Yabancı futbolcuların maçı oldu
Abdullah Ergün
Süper ligde Pazar günü şampiyonluk yarışını yakından ilgilendiren bir maç oynandı.
Galatasaray ile Beşiktaş arasında oynanan ve Galatasaray’ın galibiyetiyle biten maçın saha içi değişimleri, taktik ve taktik anlamda yaşananlardan bahsetmeyeceğim.
Sahaya çıkan futbolcuların isimlerini yazarak konuya farklı bir yorum getireceğim.
Beşiktaş karşısında Galatasaray’ın sahadaki 11’i:
Muslera, Mariano, Maicon, Denayer, Nagatono, Fernando, Donk, Feghouli, Belhanda, Rodriues ve Gomis.
Beşikatş’ise Galatasaray karşısına,
Fabri, Gökhan, Pepe, Tosic, Adriano, Medel, Tolgay, Quaresma, Talisca, Babel ve Negredo 11’i ile çıktı.
Buraya kadar her şey normal gözükebilir.
Süper ligimizde şampiyonluğu yakından ilgilendiren maçta sahada yer alan futbolculardan sadece 2’si Türk futbolcusu.
Ligin ilk yarısında Galatasaray’ın başında bulunan İgor Tudor tamamı yabancı futbolculardan oluşan 11 ile sahada yer alırken maç sonunda spor yazarları İgor Tudor’u karalayan açıklamalarda bulunmuşlardı.
Tamamı yabancı futbolculardan oluşan Galatasaray takımının bu olamayacağını, Selçuk ve Serdar Aziz’in sahada olması yönünde açıklamalar yapılmıştı.
Aynı Galatasaray bu kez Fatih Terim tarafından tamamı yabancı futbolculardan oluşan bir kadroyla Beşiktaş karşısında yer aldı.
Fakat bu kez eleştiriler ortada yoktu.
Çünkü Galatasaray alınması gereken bir maçı kazanarak şampiyonluk yolunda büyük bir engeli geride bırakmıştı.
Yanı alınan galibiyet kadroda yer alan isimleri olası eleştirilerden kurtarmıştı.
Beşiktaş takımı da benzer bir uygulama ile sahada yer aldı.
Sadece Gökhan ve Tolgay’ın olduğu kadroda yabancı futbolcuların performansı maçın skorunu belirleyecekti.
İşin en ilginç yanı, Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim ile Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş’in daha önce ulusal takımımızda görev yapmalarıydı.
Yanı ülke futbolumuz belli dönemlerde bu ikiliye emanet edilmişti.
Hatta Şenol Güneş yönetimindeki ulusal futbol takımımız Güney Kore ve Japonya’nın ortaklaşa düzenlediği 2002 Dünya Kupasında dünya 3.sü olmuştu
Yabancı futbolcu serbestliğini çıkartanlar gelinen son nokta karşısında gurur (!) duyabilirler.
Şimdi bazılarımız” diğer Avrupa liglerinde de benzer uygulamalar devam ediyor” diyecekler
Evet, başta İngiltere Premier Lig olmak üzere üst seviyedeki Avrupa liglerinde futbolu yönetenler yabancı futbolcular konusunda geniş kapsamlı araştırmalar yaparak karar alıyorlar.
Onlar genç ve yetenekli yabancı futbolcuları ülkelerine getirerek ülke futbollarına katkı yaparlarken,
Bizler yaşlı ve maliyeti yüksek yabancı futbolcularla kendimizi rekabet ortamına hazırlıyoruz
Bu şartlarla ülke futbolumuzun gelişmesi söz konusu olamaz.
Bugün alt liglerde yer alan takımların kadrolarında Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor kulüplerin alt yapılarında yetişen futbolcuların görev yaptığı biliniyor.
Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor kulüplerinde şu anda görev yapan nice yetenekli futbolcu forma giymek için mücadele ediyor.
Büyük kulüplerimiz yabancı hastalığından biraz kurtulup kendi kaynaklarına yönelseler hem maddi hemde manevi anlamda çok iyi konuma gelecekler.
Fatih Terim ve Şenol Güneş gibi iki deneyimli teknik direktör ulusal takımınızda görev yapmalarına rağmen bu uygulamayı hayata geçirme noktasında farklı düşünceler içinde yer alıyorlar.
Türk futboluna yazık oluyor.
Kulüplerimizde yer alan yabancı futbolcuların ülke futbolumuza yaptığı katkı ne durumda? Sorusunun cevabını merak etmemize gerek yok.
Transfer sezonunda kapı gibi sözleşmelere imza atan ve parasının bir anlık gecikmesi halinde gerekli müracaatları yapan yabancı futbolculara inat bizim futbolcularımız “sen nasıl olsa bizim evladımızsın” gibi klişeleşmiş omuz sıvazlamalarıyla mücadelelerine devam ediyorlar.
Galatasaray ve Beşiktaş arasında oynanan maçın sonunda ortaya çıkan tablo sonrası olası şampiyonluğun benim açımdan hiç bir anlamı yok.
Ne zaman sahada Türk futbolcuların sayı olarak yabancılardan fazla olur işte o zaman yaşanan şampiyonluklar benim katımda çok daha anlam kazanacaktır.
