Ali Yiğit

ARZIN İMARI NESLİN ISLAHI

Ali Yiğit

Turgut Cansever'in şu sözünü sürekli tekrarlarım.

Şehri İmar ederken nesli ihya etmeyi ihmal ederseniz, imar ettiğiniz şehir ihmal ettiğiniz nesil tarafından tahrip edilir.

Şehrin imarı noktasında eskiye nazaran kat kat ilerdeyiz diyebilirim.

Neslin ihyası noktasında durumun pek iç açıcı olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz sanırım..

Gün geçmiyor ki;  ajanslara Kadın cinayetleri, cinsel istismar, fuhuş, uyuşturucu, hırsızlık, gasp, kavga döğüş haberleri düşmesin. Hani ne ararsan ver türünden.

Cami avlusunda veya parkta oturduğunuzda yarım saat geçmeden ayakkabısız iki üç çocuk yanınıza gelir para ister sizden. Ya tiner veya sentetik uyuşturucu illetine bulaşan gençler, 5-10 lira için her şeyi yapabilecek binlerce çocuk yaşıyor sokaklarda. 15-16 yaşında para dilenen gencecik kızların dilendirildiğini ve bir süre sonra zorla fuhuş sektörüne itildiğini görürsünüz.

Aşkına karşılık bulamayan genç sevdiği kızın ailesine kurşun yağdırdı haberleri sıradanlaştı.

Öğretmenini gözünü kırpmadan öldüren öğrenci, öğrencisine tacizde bulunan öğretmen.

Toplu taşıma aracı otobüs hınca hınç dolu. Genç kız ve erkek kimseye aldırmadan toplum tarafından hoş karşılanmayacak bir şekilde kimseye aldırmadan çok uygunsuz hareketler yapıyor. Duyarlı bir vatandaş kardeşim bu şekilde hareket edemezsiniz çıkışını yapınca sen ahlak bekçisi misin cevabını alıyor ve bu olay bir medya kuruluşunda ana haber gündemine getiriliyor. Kardeşim siz ahlak bekçisi misiniz? Bu olaydan kimse rahatsız olmuyor ve bu habere kimse kalkıp bir çift laf etmiyor.

Bir arkadaşım güzel bir yazı mail olarak göndermişti. Bir kaç pasajını sizinle paylaşmak istedim.

Adnan Oktar yarı çıplak kadınlarla, canlı yayında, dini sohbet programları yaptı.

Reşit olmayan kızların programlara katıldığı ortaya çıktı.

Yetmedi, İslam birliğinden bahsederken kalkıp kadınlarla karşılıklı dans etti.

Yetmedi “Dinde bu yaptığımıza bir mani yok” dedi.

Erotik danslı vaazlardan rahatsız olmadınız ama Nurettin Hoca’nın söylediklerinden çok rahatsız oldunuz.

Amcasının evinde yengesiyle aşk yaşayan bir mahlukun hikayesi Aşk’ı Memnu adıyla dizi yapıldı. Üçüncü kez gösterildiğinde bile reyting rekorları kırdı.

Aile içi yasak aşkı normalleştiren bu diziden rahatsız olmadınız ama Nurettin Hoca’nın söylediklerinden çok rahatsız oldunuz.

Bir kadın doktoru kaçıran kiralık katilin hikayesi Siyah Beyaz Aşk adıyla dizi yapıldı.

Adam doktoru zorla alıkoydu ve ardından evlendi.

Kadını “dövmek” ne ki, kadına hayvan muamelesi yapıldı.

“Hayvanlık” romantizm diye sunuldu.

“Kadına şiddet” reytingle onurlandırıldı.

Kadının bu kadar aşağılanmasından rahatsız olmadınız ama Nurettin Hoca’nın söylediklerinden çok rahatsız oldunuz

Eşcinselliği öven yazılar yazıldı. Kerimcan ile ilgili “Türk halkına kendini sevdirerek yaptığı misyon çok değerli.” diye güzellemeler yapıldı. Eşcinsellik propagandasından rahatsız olmadınız ama Nurettin Hoca’nın söylediklerinden çok rahatsız oldunuz.

Her akşam dizilerle Türk toplumunun zihnine cinsellik, entrika, ihanet, yalan, cinayet, gayri meşru çocuklar, haksız kazanç ve şiddet zerk edildi. Değil Türkiye, Türk dizilerinin izlendiği yabancı ülkelerde bile aile kurumu çatırdadı. İnsanlar eşlerini dizideki kişiliğe benzemediği için boşamaya başladı. Kadın ve aile düşmanı bu dizilerden rahatsız olmadınız ama Nurettin Hoca’nın söylediklerinden çok rahatsız oldunuz.

Bırakın “ketçabı”, “battaniyeyi” de açın twitterı Türkiye’nin en çok izlenen dizisindeki oyuncuların kulak memelerinden tahrik olan kadınların yazdıklarını okuyun…

“Kulak memesi” mesajlarından rahatsız olmadınız ama Nurettin Hoca’nın söylediklerinden çok rahatsız oldunuz.

Köşelerinizde, programlarınızda, demeçlerinizde toplumu tam kalbinden çürüten asıl virüse değindiğinizi hiç duymadık, görmedik, okumadık ama günlerdir Hoca’yı acımasızca yerden yere vurmanızı görüyor, duyuyor ve okuyoruz…

Hani, hem kadın hakları savunucusu hem de ahlakçısınız ya

Nurettin Hoca’nın üstüne gittiğiniz gibi, bu toplumsal hastalıkların da üzerine gidin, görelim.

Yazarın Diğer Yazıları