Ali Yiğit

Değiştiril(e)meyen Yasa YAS'lara dönüşüyor..

Ali Yiğit

Soru şu: Yasalar  insanların can, mal, çevre, akarsular, tarihi eser, nesil emniyetini vs.  korumak için vardır..

İnsanların canını tehlikeye  atan bir yasa olur mu?

Görülmezden gelinse de kulaklar  duymasa da aşikar olan bir sorunumuz var..

Hatta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyib Erdoğan'ın talimatlarına rağmen  adım atılmıyor ve çözüme yönelik  çalışmalar başlatılmıyor ise burada durup düşünmek lazım..

Hem de günlük  yaralamalı bazen de ölümlü vakaların meydana gelmesine rağmen   çözümüne kimsenin yanaş(a)madığı bir sorun..

Bir kaç ay önce yasalaşan Hayvan Hakları Koruma yasası,  yasada öyle bir madde var ki; adeta insan haklarını öteleyip  insanların can emniyetini tehlikeye atan bir madde..

Hayvan Haklarını Koruma Yasası çıkmalı mıydı?

Elbette ki evet..

Hayvanların mal statüsünden çıkartılıp can statüsüne getirilmesi, sahipli sahipsiz hayvan ayrımının kalkması, hayvanlara yapılan eziyet, işkence, ölüm, yaralama, tecavüz gibi cürümleri işleyenlere ceza verilmesi ve daha bir çok madde..

Bunların hepsine eyvallah..

5199 nolu yasasının  6'ıncı fıkrası başıboş sokak köpeği sokaktan alınır 15 gün süreyle rehabilitesi yani aşısı ve küpesi yapılarak tekrar alındığı bölgeye bırakılır..

İşte işin en can alıcı noktası burada başlıyor..

Geçenlerde de konuyu bir köşe yazımda belirtmiştim.

Şöyle ki; Rehabilite edilen köpekler saldırmaz mı?

Allah aşkına köpeğin rehabilitesi ne anlama geliyor..

Kısırlaştırma ve küpeleme işlemi sonrası bu köpekler saldırganlık özelliğini mi 
yitiriyor?

Öyle olmadığı bir çok yaralamalı ve ölümlü köpek saldırılarından öğreniyoruz..

Mahra Pelin Pınar'ın ölümü hala hafızalarda yerini koruyor..

İki gün önce yaşadığım olaydan örnek vereyim konuya açıklık getirmesi için.

Ahmet adlı  16 yaşında bir gencimiz camimizin yeni cemaatlerindendi..

Cumartesi sabah namazı imamımız namaz vaktine kadar sohbet ediyor..

O sırada caminin avlusunda bir inilti sesi geliyor..

Cemaat dışarı çıkıp bakıyor ki; Ahmet eli ve dizi kanıyor tirtirtitriyor..

Korkudan konuşamıyor..

Nefes nefese kalmış..

Cemaat su veriyor elini yüzünü yıkıyor..

Ne olduğunu soruyorlar..

Camiye gelirken 10 köpek birden saldırdı peşime düştüler, koşmaya başladım  fena bir şekilde düştüm tekrar kaçarak camiye ancak kendimi atabildim diyor..

Tabi bu gencimizin yaşadığı korku  ve başıboş sokak köpek saldırısını,  sabah namazlarına gelen bir çok cemaatimiz defalarca yaşadı/ yaşamaya devam ediyor..

Ve ülkemizin 81 ilinde  sabah  namazına giderken başıboş sokak köpek saldırısı  yaşandığından sebeple cami cemaatinin huzursuz olduğu hatta bu korkudan sebeple sabah namazına gidemediğini beyan eden binlerce insan olmasına rağmen  iyi günlerde olsunlar Diyanet İşleri Başkanlığı bu  konuda çıkıp bir iki laf etmiyor.. Evet hayvana karşı merhameti hutbelerde anlatalım.. 

Ancak bir iki kelamda bu konuya ayırmak gerekmez mi?

Ve Ahmet adlı gencimiz korkudan artık camiye gelemiyor hatırlatmak isterim..

Cumartesi sabah köpek saldırısının ardından Yeşilyurt Belediyesi ihbar hattını aradım..

Veteriner İşleri Müdürlüğü ekipleri ikinci gün geldiler..

Bölge tarif edildi..

Belediye ekipleri  başıboş sokak köpeğini almaya çalışırken bir uyarı ''Küpeli 

Hayvanı'' alamazsınız..

Köpek saldırgan..

Saldırgan olduğunu nereden biliyorsunuz..

İhbar var..

Köpek saldırısı yaşanmış..

Hastane raporu ve saldırı görüntüleri var mı?

Ve daha detaylı bilgi istenmesi..

Ayrıca bilindiği gibi çıkartılan Hayvan Hakları Koruma Yasasına müdahil olarak Milli Parklar ve Doğa Koruma Müdürlüğü eklendiği için küpeli köpek alındığında hemen burası aranıyor..

Milli Parklar ve Doğa Koruma Müdürlüğü küpeli hayvan alan belediyeye ceza kesme  uyarısı veriyor..

Soru şu başıboş köpeğin  saldırgan olup olmadığı  nasıl belirlenecek..

Cevap: köpek size saldıracak ve siz hastane raporu alacaksınız ve o hastane raporu ile o köpeğin saldırgan olduğunu belirleyeceksiniz ondan sonra o köpek alınacak..

Yani sanıkların idamına şahitlerin bilahare dinlenmesine olayında olduğu gibi..

İşin enteresan tarafı geçen yıl şubat ayında mahallemizde bir bayana köpek saldırısı yaşanmış ve bayan ağır yaralanmıştı..

Bayana saldıran köpeklerden olan aynı köpek Cumartesi Ahmet adlı gencimize saldıran köpekti.

Geçen yıl ki; saldırının ardından rehabilitesi tamamlanan köpekti yani küpeliydi..

Ve dün alınmak istenen köpek küpeli diye alındığı taktirde suç işlersiniz  uyarısı yapılıyor..

Her gün ülkemizin onlarca şehrinde başıboş köpek saldırısı yaşanıyor. Ve bu saldırılar küpeli veya küpesiz başıboş sokak köpekler tarafından gerçekleşiyor..

Hala başıboş sokak köpekleri sokaklarda kalacak inadından vazgeçmeyecek misiniz?

Daha kaç tane Mahra Pelin Pınar'lar can verecek..

5199 sayılı yasa' da değişiklik yapılmadığı sürece yeni ''YAS'lar Allah yaşatmasın yaşanacaktır..

Yazarın Diğer Yazıları