Az Gittik Uz Gittik Kuzey Çevre Yolunda Bir Arpa Boyu Yol Gittik

”Az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik, bir baktık bir arpa boyu yol almışız..

Tekerleme genelde  masallarda   kullanılır..

 Asım DEMİRKÖK abinin Çerçeveye sığmayanlar kitabını okumaya başlayınca şehrimizdeki bazı önemli sorunların çözümü noktasında 30 yılda  bir arpa boyu yol gitmemişiz..

Asım abi 1990 yılında Malatya olay gazetesi ve yorum gazetesinde yayınlanan köşe yazılarını kitaplaştırmış ve günümüze bir belge niteliğinde sunmuş..

Ayrıca kitap hediyesi için kendisine çok çok teşekkür ederim..

Çerçeveye sığmayanlar kitabının 25 inci sayfası 14 Temmuz 1998 Malatya yorum gazetesi köşe yazısında şunları söylüyor..

Kuzey-Güney Çevre Yolu Hayal mi, Gerçek mi?

Kuzey Güney Çevre yolunun projelerinin yapıldığı, kuzey çevre yolu projesinin, Bayındırlık Bakanlığınca 1993 onaylandığı ve programa alındığından söz ediliyordu.

Bu metinden yapılan alıntılar, 1993 yılında Malatya Belediyesince yayınlanan  HEP BERABER BÜYÜKŞEHRE  adlı kitapçıktan aktarılmıştır..

Tarih 20 Temmuz 2019 Malatya yerel gazeteler başlığı KUZEY YOLUNDA DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK..

Aslında bizim Kuzey Çevre Yolu serencamımız  1989 yılında başlıyor..

Kuzey Çevre Yolunda son durum..

Ulaştırma Bakanı Ahmet ARSLAN’ın  19 Temmuz 2019 Malatya ziyareti  sonrasında Malatya yerel gazetelerde çıkan haber başlıklarına baktığımızda şu haberler vardı..

Kuzey Çevre Yolunda Değişen Bir Şey yok.. (20 Temmuz 2019 Malatya Net Haber Gazetesi)

Yani Kuzey çevre yolu için az gittik uz gittik dere tepe yol gittik bir baktık bir arpa boyu yol gitmişiz..

Yine Çerçeveye sığmayanlar kitabının 30’uncu sayfası 4 Ağustos 1998  tarihli Malatya Yorum gazetesi Asım abinin köşe yazısı..

Hayal ve düş, sürekli olarak gerçekmiş gibi sunulmaya devam ediyor.. Bu yüzden de kentimizin ana sorunları  giderek artmaktadır.. Bunun da en somut örneklerinden birini 27.07.1998Pazartesi günü saat 22.45 de SRT televizyonunda Malatya Belediyesinin reklamlarını izlerken gördük. Deniyor ki; 1990’lı yıllarda Karakavak’ta 520 dönümlük bir alan fuar alanı olarak belirlendi, çalışmalara başlandı. O yıllardan bugüne kadar adı geçen fuar alanında bir çivi çakıldığı görülmüş müdür?  Yine aynı reklam programında, Kuzey- Güney çevre yollarından bahsedilmektedir. Oysa bunlarında yapılmadığı da bir gerçektir.

Eğer bu yollar ve fuar alanı yapılmış olsaydı hemşehrilerimiz eğlence ve gezme mekanı olarak kanal boyunda (dondurmacı ustalarının sıralandığı) yüz metrekarelik alana kilitlenmiş olurlar mıydı? Alışveriş merkezi olarak da hükümet alanı olarak da hükümet alanı çevresinde çizilecek bin metrekarelik bir alana ( o da kaldırımları satıcılar tarafından işgaline terk edilerek) hapsolmuş durumda kalırlar mıydı?

O gün ki köşe yazılarına baktığımızda var olan sorunların üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen halen konuşuluyor olması dahası çözülmemiş olması şehrimiz sorunlarında bir arpa boyu yol alamadığımızı gösteriyor..

Karakavak Fuar alanına değinecek olursak 520 dönümlük alan son tahlilde 278 dönüme düştü.. Halen bir çivi çakılmadığı ise bir gerçektir..

Oysa bu alan şehrin batı yönünde yapılacak şehir parkı için en ideal bir alan. Betonlar arasında sıkışan vatandaşın rahat bir nefes alabileceği  yerdir..

Hakeza 2008 yılında Malatya Meyvecilik  Araştırma İstasyonu yerleşkesinde bulunan ve 160 dönümlük olan yer Malatya Belediyesine Kültür Parkı olarak devri gerçekleşti.. Ancak burada da parkla ilgili bir gelişme yaşanmadı. Hele şükür dönemin Belediye Başkanı H. Cemal Akın yeşil alan şerhi koydurarak buranın imara açılmasının önünü kesti..

Geçen 30 yıllık sürede yeşil alan olarak Sümerpark’ın dışında vatandaşın rahat nefes alabileceği büyük parklara kavuşamadı..

Mevcutlardan Orduzu şimdiki  ismiyle  Turgut Özal Tabiat ve Hürriyet parkında yapılan düzenlemelerin dışında şehir parkı ölçeğinde bir parka hasret kaldı şehrimiz..

Asım DEMİRKÖK abinin Çerçeveye sığmayanlar kitabından 20-25 yıl önceki köşesine taşıdığı şehrimizin sorunları çözüme kavuşan ve kavuşmayanları sizlerle paylaşmaya çalışacağım..

Şehrimizin sorunlarını belge niteliğinde köşesine taşıyıp kitaplaştırarak  günümüze  taşıyan Asım abiye tekrar teşekkür ederim..

Kalın sağlıcakla