Tek sorun transfer değil

Futbolcuların transfer dönemlerinde anlaştıkları kulüplerle basın karşısında mukaveleye imza atarken objektiflere yansıyan görüntüleri görsel olarak çok güzel. 

Faal futbolculuk dönemlerinden sonra bile futbolun içinde kalmak futbolcular için çok önemli...

Bunun başında teknik direktörlük geliyor. Tercih edilen ikinci konu ise; TV ekranlarında futbol yorumculuğu...

Televizyonda futbol yorumculuğu yapan eski futbolcuların sezon devam ederken teknik direktör olarak kulüplerde göreve başladıklarını sonrasında başarısız bir tablonun ortaya çıkmasından sonra yine TV ekranlarına futbol yorumculuğuna dönmelerine alıştık.

İşin en ilginç yanı bu sistem içinde ekranda yer alan futbol yorumcuların kulüplerde çalışma şansını bulmaları oluyor.

Bazıları ise gerilimden uzak olmasından dolayı ekranlardaki görevlerinden hoşnut olduklarını belirtiyorlar.

Günümüzde kulüplerde görev almak isteyen teknik direktörler için TV ekranlarında futbolu yorumlamaları yeterli olacaktır.

İsmini veremeyeceğim bir teknik direktör benzer modelin en iyi örneği olmuştu.

TV ekranlarında futbolu güzel yorumlaması sonrasında büyük bir kulübümüzden gelen teklif sonrasında yeni görevine başladıktan sonra iki haftalık süreçten sonra kendisini yine TV ekranlarında gördük.

Kendisinden acı bir itiraf gelmişti.

Futbol adına en güzel şey galiba TV ekranlarında futbolu konuşmak demişti

Şimdilerde TV ekranlarında yorum yapanlar kendilerine gelecek olan teknik direktörlük teklifleri için bilinen taktiği uygulamaya devam ediyorlar.

Bunlar içinde bazı isimleri ayrı bir yere koymak lazım.

İşte futbolumuzun teknik yönünün içler acısı durumu.

Yıllar önce emanet teknik direktör sayısının oldukça fazla olduğu dönemleri yaşadık.

Bugün kenarda duran emanet teknik direktör sayısının fazla olmamasının nedeni ekranlarda futbolu yorumlayan teknik direktörlerin olmasından kaynaklanıyor. 

Aktif olarak futbolu bıraktıktan sonra futbolun hiçbir kademesinde yer almadan kendi köşesine çekilen futbolcular yok denecek kadar azaldı.

Günümüzde transfer döneminde konuşulan ve mukavelelere atılan imzalar sonrasında kulüplerin maliyet tabloları kulüp başkanlarının uykularını kaçırıyor. Bunun ana nedeni ise kulüplerin kurumsal kimliklerinin halen beklene seviye olmaması olduğu biliniyor.

Yabancı futbolcuların sözleşme yaparlarken ekstra maddeler ortaya koymaları bir başka gerçeği gözler önüne seriyor.

Yabancı futbolcuların ülkemize bakış açılarında bu gerçek ilk sırada yer alıyor.

Yeni Malatyaspor’un koyula ilgili düşünceleri ve uygulamaları arasında oluşan farkın ikinci yarıya olumsuz yansımaması en büyük dileğimiz.

Avrupa’nın önde gelen ligleriyle olan futbol kalitemiz onların çok gerisinde olmasına rağmen transfer döneminde kulüplerimizin anlaşma sağladıkları rakamlar üst seviyedeki ligleri hiç aratmıyor.

Kulüplerin maliyet tablolarının kendi lehlerine çevirmeleri için çok önemli kararları hayata geçirmeleri lazım. Bu konuda dikkat edilmesi gereken ilk konu transfer.

Yeni Malatyaspor için bu konunun en acı tarafını Dia oluşturuyor. Yapılan anlaşma gereği Dia'nın lehine olan bütün şartların devam etmesi karşısında mevcut yönetimin transfer konusunda çok daha dikkatli davranmaları gerekiyor.

Yurt içi ve yurt dışı iyi bir tarama yapılması, göstermelikten uzak oluşacak sağlıklı bir alt yapı yapılması gerekenlerin başında yer alıyor.

Doğu ve güney doğundan alt yapıya uygun genç oyuncuların Malatya’ya gelmeleri, bunların eğitimlerine engel olmadan futbol gelişimlerini ortaya koyacak projeleri hayata geçirmek için neyi bekliyorsunuz?

Sivasspor, bu uygulamayı iki senedir başarılı bir şekilde yerine getiriyorlar. Oluşan maddi kaynağın getirilerini bu sene almış durumdalar. Önümüzdeki yıllarda adından daha çok bahsedilecek kulüp olacaktır.

Yeni Malatyaspor, benzer reform niteliğindeki kararları almadığı  taktirde yıllarca süre gelen  kronik problemler artarak devam edecektir..