Ali Yiğit

ASKIDA EKMEK YEŞİLYURT BELEDİYESİ..

Ali Yiğit

​ Yeşilyurt Belediye Başkanı Sayın Mehmet ÇINAR'la 71'inci noktaya askıda ekmek panosunu birlikte açtık.

Askıda ekmek denilince aklıma ''Sadaka Taşları'' gelir.

Şehrin değişik yerlerine bırakılan zenginin bıraktığı yardıma muhtacın ise ihtiyacı kadarını aldığı ve o sadaka taşlarında para hiç bitmezmiş..

Askıda ekmek işlevsel bir dayanışma örneğidir..

Fırına girdiğinizde bir kendinize bir de askıya ekmek alırsınız. Sonrada çıkıp gidersiniz.

Askıda ekmek ise ihtiyaç duyanı bekler..

Kültürümüzde var olan bu geleneği çoğumuz duymuşuzdur ama o da yok olup gidiyor. Bütün iyiliklerin kötülükler karşısında uğradığı yenilgiler gibi.. Büyüklere yer vermekten tutun da vazgeçtiğimiz nice hayata anlam katan değerlerimiz gibi.

Kalplerimizi ve vicdanlarımızı temizleyen en azından katılaştırmayan bu güzelliklerin yaşatılmasına öncülük eden Yeşilyurt Belediyesine teşekkür etmek gerekir..

Kültürümüzde var olan; ancak unutulmaya yüz tutmuş bir geleneği hayata geçirerek paylaşma ruhunu canlı tutacak fitilin ateşlenmesidir  ''Askıda Ekmek''

2016 yılında Yeşilyurt Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü tarafından başlatılan ''Askıda Ekmek'' uygulaması bu gün 71 noktaya ulaşmış ve iki yıl içerisinde 740 bin ekmek askıya bırakılmış..

740 bin ekmek ihtiyaç sahiplerine ulaşmış..

Askıda ekmek projesini daha anlamlı kılan ise; halk tarafından sahiplenilmesi ve halkın paylaşma duygusunun canlı tutulmasıdır..

Son dönemlerde bütün yardımları devletten bekleme alışkanlığımız hasıl oldu. Bu nedenle her türlü yardımı devlete atarak sorumluluktan kaçmak paylaşma ruhunun bitmesi demektir.

Hani şunu hep söylerim..

Mahallede aç ve açıkta kalmazdınız..

Yardıma muhtaç ailenin ihtiyacı o mahalle sakinleri tarafından karşılanırdı.

Şimdiki gibi hatırlıyorum. Rahmetli Hacı Muhsin amcamız ve cami imamı Halit hocamız'ın kapı kapı dolaşıp odun ve zahire topladığını..

Kişinin adı söylenmezdi bir ihtiyaç sahibine yardım topluyoruz denir ve her kapıdan bir şeyler verilirdi. Bu nedenle yardımlaşma ve paylaşma duygusu her zaman diri kalırdı..

Mahallenizde veya semtinizde bulunan ekmek fırınına imkanınız dahilinde çocuğunuzla birlikte gidin. Bir ekmek alıyorsanız bir ekmekte askıya alın ve bu işlemi yaparken çocuğunuza yaptırın ve askıda ekmek projesini çocuklarınıza mutlaka anlatın..

Egoist bir nesil toplumun en büyük hastalığıdır.. Bu hastalığın önüne geçmek ise paylaşma duygusunun canlı tutulmasından geçer.. İşte ''Askıda Ekmek'' projesi paylaşma ve yardımlaşma ruhunun canlı tutulmasının en güzel örneğidir.

Kalplerimizi ve vicdanlarımızı en azından katılaştırmaktan koruyan bu güzel projeye emeği geçen herkese tekrar teşekkür ederim..

Yazarın Diğer Yazıları