Abdullah Ergün

Spor yapmaya vaktiniz mi yok?

Abdullah Ergün

Son yıllarda televizyonlarda ve gazetelerin spor sayfalarında konuşulan futbol muhabbetlerinden etkilenen bazı anne ve babalar çocuklarının da futbolcu olmalarını istiyorlar. Çocuklarının futbolcu olmalarını istemelerinin değişik nedenleri var.

Futbolcuların kazandıkları paralar bunların başında geliyor. Ülkemizdeki lisanslı futbolcu sayısı diğer spor dallarının çok üstünde yer alıyor. Liglerde mücadele eden takımların alt yapılarında onlarca futbolcu büyük hayaller içinde futbol serüvenlerine devam ediyorlar. Bu imkanı bulmayanlar ise FİFA, Play Station oyunlarını oynayarak futbola olan özlemlerini gideriyorlar. Bunların süper ligi hayal eden ve bu noktada mücadele eden futbolculardan şanslı bir tarafları var. Sanal alemde istedikleri futbolcularla maç yapabiliyorlar. Sanal da olsa bunu gerçekleştirmeleri kendileri açısından oldukça güzel. Teknolojinin iliklerimize kadar girdiği dönemleri yaşıyoruz. Bir tarafta lisanslı futbolcular diğer tarafta bilgisayarda futbol oynayanlar…

Sahada mücadele eden futbolcular sporun kendilerine sağladığı avantajları kullanırken, diğerleri de bilgisayar başında saha şartlarının ne konumda olduğuna takılmadan renkli ekranlarda saatlerce sanal futbola takılıyorlar.

Beni ilgilendiren asıl konu çocukların teknolojiye olan teslimiyetleri karşısında başta aileler olmak üzere konuyla ilgili birimlerin konuya duyarsız kalmaları oluyor.

Ellerinde akıllı telefonlar tabletler ve odalarında bulunan masa üstü bilgisayarlarla sadece arkadaş ortamından değil anne baba ve kardeş ilişkilerinin de sağlıklı hale gelmesine maalesef engel olamıyorlar.

Okul sonrasında eve geldiklerinde yine sanal aleme yapılan yolculuk ve sonrasında aileyle yenmesi gereken yemeklerine gelme noktasında sıkıntı yaşamalarının en büyük nedeni ellerindeki cihazlarla kendi dünyalarına yapılan yolculuk olduğu biliniyor.

Futbola bakış açıları her ne kadar bilgisayar endeksli olsa da futbolu hakkıyla takıp ediyorlar. Futbolu gerçek ortamda oynamanın yerine FİFA bilmem kaç versiyonunu play stationla takıp ederek takım rekabetini de farklı bir noktaya taşıyorlar.

Sonrasında babasına” Ben futbol seçmelerinde gitmek istiyorum” istemiyle play station’da oynadığı ve sanal ortamda kendisini başarılı bulmasını sanki gerçek futbol ortamında da olumlu etkisini göstereceği düşüncesi kendisine kocaman bir hayal kırıklığı yaşatıyor.

Bilgisayarda futbol oynayanlarla okul bahçelerinde sabahtan akşama kadar futbol oynayan çocuklarla aynı karede olma şansları hiç yok.

Play Statıoanla yapılan sanal futbolda yanlarında bulunan dost, hamburger, çıps ve kola gibi sporcu beslenmesine olumsuz etki yapan yiyecek ve içeceklerle kendilerine ikinci yanlışı yapmaları doğal olarak aradaki farkın açılmasını sağlıyor.

Aslında konunun daha değişik bir nedenleri var.

Bunlar arasında Mili Eğitim Bakanlığı’nın spor konusunda uygulamaya koyduğu müfredatın tamamıyla yenilenmesi azlım.

Haftanın sadece bir gününde bir ders olarak kabul görülen beden eğitimi dersinin zaten ilk bölümleri beden eğitimi öğretmeninin yoklama yapma gibi hala anlamış olmadığım bir yanlış ile geçiyor.

Sonrasında kalan sürenin çocukların spor yapmalarına yetmediği biliniyor.

Avrupa’da sistemin daha olumlu hale geldiğini görmek bizler için çok üzücü.

Haftanın iki günü öğleden sonra akşam saatlere kadar süren adının beden eğitimi dersi değil de spor günü olarak adlandırılan günlerde okul yönetiminin dışarıdan getirttiği profesyonel spor antrenörleriyle öğrenciler daha ilkokul çağında kendine uygun spor branşlarında uzman eğitimciler tarafından spor eğitimlerini alıyorlar.

İki farklı düşünce ve iki farklı uygulamanın mağdurları bizim çocuklarımız oluyor.

Bizler şimdiki nesle göre çok şanslıydık. Mahalle aralarında yer alan tarlalarda sabahtan akşama kadar futbol oynarken başımızda bizi yönlendirecek ve bize sağlıklı öğretiler sunacak spor eğitimcileri olmamasına rağmen doğal ortamda futbol oynamanın keyfini ve buna bağlı arkadaş ortamlarının verdiği güzellikleri yıllarca yaşadık.

Tarla ve okul bahçelerinde futbol eğitimlerimizi arkadaş desteğiyle aldığımız günlerin bize olan katkısı hala devam ediyor.

Malatya’nın tek toprak sahası olan Sümer Lisesi’nin arkasında haftanın üç gününü futbol oynadığımız zaman kenardan bizleri izleyenlerin neler düşündüklerini biliyorum. Salı, perşembe ve cumartesi günü bizler her yaştan her meslekten arkadaşlar burada futbol oynayarak yerel yönetimlerin yapmaları gerek bir görevi yerine getiriyoruz.

Saha zeminin her mevsimde sorunlar oryaya çıkartmasına rağmen spor yapmanın bizlere sağladığı doğrular her şeyi unutturuyor.

Futbol oynamak isteyen babalar ve oğulları da okul bahçesine bekliyoruz.  

Maçtan sonra yine soğuk su ve limonata desteğini almaya devam ediyoruz.

Topun belediye tarafına gitmesiyle yukarıya çıkan nabız atışlarımız normale gelirken futbol sonrasında toprağın üstünde aktif dinlenme yapmanın keyfi de çok güzel.

Bilgisayar başında abur cubur şeyler yiyerek obezite sınırını aşan çocukların bu ortamdan kurtulması için aile ve uzmanların artık daha sağlıklı kararlar almaları lazım.

Bir başta tehlike ise; sayıları hızla artan halı sahaların ortaya çıkarttığı tehlikeli durumlar. Genelde futbol konusunda kulüp eğitimi alamayan ve futbol severlerin oluşturduğu grupların ortaya çıkardıkları “halı saha futbolcusu “modeline olan ilgi artarak devam ediyor.

Belli bir alanda topun sürekli olarak oyunda kaldığı halıların başta kalp ve adale sakatlıklarına davetiye çıkarması karşısında futbol oynayanların tam gaz maçlarını oynadıktan bir dün sonra yaşanan yorgunluğun nedenlerini halı sahada futbol oynayanlar araştırıp gerçeği anlasınlar.

Her yaştan insanların ilgi gösterdikleri halı sahaların insan sağlığına verdiği zararlar belli bir kesimini uyarılarına rağmen hala devam ederken işin ekonomik boyutu konuyu farklı bir yöne taşımış durumda.

 Spor yapmanın ne kadar önemli olduğu uzmanlar her ortamda gündeme taşıyorlar. Çalışan kesimin spor yapmaları için en uygun zaman olan akşam saatlerinde yapmış oldukları yürüyüşlere bilgisayar başındaki çocuklarını da katmaları lazım.

Bunu gerçekleştirmeniz halinde teknolojik bağımlılığın esiri olan çocuklarınız kısa bir sürede olsa bilgisayar ortamının uzağında kalacaktır.

Yerel yönetimlerin bu konuda toplumun her kesimine hitap edecek spor alanları yapmaları lazım.

Sürekli olarak çalışan ve spor yapamayan en önemlisi bilgisayara teslim olan çocukların doğal ortama kavuşmaları için bu tesislere ihtiyaç var.

En yakın yere dahi arabasıyla gidenler ellerindeki en büyük hazine olan sağlıklarını tehlikelere attıklarını biliyorlar mı?

Her yaşta, her ortamda yapılabilecek fiziksel aktivite vardır. Bunu sakın unutmayın.

Her şeye zamanınız var. Fakat spor yapmaya zamanınız yok. Çünkü mazeretiniz çok.
 

Yazarın Diğer Yazıları