Suçlu bulundu!

Futbolumuzun içinde bulunduğu ve içinden çıkılamayan problemlerin tek suçlusu bulundu! 

Statlardaki Kötü Zemin

Yeni Malatyaspor’un Galatasaray ile yaptığı kupa maçından sonra televizyonlardaki bütün yorumcular Malatya stadının bozuk zeminini konuşmuşlardı.

Sonraki günlerde Malatya’nın yanına Erzurum ve bazı iller de katıldı.

Büyük kulüplerin yöneticilerinin yapmış olduğu açıklamalara son olarak Trabzonspor Kulüp Başkanı Ahmet Ağaoğlu’da katıldı.

Maçtan sonra alınan galibiyetin yüzüne yansıdığı yüz ifadesiyle Malatya stadının bozuk zemininden bahsetti.

Ayağa pas yapan takım sanki sadece kendi takımıymış gibi yapmış olduğu açıklama kendince güzel bir görüntü ortaya çıkarmış gibi duruyordu.

Oysa Yeni Malatyaspor’da pas futbolunu iyi uygulayan takımlar arasında yer alıyor.

Yanı kötü zemin Yeni Malatyaspor’u daha çok etkiledi.

Orta sahada oyunu yönlendirme görevinde olan Afriye ve Ahmet final pasları atarken bozuk zemine takıldılar.

Ülkemizde başta futbol olmak üzere diğer konu başlıklarında gündem sıkça değişiyor

Futbol kalitesi olarak sıfır noktasına gelen Türk futbolunda gelinen son noktanın gündeme gelmesine engel olan açıklamalar sonrasında konulan son konu başlığı “Bozuk Zemin” oldu.

En başta kulüpler başta olmak üzere futbolumuzu idare edenler futbolumuzun içinde bulunduğu en büyük sorun da böylece ortaya çıkmış oldu.

Aslında futbolumuzun idare şekli ve kulüplerin içinde bulundukları problemler sonrasında saha zeminlerinin futbolumuza fazla geldiğini düşünüyorum.

Kulüplerimiz sanki süper futbol oynuyorlarmış gibi zemine sallıyorlar.

Saha içinde yaşananları her hafta görüyoruz.

Maçta kafasına top değen futbolcu yere düşerken ayağını tutuyor. Buna ilaveten maçta öne geçen tarafın futbolcuların bu ve buna benzer oyunun durmasına neden olan hal ve hareketleri artık bıtkınlık veriyor.

Maçların seyircisiz oynanmasından dolayı yedek kulübesinden saha içindeki futbolculara “ yere yat, oyunu soğut “ gibi telkinlerde bulunan teknik direktörlerin zemin konusunda serzenişte bulunmaları doğru değil.

Topun oyunda kalma süresi bakımından diğer ülkelerin gerisinde kalan futbolumuz da her şey maçların kazanılmasına yönelik olduğu biliniyor.

Aldıkları paralar, yaşam şartları açısından Avrupalı meslektaşlarının üst taraflarında yer alan futbolcuların sanki futbolumuza ekstra katkı yapmışlar gibi açıklamalarda bulunması yazmak istediğim konunun anekdotları arasında bulunuyor.

Bu konular hakkında yüzlerce yazılar yazdım. Futbolumuzu artık dibe vurmuş durumda. Büyük kulüpler mevcut borçlara rağmen taraftarlara şirin görünmek için borçlanmaya devam ediyorlar.

Bu konuya gaz verenlerin ise ekranlarda yorumcular olduğu gerçeği de ortada duruyor.

Yaptıkları açıklamalarla ekranlarda kendi aralarında yumruk yumruğa gelme aşmasına gelenlerin ülke futbolunun dibe vurmasına aldırış etmemelerine alıştık.

Zaten iyi paralarla bu iş yaptıkları biliniyor. Olan büyük kulüplerin peşinde olan ve sevdikleri renklere gönül veren futbolseverlere oluyor.

Gündem konusunda problem yaşayan futbol duayenlerinin (!) imdadına Malatya stadının bozuk zemini yetişti.

Yıllardan beri incir çekirdeğini doldurmayan konu başlıklarıyla gündemi değiştirme alışkanlıklarını benimseyenler son olarak bozuk zemini de ekleyerek muhabbetlerini farklı yöne taşıma konusunda uzmanlıklarını bir kez daha ortaya koydular.

Peki, bu nereye kadar devam edecek?

Futbolun içinden gelen birinin ülke futbolunun başına geçmesi halinde problemler ortadan kalkabilir.

Futbolun başında iş konusunda uzman bir başkan ve ona bağlı bir yönetim kurulu var.

Futbolu konuşan eski futbolcular ise ekranları parsellemiş durumdalar.

Bu iki kurum arasında konu futbol olunca işin maddi ve manevi keyfini sürenler ise ekrandaki yorumcular oluyor.

Yazımda belirttiğim gibi futbolumuzun içinde bulunduğu ortamı görünce mevcut bozuk ve kötü zeminlerin futbolumuza birkaç beden büyük geldiği görülüyor.