Abdullah Ergün

Türk futbolu çağ atlıyor!

Abdullah Ergün

Süper ligimiz başladığı ilk haftadan itibaren saha içinden çok saha dışı olaylar konuşulmaya devam ediyor.

Türk hakemliği için milat sayılan" VAR" uygulamasına rağmen her hafta hakem hataları maç skorlarının önüne geçiyor.

Hafta sonu yapılan lig maçlarında Fenerbahçe ve Trabzonspor'un beklediği penaltı pozisyonlarının "VAR" uygulamasına gerek duyulmadan hakem tarafından devam ettirilmesi milli maç arifesine kadar konuşulacak gibi gözüküyor.

Galiba bizler futbolun çok ileriye gitmesini istemiyoruz. Kaosla beslenen süper ligimizde bu sezon benzer sıkıntıların sayısı artarak devam edecektir.

Futbol Federasyonunun konuyla ilgili yaptırım gücü fazla yok. Yayıncı kuruluşun şampiyonluk yarışında üç büyüklerin olması temennisi şimdilik fazla sıkıntı yaratmadan uygulanıyor.

Türk futbolunun marka değerini yukarıya taşımak için bu uygulamalara gerek var mı?

Peki, bu işler neden bizde yaşanıyor?

Avrupa liglerinde büyük-küçük takım fark etmeden oynanan maçlarda alınan sürpriz sonuçlara rağmen maç sonunda iki takımın futbolcuları, teknik heyeti sahnın içine girerek birbirlerini tebrike derlerken, bizim ligimizde maç sonunda hakemin etrafını saran futbolcular, sahada yaşanan itiş kalkışlar sonrasında soyunma odalarında yaşanan olaylarla maçın saha dışındaki zenginliği en üstlere çıkıyor.

Süper ligden başlayan bu tablo alt liglere doğru giderken olayların dozu da beraberinde artıyor.

Bu işler böyle artarak devam ederken süper ligimiz marka değerinin yukarıya taşıyacağız diyenler şapkalarını önlerine koysunlar.

Maçı yöneten hakemlerin "VAR" uygulamasına rağmen neticeye doğrudan etki edecek kararlara imza atması ligimizin bu sene hiçte sağlıklı tamamlanacağını göstermiyor.

Kayserispor-Fenerbahçe maçında "VAR" uygulamasını gerektirecek pozisyonlar olmasına rağmen maçın hakeminin sanki bir yerlerden emir almışçasına maçın sonucuna doğrudan etki etmesi, benzer durumun Trabzonspor-Göztepe maçında da yaşanması insanın kafasına bazı düşünceler getiriyor.

Süper ligimizin kalitesi ortada...

Avrupa'nın orta seviyedeki takımlara karşı yapılan maçlarda sahadan yenik ayrılmanın yanı sıra lig şampiyonumuzun şampiyonlar liginde bırakın galibiyeti gol kısırlığı yaşaması yazmak istediğim konunun ana temasını oluşturuyor.

Yeni Malatyaspor'un Avrupa Ligi öncesi topladığı puanlara şu ana kadar hiçbir takım yakalayamadı.

Peki, bundan sonra ne olacak?

Ülke puanımıza baktığımız zaman önümüzdeki sezonlarda şampiyon takımımızın ön eleme maçı oynayacağını gösteriyor. Yani bizler Galatasaray'ın maceralı bir serüvenden sonra takıma katılan Falcao'nun maliyeti ve ne zaman sahalara döneceğini konuşurken, ülke olarak gerimizde kalan ve maliyet bakımından bizden çok daha aşağıda yer alan takımların gerisinde kalmaya devam ediyoruz.

İçeride büyük kulüplerin birbirlerini karalayan, taraftarların birbirlerine girdiği, maçlarda yaşanan hakem hataları ve saha içi olaylarıyla futbolumuz "el bebek -gül bebek " büyümeye devam ediyor.

Bundan sonra neler yaşanır? sorusuna vereceğim tek cevap; futbol konusunda bizden hiç bir şey olmaz.

Yarın büyük takımların kendi aralarında yapacağı maçlarda ülke gündemimiz çabuk değişir. Maçın hakemi ve maçta ortaya çıkan futbol kalitesinin verimsizliği günlerce konuşulur.

Araya bir mili maç girer o maçta İstanbul'da oynanacağına göre maçın yapılacağı stadın hangi büyük takıma ait olacağından dolayı mili takımda forma giyen rakip takımın futbolcuları maçın sonlarına doğru ıslıklanır. Ortaya çıkan tablo karşısında sahada bulunan yabancı takımın seyircileri şaşkınlıkla bu sahneyi izlemeye devam ederler.

Türk futbolunun marka değeri yukarıya çıkacakmış!

Biz bu masalı daha öncede dinlemiştik onun için güldürmeyin bizleri...
 

Yazarın Diğer Yazıları