Abdullah Ergün

Yana ve geriye oynamaya hazır mısınız?

Abdullah Ergün

Profesyonel liglerde mücadele edecek olan takımlarımız yeni sezon hazırlıklarına devam ediyorlar.

Son yıllarda moda haline gelen yana ve geriye oynama modası bu sezon biraz daha varlığını hissettirecek.

Böyle bir oyun sisteminde futbolcuların sakatlanması sistemin kendisi kadar ilginç…

İngiltere Premier ve Almanya Bundesliga maçlarını sürekli olarak takım eden futbolseverler maç oynanırken “ Bizim futbolcular bu sahada yer alsalar maçın başında kendilerini ya kenarda ya da hastanede bulurlar” dedikleri anlara şahit olanlar benzer düşünceleri bu sezonda sıkça konuşacaklardır.

Süper ligimizde kafa topuna çıkan futbolcu yer düştükten sonra iki ayağını tutarak tıbbın kendi kurallarına farklı bir şekil veriyorlar.

Zaten topun oyunda kalma süresi açısından Avrupa’nın en gerisinde yer alıyoruz.

Sahaya giren sağlıkçı noktasında ise Avrupa’nın zirvesinde ki yerimiz her sezon hazır.

Bunlara birde futbol kalitesini ekleyecek olursak, konu başlıkları açısından yine bizleri aynı manzara bekliyor.

Büyük kulüplerimizi borç bakiyelerine bakmaksınız yaptıkları transferlerin tek amacı süper lig şampiyonluğu…

Her sezon olduğu gibi bu sezonda süper ligi ikinci olarak tamamlayan ve şampiyonlar ligi ön eleme oynayacak takımımız her yıl olduğu gibi bu sezonda ilk tur maçları sonunda Edirne’den yurda giriş yaptı.

Futbolumuz kan kaybetmeye devam ediyor. Her şey süper lig şampiyonluğu diye yola çıkılan bir ligde Avrupa’da başarılı olma şansı hiç yok.

Yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen ekranlarda sabahtan gece yarılarına kadar futbolu konuşan yorumcular aldıkları paranın hakkını vermek için süper ligimizi Premier lig gibi anlatmaktan çekinmiyorlar.

Yakında ligler başlıyor. Geri ve yana oynayarak futbolseverlerin uykusunu getirecek olan oyun sistemini uygulamaktan çekinmeyenler maçlar oynandıktan sonrada yapılan eleştirileri dikkate almama noktasında istikrarları kendilerini haklı çıkartacak konuma dahi getiriyor.

Başakşehir’den Visca’nın futbol kültüründe sürekli olarak dikine oynama isteği bu futbolcunun futbolseverler tarafından sevilmesini sağlarken, büyük kulüplerin orta sahasında görev yapan ve etliye sabuna dokunmayan futbolcular savunmadan aldıkları topu sağa-sola ve geriye oynayarak takımın topla oynama oranı ve topun kendilerinde kalma süresini sadece yukarıya taşıyorlar.

Premier ligde bu sezon şampiyon olan Manchester City’nin lig maçlarını izleyenlerin süper lig maçlarına dönüşlerinde hep sıkıntılar yaşanıyor.

Bir taraftan futbolun ileriye doğru ve çabuk oynanması noktasında artık en iyisi olan Pep Guardiola diğer taraftan top bizde kalsın, oyunu soğutmak için yerde yatın uyarısı yapan teknik direktörlerin olduğu süper ligimiz.

Böyle bir tablo karşısında süper ligin ilgi odağının Avrupa standartlarının gerisinde kalmasına alıştık.

Avrupa ile aynı anda başlayacak olan ligimizde hafta sonu oynanacak olan maçları dikkatlice takıp etme noktasında yer alan Çakı Ekrem’in haftanın ilk mesai günüde gerek telefonla gerekse yüz yüze geldiğim anlarda yazdıklarımın ışığında sitem dolu görüşleri geride kalan sezonlar gibi bu sezonda yaşanacak.

Süper ligimizle Avrupa ligi arasındaki farkı artık yazmak istemiyorum.

Futbolseverler aradaki farkı izleyerek fark ediyorlar.

Bunu fark etmeyenler ise televizyonlarda yorum yapan ve aldıkları devasa paraların kendilerine sunduğu sıcaklığın etkisinde kurtulamayanlar.

Yazarın Diğer Yazıları