Ali Yiğit

15 TEMMUZ'U NASIL ANMAK..

Ali Yiğit

İki yıl değil 2000 yıl geçse de unutulmayacak 15 Temmuz gecesi..15 Temmuz, devletin hayatta kalma refleksinden önce, Milletin devletini ayakta tutmak için harekete geçerek göğsünü siper   etmesinin destanıdır..

O gece yere göğe sığdırmadıklarımızı tabuta sığdırdığımız geceydi..

Kimi yeni nişanlı, kimi bıyıkları yeni terlemiş, kimisinin ise bebeği o gece gözlerini dünyaya açmıştı. O sevinçle sokağa fırlamışlardı.. Yeni bebelerini vatansız koymamak adına canlarını siper etmişlerdi koca koca tankların altına..

Kimsenin aklına evald-ı yarı gelmedi..

Kimi evladıyla birlikte meydanlarda kurşunlara hedef oldu..

Mezarları yan yanaydı..

Tabutların ağır gelmesi için tabutlarına taş konulan erler vardı o gece..

Bu gün ölmek için güzel gün diyerek ölümü öldürenler vardı o gece...

Aynı dili konuşanlar değil aynı ruhu yaşayanlar anlardı o gecenin ne demek olduğunu..

15 Temmuz'u anlayanlar, aynı ruhu yaşayanlar  başka coğrafyalar da olsalar da yürekleri aynı atıyordu..

Somali’de hatip, ayın Cuma günü Müslümanlara şöyle hitap etmiştir: ‘Ey Somalili kardeşlerim, Eğer geçen hafta hainler kardeş ülke Türkiye’de başarılı olsaydı, biz bir kez daha yetim, sahipsiz kalacaktık’ diye gözyaşı döküyordu.

 Sudan’ın Nur Camii’nde hatip, ‘Ey kardeşlerim, bugün Allah’a hamdimizi artırma günüdür. İslam aleminin ateşler içinde yandığı bir dünyada eğer geçen hafta karanlık emellerin emrindeki zalimler, Türkiye’de başarılı olsaydı, umut bağladığımız, son umudumuz da yok olacaktı.’”

Sadece Filistin’de, Somali’de, Sudan’da değil, Arap coğrafyasında, Bosna’da, İslam ülkelerinde yaşayan insanlar 15 Temmuz’a meydan okuyan Türk halkı ile o gece kader birliği ettiler.

15 Temmuz üzerinden iki yıl geçti..

250 şehidimizin acıları hala yüreklerde tazeliğini koruyor..

Her biri ayrı ayrı hayat hikayeleri bıraktı arkalarında..

Her 15 Temmuz'da Allah'a hamdimizi artırma günü olarak anmalıyız..

15 Temmuz gecesi verilen şehitleri aklımıza getirmeliyiz..

O gece tabuta konulacak naaşı bulunmayanları hatırlamalıyız..

O gece Allah'ın tecelli eden Nusre'tini  unutmamalıyız..

O gece yediden yetmişe semaya dua için kalkan elleri, okunan Kur'an tilavetlerini yeniden yaşamalıyız..

Eminim bir çok kişi yine bu gece dualar edecek, Kur'an okuyacak..

O günlerin tekrar yaşanmaması için Allah'a niyazda bulunacaklar..

Acılarını yüreklerine hapseden analar, babalar, yetimler şehitlerinin mezarları başında o günü hatırlayacaklar.

15 Temmuz gecesinin ikinci senesindeyiz..

Tüm Türkiye genelinde programlar düzenleniyor..

250 şehidin  binlerce yaralının olduğu, ülkenin uçurumun eşiğinden döndüğü bir geceyi anmak sanatçıların konserleriyle olmamalı..

O geceyi bir kutlama şölenine döndürmemeliyiz..

Meydanlarda saz ve caz eşliğinde havaya zıplatmak, verilen şehitlerin kemiklerini sızlatır..

Evladını, eşini veya anne babasını o gece şehit veren bir ailenin bulunduğu bir ortamda saz eşliğinde konser vererek  kutlama naraları atmak  şehit aileleri üzerinde nasıl bir ruh hali oluşturacağını empati yaparak düşünelim..

O gecenin ruhunu yaşamak saz ve konser eşliğinde değil, o şehitlerin hayat hikayelerini anlatmak, böyle bir gece için yeniden direnmenin yeniden dirilişin yollarını hatırlamalıyız..

Evet ülkemin dört bir yanında Kur'an tilavetleri, Mevlid-i şerifler, salavatlar getiriliyor, bunların akabinde konser kutlamaları neden..

Kur'an okunması, dualar edilmesi, o geceye münhasır sözlerin kelamı yeterli gelmiyor mu?

Meydanlara daha fazla insan toplamak için 15 Temmuz'u konserlerle kutlamak o gecenin ruhuna aykırıdır..

Manevi bir ruhla  maneviyattan beslenerek o gece canını tanklara siper eden kurşunlara hedef olan o şehitleri anmak  kutlamalarla değil onların acılarını paylaşmakla Kur'an okumak ve o manevi ruhu yaşatmakla olur..

Yazarın Diğer Yazıları