Abdullah Ergün

Sonunda buda oldu

Abdullah Ergün

Samsun’da ailesinin oyun oynanmasına izin vermediği çocuk kendini vurdu.
Haber sitelerinde yer alan olay tehlikenin boyutunu da gözler önüne getirdi.
Teknolojinin tam gaz devam ettiği günümüzde çocukların doğal oyun ortamlarının uzağında cep telefonlarına mahkum olmaları aile ortamlarını da sıkıntılı hale getiriyor.
Bizim jenerasyonda mahalle dayanışması ve arkadaşlık ortamlarının oyunlar üzerindeki etkisi geleceğimizi de şekillendirmişti.
Develeme, Sulu Değnek, Bilye ve Saklambaç gibi spor branşlarını aratmayan klasik oyunlar hem beyin hemde vücudumuzun rahatlamasını sağlıyordu.
Depremden sonra ikamet ettiğim konteynerde Wi-Fi modemlerinin olduğu yere çöreklenen çocukların yağmura ve soğuğa rağmen saatlerce ellerindeki cep telefonlarında oynadıkları oyuna kendilerini kaptırırken en yakınındaki arkadaşın annesine ve kardeşine küfür edecek kadar kendilerinden geçmesine şahit olamaya devam ediyoruz.
Komşuların ikazlarına rağmen benzer davranışları sergileyen bu çocukların geleceklerinin iyi konuma gelmesini bekleyen ve olayların baş kahramanı olan çocuklar ve alilerini ileride dahada büyük tehlikeler bekliyor.
Kötü niyetli çocukların işi artık farklı noktalara taşıdığı arkadaşlık ortamının beraberinde başta sigara olmak üzere diğer kötü alışkanlıklarının devreye girmesiyle konteyner kentte sabahın erken saatlerinde başlayan ve gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam eden beyinlerin tehlike sınırının devamı noktasında sanal oyun-küfür etkileşimi devam ediyor.
Bu çocuklara yazık oluyor!
Cep telefonunda oynadıkları oyunlardaki şiddetin sokaklara taşınmasında ise istenmeyen görüntüleri yaşamaya devam ediyoruz.
Yaz ayları ise oyunların cinsellik bölümü için en ideal ortamı ortaya çıkartıyor.
    
Eğitim hayatının sadece okullarla sınırlı kaldığı gününüzde okul sonrasında devletin okumaları için minibüsle okula gönderdiği öğrenciler, okul yolculuklarında bile cep telefonuyla kendilerini eğitimin dışına atıyorlar.
Samsun’da yaşanan son olay sonrasında konuyu normal karşılayanların ileri de daha da büyük olayların yaşanmalarına hazır olsunlar…
Ailelerin sorumluluk alıp devreye girmeleri gerekiyor.
Çocuklarının kimlerle arkadaşlık yaptıklarını hatta ev dışında ki ortamlarını sıkıca denetlemeleri gerekiyor.
Cep telefonu ve diğer teknolojik aletlerin olumu yönlerini kendilerine uygun hale gelmelerini anlayacakları şekilde anlatmaları gerekiyor.
Oyun çılgınlığına kendileri kaybeden çocukların spor ve sanatın uzağında kaldıkları sürece ilerleyen yıllarda hem kendilerini hemde ailelerini zorlu süreç bekliyor.
Sayıları milyonları bulan bu çocukların eğitim hayatının son sınavla son bulduğu andan itibaren toplumda potansiyel tehlike sayılarında da artış yaşanacaktır.
Neler yapılmalı?
Aileler, çocuklarının denetimini en üst seviyeye taşımalı.
Çocuklarına yapılması gerekenleri anlatırken bunu sevgi ve saygı çerçevesinde yapmaları.
Eğitimin okul dışındaki devamında kendisi gibi düşünen arkadaşları bulmaları,
Tehlikenin ilk basamağını oluşturan sigara ve küfür gibi kendilerine ve çevresine olumsuzluk yaratan kötü alışkanlıkları bırakmaları,
Oyun konusunda cep telefonuna bağlı kalmadan klasik oyunların hayata geçirmeleri,
Ev ortamına daha fazla zaman ayırmaları,
Kitap ve gazete gibi geleceklerine ışık tutacak alışkanlıkları kendilerine rehber edinmeleri,
En önemlisi bugün içinde bulundukları ortamın asla faydalarının olmayacağını, anne ve babalarının kalkan olamayacağı günleri düşünüp ona göre karar vermeleri gerekiyor.
Kısaca;
Mutlu olmaları kendi ellerinde… 
    
 

Yazarın Diğer Yazıları