Abdullah Ergün

Yolun Açık Olsun Yeğen Fendoğlu

Abdullah Ergün

Futbol, Develeme, Bilye, Hollik, Saklambaç, Kovboy filmleri, Tel örgü, Sümerbank sineması, Gazeteci İsmail, Tercüman Gazetesi, Hayat ve Ses Dergileri, Leblebici Hasan, Topal Hacı, Orta ve Ankara kahveleri, Sıtmapınarı…

İşte ben ve arkadaşlarımızın lise yıllarına kadar hayatımıza giren mekan ve kahramanlardan bazıları..

Yazılanlar içinde siyasete ait hiçbir şeyin olmaması o yıllarda yaşadığımız güzelliklerin içinde bu yöne ait bir boşluğun olmaması olmuştu.

Sümer Ortaokulundaki serüvenimiz bitip liseye başlayınca bu sefer siyasetin farklı bir uygulamasıyla kendimizi farklı bir dünyada bulduk.

Malatya’da Cumhuriyet Halk Partisinin İsmet İnönü geleneğinden gelen yıkılmaz kalelerinden olan Malatya’da 1977 yılında yapılacak olan Belediye Başkanlığı seçiminde Adalet, Milli Selamet ve Milliyetçi Hareket Partilerinin aday göstermeyip bağımsız aday olarak Hamit Fendoğlu’nu destekleme kararından sonra yapılacak olan seçim Malatya için büyük önem taşıyordu.

Bir yandan yıllardan beri Malatya’da her seçimden zaferle çıkan Cumhuriyet Halk Partisi diğer yandan 3 partinin desteklediği ve halkın çok sevdiği isim olan Hamit Fendoğlu.

1977 yılında yapılan yerel seçimlerde Hamit Fendoğlu Cumhuriyet Halk Partisinin yıllarca belediye başkanlığını kazandığı seçimi kazanarak Malatya belediye başkanı oldu.

Seçimin yapıldığı gün Sıtmapınarında Mustafa Necati İlkokulunun önünde bekliyordum.

Oy kullanma hakkımız olmadığımızdan dolayı seçimi takip etmek ve Hamido’nun kazanması yönünde arkadaşlarla birlikte beklentimiz vardı.

Rahmetli babam ve annemin bir gün önce Hamido’ya oy vereceklerini söylemeleri beni çok mutlu etmişti.

Öğleye doğru okulun önünde bir taksi belirdi.

İçinden siyah şalvarlı biri ve arkasında iki kişi vardı.

Şalvarlı adam bana, “Genç burada ne bekliyorsun? Dedi “bende seçimi takip ediyorum. İnşallah Hamido kazanır dedim.” Peki, sen Hamido’yu tanıyor musun? dedi.

Bende “Hayır ama okulda ve mahallede adını çok duydum.

Elimi tuttu ve beni anlımdan öpen şalvarlı adam bana “Ben hamido’yum” dedi.

Gözlerimden yaşlar geldi. Elini öptüm ve yanındakilere dönerek biz diğer okula gidelim dedi bu okul bu gence emanet dedi ve gitti.

İşte Hamido’nun benim hayatında asla unutamayacağım anım bu oldu.

Daha sonra Malatya Atatürk Lisesinde okurken 17 Nisan 1978 yılında katledildiği günüde yaşamış birsi olarak duyduğum açıyı hala yüreğimde taşıyorum.

Yıllar sonra Malatya’da Hamido adı gelişen değişimlerin arasında kaybolmaya unutulmaya başladı.

Bu da beni çok rahatsız ediyordu.

İsminin yaşayacağı yerler olmalıydı. İkinci Üniversitenin yapılması ve adının konulması dahil bazı güzide yerlerde ismi yaşamalıydı.

Milliyetçi Hareket Partisinden aday adayı olarak ismi yazılan Mehmet Fendoğlu’nun Hamido’nun yeğeni olduğunu Sümer ortaokulunda okuduğum yıla kadar bilmiyordum.

Aynı sınıfta olmamıza rağmen bu konulara hiç girmiyorduk.

Daha sonra Malatya Atatürk Lisesinde siyası kimliğimizin daha olgunlaştığı günlerde bu konular sıkça gündeme geliyordu.

Atatürk lisesinde bizler siyasetin sadece bir yönünü değil konu başlıklarıyla olması gerekenleri öğreniyorduk.

35 milyon nüfusa sahip Türkiye’de Tercüman Gazetesi 1 milyon satıyordu.

Rauf Tamer, Ahmet Kabaklı, Ergun Göze’nin siyası, İslam Çupi. Necmi Tanyolaç’ın spor yazılarının yanı sıra Milli Selamet Partisine yakın olan Yeni Devir, Milli Gazete, okulda dağıtılan ve üstüne yorumlar yaptığımız Hergün gazetesi, Arkadaş ve Hasret Dergileri.

Okulda bilinçli ve siyaseti bilen gençlik yetişiyordu. Okul sıralarında boş geçen derslerde ülkenin sorunları ve politik gelişmeleri takip etmek ve tartışmak milliyetçilik kimliğini de yukarıya taşıyordu.

Yapılan son seçimde değişen yeni sistemin Malatya’daki milletvekillerinden olan Mehmet Fendoğlu’nun amcası Hamit Fendoğlu’nun TBMM’deki geleneğine devam ettirecek olması aynı kuşaktan olan bizleri de mutlu etti.

Malatya’yı iyi tanıması, hangi mahalleye gitse iletişim noktasında sıkıntı yaşamayacağını çok iyi biliyorum.

Çok sevdiği iki rengin yanına diğer renkleri de eklediği zaman daha başarılı olacaktır.

Malatya’da benim hiç onaylamadığım vekillerin sokağa çıktıkları zaman arkalarında bir orduyla gezmelerini Mehmet Fendoğlu’nun devam ettireceğini sanmıyorum.

Şimdiye kadar hiçbir politikacının yanına gitme onlarla konuşmak veya özellikle spor konusunda konuşma fırsatını bulmak için arkadaki kalabalığı yarma gibi bir düşüncem olmadı.

Ortaokul sıralarında Sıtmapınarında başlayan arkasından Lise sonra olgunluk dönemlerine kadar devam eden arkadaşlığımızın kendisinin vekil derecesine gelmesinin ikimizden hiçbir şeyin değiştiremeyeceğini biliyorum.

Benim ona “vekilim” hitabım asla olmaz onunda bana “Abdullah” demesini beklemem çünkü bana hep “Apo” diye hitap eder yine aynısı 1970 lerden gelen arkadaşlık derecesinde devam eder.

Seçimlerden öce kendisini görmek için gittiğim seçin ofisinde yüzündeki sevinç aslında bir dönem güzel ülkemde yaşanan arkadaşlık duygusunun bir göstergesiydi.

Sarıldım ve başarılar diledim.

Malatya’da halkın içinde olan ve şehrin her bölgesinde hakla bağlantısını asla kesmeyecek olan Mehmet Fendoğlu’nun amcasının yıllar önce Malatya’da ve mecliste yaptığı işlerin farklı bir versiyonunu yapacağını biliyorum.

Bir dönem İşçi Partisi Milletvekili olan Çetin Altan’ın anılarında belirttiği gibi Mecliste en çok sizden çekinirlermiş bu doğrumu? Sorusuna “evet benden çekinirlerdi ama bende Hamido’dan çekinir ve korkardım. Hamido’nun Mecliste olmadığı günlerde konuşmamı yapardım”

O yıllar geride kaldı olayın kahramanları artık yaşamıyor.

Mehmet Fendoğlu’nun Hamit Fendoğlu ismini ve Malatya’yı en iyi şekilde temsil edeceğine inanıyorum.

Yolun açık olsun güzel insan.

Yazarın Diğer Yazıları