Abdullah Ergün

Suç Kimde?

Abdullah Ergün

Ligimizde sıkça yaşanan teknik direktör değişiminin son halkası Kayserispor Teknik Direktörü Samet Aybaba oldu.

Saha içinde işler iyi gitmediği zaman hedef her zaman olduğu gibi takımın başında görev yapan teknik direktörler olmuştur.

Yeni Malatyaspor’da son haftalarda yaşananların ışığında Teknik Direktör Hamza Hamzaoğlu’nun da kervana katılacağı konuşuluyor.

Bugün oynanacak olan Sivasspor maçında olumsuz bir sonucun ortaya çıkması halinde radikal kararlar alınabilir.

Türk futbolun Avrupa’da esemesinin okunmamasının nedenleri arasında kulüplerimiz futbolun konu başlıklarında istikrarı yakalayamamaları yer alıyor.

Transfer sezonunda takımın teknik direktörü belli olmadan yöneticilerin transfer konusunda girmeleri ve hatırı sayılır futbolcuları takıma kazandırmaları sanki büyük bir marifetmiş gibi anlatmaları konunun ana temalarından birisini oluşturuyor.

“Transferleri hallettik, sıra teknik direktör” konusunda söylemleri karşısında başka ne söylenebilinir ki!

Peki, bu olumsuzluklar neden bizim ülkemizde yaşanıyor?

Konuyla ilgili söylemleri her zaman kabul gören bazı spor yorumcuların dediği gibi “ Futbolun içinden gelen yöneticiler olmadığı sürece bu olumsuzluklar artarak devam edecektir” 

Aynen söylenildiği gibi yanlışlıklar bu sezonda devem ediyor. İşin en ilginç yanı ise; bu hataları kulübün mali tablosu çok kötü olmasına göre yapmaları oluyor.

Profesyonel takım sayısıyla teknik direktör ve antrenör sayısı arasında oluşan büyük fark işin boyutunu farklı bir yöne de taşıyor.

Yıllar önce teknik direktörler kendilerine yapılan teklifi kabul etmeden önce kendi şartlarını yöneticilere bildiriyorlardı. Bunu yapmalarında esas amaç sezon içinde takımın saha içinde daha iyi yapmasına yönelik olması içindi.

Son yıllarda teknik direktörler, prensipleri doğrultusunda görevi kabul etme noktasında meslek felsefesine uygun tavizler vermeye başladılar.

Sonrasında neler yaşandığını yazmama gerek var mı?

Bu konu Türk futbolunun daha ileriye gitmesi noktasında büyük önem taşıyor. TFF 1. Ligi’nde yer alan Altınordu Spor Kulübü büyük kulüpleri kıskandıracak görüntüleriyle futbolumuzun yüz akı olma noktasında beklentileri hayata geçiriyorlar.

Borsada yer almıyorlar,

Büyük transferler yapmıyorlar,

Büyük kulüpler gibi sükseleri yok,

Medya arkalarında değil,

Statları dolduracak seyircileri yok,

Saha içinde kart görmeme noktasında halen ilk sıradalar

Alt yapıya gelen genç futbolculara önce neden burada oldukları öğretiliyor,

Sonrasında neler mi yaşanıyor?

Çağlar Söyüncü, Cengiz Ünder gibi futbolcular Avrupa’nın elit takımlarında forma giyiyorlar.

Bu futbolcular yaptıkları her transferde Altınordu kulübün kasasına para giriyor.

Galatasaray gibi bir kulübün büyük umutlarla transfer ettiği ve maliyet açısından ligimizin en pahalı futbolcusu olarak ülkemize gelen Falcao örneğiyle Altınordu kulübün yaptıkları arasındaki fark aslında futbolumuzun neden Avrupa arenasında olmadığını gösteriyor.

Şimdilerde maliyetleri yüksek olan Diagne ve Falcao’dan kurtulmak için menajerleri arayanların bir gerçeği bilmeleri lazım.

Bu futbolcular kendileri istemediği sürece bu sıkıntılardan asla kurtulamazsınız.

Kayserispor Teknik Direktörü, Samet Aybaba, böyle bir tablonun en masum futbol adamı olarak karşımızda duruyor.

Futbolumuzun bu hale gelmesine neden olan o kadar çok kişiler var ki!

Yazarın Diğer Yazıları