Sessiz sedasız gelen cezalar
Abdullah Ergün
Liglerde yaşanan heyecan futbol olarak olmasa da diğer konu başlıklarıyla kusursuz işlemeye devam ediyor.
Futbolseverler, süper lige odaklandığından alt liglerde bazı kulüplere gelen cezalar ilgi alanlarına girmemiş gözüküyor.
Son olarak Bursaspor ve Elazığ kulüpleri puan silme cezaları alan kulüpler kervanına katıldılar. Futbolumuzda yaşanan ve kronik hale gelmiş olan yanlışlar devam ettiği sürece ceza alan kulüp sayısında artışlar yaşanacaktır.
Özellikle büyük kulüplerin önde olduğu sorunlu kulüp sayısında artışlar yaşanmaya devam ediyor.
Bazı kulüplerin borç bakiyeleri başkan ve yöneticilerin uykularını kaçırmış durumda.
Kulüplerin yaşadıkları sorunların neler olduğunu defalarca yazdık.
Fakat olumlu yönde değişen hiçbir şey yok. Umutlarını hükümetin alacağı kararlara bağlayan kulüpler hala hata yapmaya devam ediyorlar.
Ortaya çıkan tablo sonrasında yaşananların ışığında kulüplerimiz Avrupa maceralarında aldıkları başarısız sonuçlarla sorun daha da büyük hale gelmiş durumda.
Daha önce TFF 1. Ligde mücadele eden bazı takımlara verilen puan silme cezalarından kulüplerimizin ders çıkartmadığı gibi sanki hiçbir şey olmamışçasına aynı hatalara devam etmelerini anlamakta zorluk çekiyoruz.
TFF 1. Ligden 2. Lige daha sonra 3. Lig ve son olarak bölgesel amatör lig Gaziantepspor’un yaşadıklarından da ders çıkartılmış gibi gözükmüyor. Yaşananların ışığında profesyonel ligdeki kulüplerin artık reel rakamlarla kulübü yönetmeleri gerekiyor.
Sezon yapılanmasında yaşanan sıkıntılar kulüpleri haftalık hatta günlük olarak yönetilmeye yöneltiyor.
Bazı kulüplere gelen cezalar sonrasında UEFA’da bulunan dosyaların çoğunluğu ligde mücadele eden takımlarımıza olası yeni puan silme belki de küme düşürülmeyi gerektiren cezalarla karşılaşabiliriz.
FİFA ‘nın mali denge ve yabancı futbolcularla yapılan sözleşmelerdeki şartlarının yerine getirilememesinden kaynaklanan sorunlar karşısında titiz bir çalışma içinde oldukları biliniyor.
Kulüp yöneticilerin artık bu cezalardan gerekli dersleri çıkarması lazım.
UEFA ‘nın kulüplere gönderdiği “futbolcu satışından elde edilecek gelirle transfer yapabilirsin talimatı denge unsurunu hiçe sayan kulüpler için tasarruf sayılabilir.
Profesyonelce yönetilmeyen kulüplerin işi bundan sonra daha da zor.
Profesyonel kulüplerin başında sadece futbolu seven ve kulüp yönetimlerini fabrika yönetimlerinden farklı olduğunu bilemeyen yönetici modelleriyle kulüplerin FİFA’nın yaptırımlarıyla karşılaşacağını belirtmek istiyorum.
Bu sadece ülkemiz futbolunu değil dünyanın en çok takip edilen ve izlenen ligi olan Premier lig takımlarını da yakından ilgilendiriyor.
Daha önce Real Madrid, Barcelona takımları da benzer sorunlarla yaptırıma uğrayan kulüpler oldu.
Futbolcuların kulüplerle yaptıkları sözleşmelerdeki maddelerin çoğunluğu ve bu maddelerin kulüpleri sıkıntılı hale getirdiğinin bilinmelerine rağmen kulüp yöneticilerinin hala aynı hataları yapmalarını anlamak çok güç.
Yıllar önce boş mukaveleye imza atan ve kulübün vereceği parayı almakta dahi zorlanan futbolcuların bu konuda yaptıkları açıklamalar ile gününüz futbolcuların yaptıkları “kapı gibi sözleşme” modeli arasındaki farklar konunun geldiği noktayı çok güzel özetliyor.
UEFA yaptırımları sonrasında yavaş yavaş profesyonel ligdeki serüvenlerinin hızla geriye gelmesinden sonra kulüplerinizin daha dikkatli olmaları lazım.
Mali kongrelerde klasik “kabul edenler” ve “ kabul etmeyenler “ gibi kulüpleri uçuruma götüren mali kongre maddesinin artık daha dikkatli bir şekilde takip edilmesi lazım.
Futbolcu alacakları ve maç başı ücretlerinin sıkıntılı süreç haline gelmesinden sonra futbolcuların ilk başvuru mercisi olan TFF ve daha sonra UEFA’ya şikayette bulunulmasından sonra gelen cezalar karşısında şikayet eden futbolcunun kulp ile sorununun daha yukarıya taşındığına yönelik haberleri de sıkça gazete sayfalarında görüyoruz.
Ligde puan silme cezaları alan kulüplerin yaşadıkları problemden gerekli dersleri almaması halinde UEFA’nın farklı cezaları ülkemize giriş yapacaktır.
