Abdullah Ergün

Zombiler gibi yürüyen gençler (1)

Abdullah Ergün

Gerilim filmlerinin manifestosu sayılan zombiler günümüzde gerçek oldu. Sinema salonlarında gösterildiği yıllarda salondakilerin çığlıkları sinema salonunun dışına çıkıyordu.

Mezardan çıkan ve korku tünelinin başlangıcını oluşturan görüntüleri ve yürüyüşleri gazete sayfalarında da uzun süre yer almıştı.

Günümüzde madde bağımlıların artık şehrin en hareketli yerlerinde benzer görüntüleri senaryo ve filmin ana karakterine bağlı kalmadan ortaya koydukları görüntüler mide bulandırmaya başladı.

Konuyla ilgili bazı Sivil Toplum Kuruluşları'nın açıkladığı rakamlar tehlikenin geldiği noktayı çok güzel özetliyor.

"Türkiye nüfusunun %15,8'i 15-25 yaş grubunda. 12 milyon 971 bin 396 çocuğumuz madde bağımlılığı riskine karşı savunmasız durumda. Türkiye'de yaklaşık 10 milyon insan madde ve davranış bağımlısıdır. 125 bin STK bu konuda duyarsız kalıyor. Cinayetlerin %60'ı, saldırıların %40'ı, tecavüzlerin %33'ü alkol ve madde kullanımı olan kişiler tarafından gerçekleştirilmektedir. Türkiye genelinde madde bağımlılığı, sanal kumar ve teknoloji bağımlılıklarının ciddi boyutlarda olduğunu görüyoruz.

Gençlerin %31,3'ü sık sık sigara içtiğini, %4,9'u sık sık alkol aldığını, %4,1'i bir kez uyuşturucu kullandığını, %1,2'si ara sıra uyuşturucu kullandığını, %1,1'i ise sık sık uyuşturucu kullandığını ifade ediyor. Sonuç olarak Türkiye'de gençlerin %50'si bağımlılık riski altındadır.

"Cinayetlerin %60'ı, saldırıların % 40'ı, tecavüzlerin %33'ü alkol ve madde kullanımı olan kişiler tarafından gerçekleştirilmektedir. Ülkemizde sigara, alkol ve uyuşturucu maddeleriyle tanışma ve madde kullanım yaşı giderek düşüyor. 12-17 yaş arası gençler büyük risk altında.

Teknoloji bağımlılığı

Her geçen gün teknoloji kullanım yaşı düşerken kullanım oranları artıyor. Kişilerin %64'ü eğlenme ve zaman geçirme, %27'si haberleşme ve iletişim, % 9'u ise eğitim ve araştırma amaçlı olarak teknolojiyi kullanmaya devam ediyor. Teknoloji kullanımımızın 2/3'ü maalesef eğlence ve sanal ağlarda geçiyor. Gelir durumuna göre uyuşturucu tercih ediliyor.

Bonzai, esrar, snus ve skunk gibi sentetik içerikli uyuşturucular kültür ve eğitim düzeylerinin alt seviyede olduğu maddi açıdan gelir düzeyi düşük bölgelerde sıklıkla kullanılmaktadır. Gelir ve kültür düzeyi yüksek bölgelerde eroin, metamfetamin, kokain, ekstazi, gülme gazı gibi uyarıcı olduğu düşünülen uyuşturucu maddeler kullanılmaktadır.

Cadde ve ara sokaklarda zombiler gibi yürüyen gençleri görenler ilk zamanlarda korkudan yönünü değiştirmek zorunda kalıyorlardı.

Şimdilerde ise artık karşı tarafa geçmelerine gerek kalmadan normal yürütüşlerine devam ediyorlar.

Okumayan ve üretmeyen bir toplumda benzer sahnelerin yaşanmasına artık alıştık.

Uyuşturucunun temininde artık zorlanmadıkları, aldıkları maddelerden sonra yanındaki arkadaşın ananesine ve kız kardeşine küfür edecek kadar kendilerini kaybediyorlar.

Son olarak yaşadığım bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum.

Hükümet Konağı'nın arkasında yaşları tahminen 17-18 aralığında olan biri kız iki kişi aldıkları uyuşturucun etkisiyle birbirlerine tutunarak ara sokakta yürürken birden ikisi birden yere düştüler.

Kız, yanındakine "o. ç.senin kafana sıkarım" derken yerden birden tekme atarak söylemine şiddeti de eklemişti.

Kenardan gürültülere bakanlara da "Ne bakıyorsunuz o.ç.ları diyerek tehditler savurdu.

Ülkemizde buna benzer görüntüler artık normal hale geldi.

Gelecek noktasında hiç bir beklentileri olmayan, kendilerini madde bağımlılığına alıştıranlarının kölesi haline gelmiş olan gençlerimizi kurtulması için seferberlik ilan edilmesi lazım.

Konunun Emniyet ev Adlı yönden sürekli olarak kontrol edildiğini fakat yetersiz kalındığı gerçeği de kaşımızda duruyor.

Kaynak: Sabah Gazetesi(Uyuşturucu Rakamları)

Yazarın Diğer Yazıları