Taktik savaşını kim kazanacak?
Abdullah Ergün
Yeni Malatyaspor'un Başakşehir maçında almış olduğu galibiyetin ana temasını takım birlikteliği ve Sergen Yalçın'ın içinde bulunduğu sıkıntılı ortama rağmen teknik direktör becerisi oluşturuyor.
Maçtan önce "Yeni Malatyaspor farklı bir galibiyet alacak" deselerdi birçok kişi bunun mümkün olamayacağını söylerlerdi.
Çünkü savunmanın ortasında görev yapan Mina ve Mustafa Akbaş, savunanın sağında Issam'ın maçta oynayamayacak olması konuk Başakşehir'ın maçta istediği sonucu alma noktasında problemler yaşayamayacağı anlamını taşıyordu.
Savunmada yaşanan kadro sıkıntısına birde hücum bölgesinin etkili ismi Gökhan’ın sakatlığı eklenince Yeni Malatyaspor'un hem savunma bloğu hem de üçüncü bölgesi için beklentiler farklı bir konuma taşınmıştı.
Kadro derinliğinin iyi konumda olmadığı, kulübede oturan oyunculardan belli olmuştu.
Her şeye rağmen sahaya bir kadro çıkacaktı. Konuk Başakşehir'ın dengeli bir takım olduğunu Sergen Yalçın çok iyi biliyordu.
Savunmadan başlayan atakların hücum bölgesinde sonlandığı süreçte pas trafiğinin verdiği avantajı iyi kullanacağını biliniyordu.
Orta sahada Murat Yıldırım ve Donalt ikilisini birlikte oynatarak, İrfan Can'ın forvet arkasında oyun kurucu görevinde etkili olmasını engellemeye yönelik hamlesi kadar, Visca gibi ligin en iyi kenar hücum oyuncusuna boş alan bırakmama noktasında Erkan'a yapılan yardımda yine Murat ve Donalt ikilisine gereken desteği vermelerini istemesi kafasında konuk ekibin etkisini azaltma düşünceleri içinde yer alıyordu.
Robinho'nun sahada olması halinde Yeni Malatyaspor’un mecburiyetten yenilenen savunma bloğu sıkıntılar yaşayabilirdi.
Fakat Okan Buruk'un Robinho'nun yerine Demba Ba'yı tercih etmesi Sergen Yalçın'ın da kabul göreceği bir tercih olduğunu düşünüyorum.
Robin ve Hadebe 'nın görev yaptığı savunmanın ortasında Robinho'nun çabukluğu büyük tehlikeler oluşturabilirdi.
Demba Ba, yüzü kaleye dönük olduğu bölümlerde etkili olma şansı yok denecek kadar azdı.
Buna paralel Başakşehir'in kenar hücum oyuncuları Elia ve Visca'nın fazla boş alan bulamamaları alınan galibiyetin şifreleri arasında yer alıyordu.
Lige iyi başlamak çok önemliydi. Ligin hazır takımları arasında yer alan Başakşehir maçında eksik kadroya rağmen Yeni Malatyaspor'un ortaya koyduğu futbol standartların çok üstündeydi.
Hafta sonu Trabzonspor maçı oynanacak. Büyük takımların ilk hafta aldıkları sonuçlar haftanın en büyük sürprizleri olurken Trabzonspor'un kadrosuna kattığı son transferlerle maç günü Şenol Güneş Stadyumu farklı bir görüntüye sahne olacaktır.
Ünal Karaman'ın geçtiğimiz sezonun ikinci yarısında takımda yaptığı gençleştirme operasyonunun verdiği moral ve takıma katılan yabancı oyuncuların yapacağı katkılar Yeni Malatyaspor'u çok zorlu bir maçın beklediğini gösteriyor.
Mina ve Mustafa Akbaş'ın cezalarının bitmesi, Gökhan'ın sakatlıktan çıkması en azından kulübenin zengin hale gelmesini sağlayacak.
Buna paralel Başakşehir maçın kazanan kadronun en az bir değişiklikle sahada yer alması sürpriz olmaz.
Fakat rakip Trabzonspor olunca üstelik maçın deplasmanda oynanacak olmasından dolayı Sergen Yalçın'ın yine kadronun şekillenmesinde sürpriz isimlere forma vermesi beklentiler arasında yer alıyor.
Abdulkadir Parmak, Sosa, Abdulkadir Ömür ve takıma skor anlamında katkı sunan Sorlöth'un olduğu Trabzonspor'un saha içindeki etkisini ortadan kaldırmaya yönelik farklı bir oyun kurgusu ve kadronun sahada olması halinde Yeni Malatyaspor istediği skoru alabilir.
Maçın ilk bölümlerinde Trabzonspor'un Yeni Malatyaspor kalesine oyunu yıkacağını ve hücum belgesinde görev yapan oyuncuları topla buluşturacak oyun sistemine önlem noktasında Yeni Malatyaspor orta sahasına çok iş düşecek.
Sergen Yalçın ile Ünal Karaman'ın kenardan yapacakları hamleler maçın kırılma anlarını ortaya çıkartabilir.
Sergen Yalçın'ın orta sahada tercih edeceği isimler kadar Guilherme ve Gökhan'ın alacağı süreler Yeni Malatyaspor 'un genel görüntüsüne doğrudan katkı yapacaktır.
Maçın golsüz bitme şansı bana göre çok az. Maçın ilk dakikalarında gelecek olan gol iki takımında oyun kurgusunda değişkenlikler ortaya çıkartabilir.
İki takımında kontrollü oyunu tercih etmesi iki teknik direktörün futbolculuk günlerinden gelen alışkanlıkları arasında yer almıyor.
