Ali Yiğit

Farklı mahfiller

Ali Yiğit

Genelde idareci ve yöneticiler tarafından son günlerde sık sık kullanılan kavramlar arasında yerini aldı..

Yani eleştirel yazı ve çıkan haberler için muhatabı tarafından ''bazı mahfiller meseleyi farklı alanlara çekiyorlar'' babında kullanılır..

İşin en kolayına kaçmanın yoludur..

Yapılan yanlışı eleştirmenin adını  bazı mahfiller koyarak tereyağı gibi üste çıkmaktır..

Nedense eleştiri kültürümüz neredeyse sıfırlandı..

Kimisi bizden diyerek görmezden geliyor..

Kimileri ise bana ne;  doğruyu söylemek bana mı kaldı diyerek kenara çekiliyor..

Haklı eleştiriyi yapanlar ise bazı mahfiller sınıfına dahil edilerek susturulmaya çalışılıyor..

Haklı eleştiri yapacak birilerinin olması yöneticiler için bulunmaz bir fırsattır..

Özellikle de yöneticilerin yanlarında bulunan danışmanlardır..

Yöneticiyi uyaracak eğriye eğri diyecek birilerinin bulunması gerçeğini sanırım ıskalıyoruz..

Makedonya kralı ve tarihin önemli komutanlarından Büyük İskender, hiçbir kusuru konusunda onu uyarmayan bir vezirine;

“Sana ihtiyacım yok artık” der.

Vezir sorar: “Neden hükümdarım?”

İskender cevaplar: “Çünkü ben bir insanım ve hata yaparım. Sen bu kadar süre zarfında benim tek bir hatama bile rastlamadıysan cahilsin demektir, örtbas ettiysen o zaman da hainsin demektir.”

Oysa  haklı eleştiri idareci veya yönetici için bulunmaz bir fırsattır..

Bugün hemen her alanda, inanılmaz derecede büyük bir kalite ve bir seviye kaybı yaşanmaktadır. Bütün bunlara rağmen ne yazıktır ki eleştirel düşüncenin esamesi bile okunmamaktadır. Bu da çok talihsiz bir dönemde yaşadığımızın işaretidir.

Bilge kral, rahmetli Aliya İzzetbegoviç’in Ben olsam, Müslüman Doğu’daki tüm mekteplere ‘ eleştirel düşünme’ dersleri koyardım. Batı’nın aksine Doğu, bu acımasız mektepten geçmemiştir ve birçok zaafın kaynağı budur.

Halbuki eleştirel aklı kaybetmiş toplumların gerek bilimsel gerekse fikri planda mesafe almaları ve modern zamanlarda gelişerek hayatiyetlerini muhafaza etmeleri mümkün değildir.

Şunu çok iyi biliyoruz ki bu sözleri hayranlıkla okuyor ve ibretle dinliyoruz, ama bu güzel sözün gerçek hayatımızda bir karşılığı var mı, doğrusunu söylemek gerekirse bundan emin değilim ve bana göre de karşılığı da yok.

Zira şu anda sadece siyasi anlamda değil, aklımıza yatmayan ya da ahlaki ve vicdani olarak izah etmekte zorluk çektiğimiz herhangi bir konuda, değil en küçük eleştiriye bir muhalif tavrı ve eleştirel bakışı dahi dillendirmekten, çok ama çok uzağız ve bu konuda çok çok aciziz. Ne yazık ki eleştiri kültürümüz çok çok zayıf. 

Daha da vahimi, birbirimize eleştiri potansiyeli taşıyan sorular sormaktan dahi, endişe eder hale geldik.
 

Yazarın Diğer Yazıları