur.. O da arkadaşı olan bayan da benim de bir kızım var.. Bir ayağı diz kapaktan aşağısı yok yürüme engelli der..

Kader ya.. İkisi birbirlerine dertlerini yanarken aynı zamanda Allah'ta temennilerine zemin hazırlıyordu..

Yüce yaradan yazmış kadere kim dur diyecek.. Ve Osman evlendi...Osman'ın hastanedeki oda arkadaşının kızıyla..

Düğününü el birliğiyle heyecan ile yapmıştık..

Osman'ın en büyük isteği Kur'an-ı Kerim öğrenmek  ve sohbet etmekti..

Ve bu isteklerini bir bir yerine getirmişti.. Kur'an kurslarına katılarak Kur'an-ı Kerim okumayı öğrenmişti..

Onun sabrı şükrü bizlere hep örnek olmuştu..

Yaklaşık 2 ay önce Kur'an-ı Kerim okuma yarışmasına katılmış derece alarak ''Umre'' ziyareti yapmıştı..

Umre dönüşü sohbet ettik.. Görmeyen gözleri ile o kutsal toprakları anlatışına hayran kalmıştım.. Kabe'ye olan aşkını umre ile nihayetlendirmiş anlata anlata bitiremiyordu..

En son bu perşembe günü kendisiyle konuşmuştum.. Ankara'ya gitmeden önce..

Osman'ın görme engellilerin bağlı olduğu ''Görme Engelliler Okuma Merkezlerinde Kur'an-ı Kerim okuma siyer, çevşen okuma kurslarına yaklaşık 10 yıldır katılıyordu..

Bu defa da Ankara Polatlı’da merkezi bulunan Görme Engelliler Okuma Kursu programına katılmak için Perşembe akşamı yola çıkmıştı.. Gerisini kurs hocası Bekir KOÇAK şöyle anlatıyor..

O gün Osman aradı hocam bu programa katılmak istiyorum dedi.. Bende Osman yol uzak bu program sadece 4-5 günlük istersen diğer programa katıl dedim.. O da hocam kim öle kim kala dedi..

Ve Osman'ı Cuma sabahı Polatlı istasyonun dan arkadaşlar aldı.. Kursa geldi.. O gün akşam Beraat Kandiliydi.. İftarlarımızı açtık akşam ve yatsı namazlarını beraber kıldık.. Kur'an-ı Kerim okuma sohbet tesbih derken saat 3.30'a kadar oturduk.. Ve sahurlarımızı yedikten niyetlerimizi ettik.. Sabah namazını  yine cemaatle beraber kıldık.. İstirahat için artık yattık.. Saat 10-11 civarı Osman abdest almak için lavaboya gidiyor.. O sırada kalp krizi geçiriyor.. Ve düşüyor.. Belli bir süre sonra uyanan arkadaşlar Osman'ın yatağında olmadığını söylüyorlar. Bir arkadaşı abdest almaya gittiğini, ama tekrar gelmediğini söylüyor.. Aramaya başlıyorlar.. Bir bakıyorlar Osman yere düşmüş şekilde yatıyor.. Hemen 112’yi çağırıyorlar yerinde müdahale ediliyor arkasından hastaneye kaldırılıyor.. Osman kalp krizi neticesi hayatını kaybediyor..

Hayatı boyunca dünya gözüyle dünya nimetlerini göremediği halde hayatı hep şükürle geçen bir kişiye Allah'ın vermiş olduğu güzel bir ölüm örneği.. Gece boyunca tefekkür, zikir, şükür.. Oruçlu bir şekilde Allah'ın huzuruna gitmek..

Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz diye buyuruyordu Allah resulü.. Osman kardeşimizde ihlaslı bir şekilde yaşamış ve oruçlu iken dar-ı dünyadan dar-ı bekaya göç etti..

Görmeyen gözleri ile Allah'ın verdiği nimetlere şükür etmenin derdiyle hayatını sürdüren ve icrasını yapan Osman kardeşimize bakınca biz gören kulların nimetlere gösterdiğimiz şükrü bir daha gözden geçirme ihtiyacı htim..

Rabbim nimetlerine şükredenlerden eylesin..

Yazarın Diğer Yazıları