Abdullah Ergün

Yine aynı hatalar

Abdullah Ergün

Ara transfer döneminde yeni yabancı futbolcular ülkemize giriş yaptılar.  Ara transfer döneminin transfer şampiyonu (!) Galatasaray’ın Kasımpaşa’dan transferi Diagne’ye ödenen para kendi camiasından bile büyük tepki aldı. UEFA nezdinde sıkıntılı kulüpler arasında yer alan Galatasaray bu konuda yine UEFA’nın görüşme seanslarına çağrılabilir

Kulüplerimiz neden bu hataları sürekli yapıyorlar?

Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın takım kadrosundan ayrılan yabancı futbolculardan gelen parayla yeni bir hataya yelken açıyorlar.

Oysa borç bakiyelerine baktığımız zaman tasarruf tedbirleri yerine hala yabancı futbolcu transferiyle uğraşmalarını da anlamak çok güç.

Büyük kulüplerin yaptıklara hatalar sonrasında Başakşehir’in şampiyon olmasını isteyenlerin sayısı zaman geçtikçe artıyor.

Zaten görünen tablo da bunu gösteriyor.

Peki, kulüplerimiz yabancı futbolcu transfer etmek zorundalar mı?

***

Futbolumuzun son geldiği nokta paralelinde gerilim ve başarısızlığı da getirmesi üstünde durulacak konuların başında geliyor.

Ülkemizde veya dünyada futbolun dışında yaşanan en büyük olay bile bazen futbolun gölgesinde kalıyor.

Bu kadar futbol ile ilişkili ülkemizde doğru dürüst saha içi başarının gelmemesi çok ilginç.

Avrupa’da futbol yaşantılarına devam eden elit sporcuların bir kaçını bile cezbeden ligimiz buna paralel kalite olarak Avrupa’nın gerisinde kalması bir başka konuşulması gereken konu.

Yıllar önce dağılmamış olan Yugoslavya futbolunun yaşlı futbolcuları tarafından işgal edilen ligimiz bugün süper lig, TFF 1.lig hatta bölgesel amatör ligde bile yabancı futbolcular bulunmakta yani 1970 ler deki görüntünün çeşni olarak daha fazla ileriye gitmiş halinde bulunuyoruz.

Ülkemizde çeşitli ülkelerin futbolcuları futbol yaşantılarına devam ediyorlar.

İlk gelişleri ile ülkemizden ayrılışları arasında bazen çok kısa zaman süresi yaşanıyor.

Alex De Sauza gibi istikrar abidesi futbolcu sayısının az olması bu konuda da bu işleri iyi yapamadığımızı gösteriyor.

Yıllar önce George Hagi ile başlayan başarılı futbol örneğinin ikinci bir efsane Alex De Sauza ile şimdilik son bulmasına paralel son yıllarda yabancı futbolcuların kulüplerimizle yaptıkları sözleşmeler sonrası futbol oynamadan yan gelip yatıp milyonlarca lira euroları alıp ülkemizden ayrılanlar noktasında belli bir istikrar(!) sağlanmış durumda.

Yeni Malatyaspor’un kadrosunda bulunan “Dia “örneğinde olduğu gibi takıma hiçbir katkı yapmadan sakat olmadığı süre içinde sadece antrenmanlarda yerini alan ve sözleşme gereği takım kadrosunda bulunmasının yanı sıra sözleşmenin bitimini beklemekten başka çaresi olmayan tablo karşında başka neler yazılabilir ki?

Yerli futbolcularla yapılan sözleşmelerle yabancı futbolcularla yapılan sözleşmeler arasında mali tabloyu direkt etki edecek maddelerin fazlalığının yerli futbolcular aleyhine olmasını da anlamış değilim.

Yıllar önce Beşiktaş kulübünün kadrosunda bulunan “Ferrari “adında bir futbolcunun takıma gelirken ve takımdan ayrılırken Beşiktaş kulübünün kasasından çıkan paralar bazen gündeme geliyor.

Sezon başında Fenerbahçe’ye transfer olan İslam Slimanı’de bu konunun son örneği oldu.

Bu tip oyuncuların ülkemiz futboluna neler verdiklerinden çok sadece yaptıkları sözleşmelerin verdiği avantajları iyi değerlendirmeleri doğal olarak konuşulacaktır.

Almanya’ya yaptığımız ziyaretlerde Alman futbol severlerle yaptığımız konuşmalarda

“Sizlerde artık Arap ülkeleri gibi bol paralar vererek Avrupa’dan futbolcu transfer diyorsunuz.”

“Aldığınız futbolcular sizin verdiğiniz paranın 3/1 ne Avrupa’da futbol oynarken sizlerin yaptığını anlamış değiliz.”

Değerlendirmelerini sıkça duydum.

Ülkemizde yapılan yüksek maliyetlerdeki transferlerin temelinde lig şampiyonluğu yatıyor

Bunun için büyük rakamlar yabancı futbolculara ödeniyor.

Bu futbolcuların büyük çoğunluğunun takımlarına yaptıkları katkıda tartışılır

Oysa yıllar önce Gençlerbirliği kulübünün başlattığı Afrika’dan maliyeti düşük futbolcuları ülke piyasasına sürmeleri çok konuşulmuştu.

Kona, Kouşe, Mosheu bu akımın ilk futbolcuları olmuştu.

Yıllarca ülkemizde başarı ile top koşturan bu futbolcular aldıkları paranın sonuna kadar oynadıkları kulüplere fayda sağladılar.

Yıllar önce ülkemize ilk Brezilyalı futbolcuları getiren Malatyaspor’da bu işin Brezilya ayağını başlatan kulüp olmuştu.

1986 dünya kupasında Brezilya ulusal formasını giyen Carlos, Serginho ve Eder’in Türkiye’ye gelmeleri Brezilya ve Avrupa’da olay olmuştu.

Bugün ülkemizdeki yabancı futbolcular içinde Türkiye’yi basamak olarak kullanıp Avrupa’ya gitmek isteyen ve sadece attıkları imza karşılığı büyük paralara sahip olan ve görev yaptıkları kulüplere katkı noktasında ne verdikleri tartışılan yabancı futbolcularla ligimiz devam ediyor.

Bakalım kulüpler bu hatalardan ne zaman ders çıkartacaklar.

Yazarın Diğer Yazıları