Abdullah Ergün

Yemek Turizmi

Abdullah Ergün

Malatya, ülke turizminin hangi kategorisinde yer alıyor?

Malatya’ya yabancı turist neden gelmiyor?

Turizm haftasında hafızalarda kalan sorulardan bir kaçı…

“Nemrut Dağı” gibi yabancıların ilgisini çeken ve görmek istedikleri ören yeri maalesef yemek turizminin gölgesinde kaldı.

Arslantepe için verilen mücadelenin çok azı Nemrut Dağı için verilmiş olsaydı ülke dışından gelen turist sayısında 80 ve 90’lı yıllarda olduğu gibi benzer görüntüler tekrar yaşanabilirdi.

2000’li yıllardan sonra Gaziantep, Adıyaman ve Şanlıurfa’yı kapsayan turlar,  bu illerin atanmış ve seçilmişleri şehrin tanıtımı noktasında verilen mücadelenin karşılığında yapılmaya başlandı. 

Gaziantep’de yemek, Adıyaman’da Nemrut Dağı ve Atatürk Barajı, Şanlıurfa’da Balıklı Göl…

Daha sonra Diyarbakır ve Mardin turları devreye girdi.

Burada ki hedef ise Diyarbakır’daki Tarihi Han’da sabah kahvaltısı daha sonra Mardin’in eski ve yeni Mardin diye ikiye ayrılan şehir platosunun eski Mardin kısmı yer alıyordu.

Şimdilerde Diyarbakır ve Mardin turları büyük ilgi görüyor.

Adıyaman, Gaziantep ve Şanlıurfa’yı kapsayan geziler salgından etkilenmesine rağmen Diyarbakır ve Mardin turları devam ediyor.

Bu turların Malatya bağlantılarının olmaması konunun Malatya açısından ne kadar sıkıntılı oluğunu gösteriyor.

Yakın zamanda Malatya’da kurulan derneğin ana temasını Malatya Yemekleri oluşturuyor.

Yanı yine geldik yemek turizmine…

Fransa’dan hiç kimse Malatya yemeklerini yemek için Malatya’ya gelmez.

Bunu Turizmle ilgilenen herkes çok iyi bilir.

Yılar önce Malatya’ya Nemrut Dağını görmek için gelen turistlerden hiçbirinin bizlerden Malatya yemekleri için talepleri olmadı.

Dünyanın her yerinden Malatya’ya gelen yabancı turistlerin Nemrut Dağını bir an önce görmek için yaşadıkları heyecanı yaşamış birisi olarak içinde bulunduğumuz Turizm haftasında yemek muhabbetlerinin Nemrut Dağı ve diğer gezi alanlarının önüne geçmesi iyi olmadı.

Kültür ve Yemek Turizmini bir araya getirme düşüncesi içinde olanlar, Nemrut Dağı gibi önemli bir değer yanı başınızda ise bunu ayrı bir yöne taşımaları lazımdı.

Yıllar önce günlük 100 kişiyle gidilen Nemrut Dağı’na bugün yıl boyunca giden yabancı turist sayısı arasındaki fark artık sayılamayacak hale geldi.

Malatya’ya gelen üst seviyedeki misafirleri Nemrut ağına götürmek bunun reklamının yapılması hedefler arasında yer almalı.

Yoksa onları Malatya’nın seçkin yemeklerinin yapıldığı yerlere götürmekle şehrin turizmi ivme kazanmaz.

80,90 ve 2000’li yıllarda gelen yabancı turistleri Malatya’ya tekrar nasıl getirtiriz?

Bunun için yapılacak ilk iş Nemrut Dağı’nın tanıtımının yapılması gerekiyor.

Teknolojinin hızına yetişemediğimiz günümüzde bunun gerçekleşmesi daha kolay.

Yıllar önce Nemrut Dağını görmek için Malatya’ya gelenlerin Malatya ve Nemrut Dağıyla ilgili anıları ve düşüncelerinden faydalanmalı…

Yakın zamanda Malatya’da kurulan derneğin içinde yer alan “turizm” bölümünün yemek kısmından ayrılıp kendine özgü ve amacına uygun hizmet vermesi gerekiyor.

Yurt dışına sürekli olarak giden birisi olarak gittiğim ülkelerde o ülkenin hangi yemeği daha iyi diye bir düşünce içinde olmadım.

Gideceğim ülkenin görülecek yerleri ben ve benim gidi düşünenlerin ilgisinin çekiyor.

Yıllarca Nemrut Dağı’na yabancılarla giden birisi olarak Malatya’ya gelen bir yabancı turistin

 “Kağıt Kebabı” yemek istediğini duymadım.

Tıpkı benim Fransa ‘da Salyangoz Püresi” yemeğini istemediğim gibi…

Bu satırları kaleme alırken gazetemizin karşısında bulunan Malatya’nın elit lokantasından çıkan Güney Koreli misafirlerin yeşil, onlara eşlik eden protokol temsilcilerinin resmi arabalarına bindiklerini gördüm.

Yazmak isteğimim konuların en çarpıcı kısmında olanlar yine kendilerine uygun doğrularıyla karşıma çıktılar.

Şimdilik yemek kültürüyle yerli turistleri Malatya’ya çekme projesine mesai harcamaya devam edin.

Beki yıllar sonra yazdıklarımın ışığında Nemrut Dağı konusunda da beklenen adımlar atılabilir.

Yıllar önce Malatya caddelerinde turlayan yabacı turistlerin yine gezdiği Turizm haftalarında buluşmak dileğiyle…

Yazarın Diğer Yazıları