Şampiyonlar Ligi
Abdullah Ergün
UEFA Şampiyonlar Ligi son 16 turunda heyecan devam ediyor. Chelsea, deplasmanda Atletico Madrid’i mağlup ederek avantajı eline geçiren taraf oldu. Kupayı geçtiğimiz sezon kupayı müzesine götüren Bayern Münih ise deplasmanda Lazio’yu farklı yenerek tur kapısını araladı.
Avrupa’da futbolseverler bu maçların keyfini sürekken ülkemizde hala Fenerbahçe-Galatasaray maçı konuşuluyor. Dünyanın sayılı derbileri arasında yer aldığı söylenen bu maçın aslında sadece söylemlerde yer aldığını futbol kalitesi ve iki takımın günler öncesinden verdikleri gaz açısından evet dünyanın en önemli! derbisi olarak adlandırılabilir.
Lazio-Bayern Münih maçını izlerken maçın devre arasında futbolumuzun en gerilim maçı olan Fenerbahçe –Galatasaray maçı aklıma geldi.
Birde iki maç arasındaki kalite farkı…
Bayern Münih’i takip eden birisi olarak Bavyera temsilcisinin geldiği nokta benim için sürpriz değil.
Dünyada ligler devam ederken transfer yapman tek kulüp Bayern Münih.
Transfer sonunda sadece imza töreni yaparak diğer kulüpleri şaşırtmaya devam ediyor.
Son on yılda “En Değerli Futbolcu” ödülleri Messi ve Ronaldo arasında gidip gelirken, geçtiğimiz sezon bu ödül Bayern Münih’in golcüsü Levondovski’ye verildi.
Sağlam alt yapısı, kulüp idare modeli ve başta Katar olmak üzere diğer Arap ülkelerden maçları ve antrenmanları izlemek için özel uçakla Münih’e gelenleri gören birisi olarak Alman temsilcisinin yakın zamanda diğer takımlarla olan farkı daha da açılacak gibi gözüküyor.
Futbolda son yıllarda yaşanan değişimlerin uygulanmasında problem yaşamayan ülkelerde işler iyi giderken aynı şeyleri ülke futbolumuz içinde yazmak isterdik.
Yakın zamanda kulüpleri tehdit eden yaptırımların sıkıntıyı daha da içinden çıkılmaz hal getireceği konusunu yine çabuk unutuldu.
Borçların ödenmesi için bankalarla yapılan anlaşma sonrasında sanki sorunlar çözülmüş edasına kapılan büyük kulüplerimiz attıkları imzalanın karşılığını bulamazlarsa icra mekanizmasının devreye gireceğini unutmasınlar.
Lazio-Bayern Münih maçının devre arsında düşündüklerim bunlarla kalmadı.
Yeni Malatyaspor’da yaşananların sadece bu şehrin takımı için değil diğer kulüplerinde sıkça yaşandığı görüntüler arasında yer alıyor.
Teknik direktör sayısı ile liglerdeki takım sayısı arasında oluşan büyük fark, tekliflere açık teknik direktörlerin mukavele şartlarının kendi lehine olmaları yönündeki ısrarlarını da aşağıya çekecektir.
Gençlerbirliği ile yapılacak olan maç sadece skor anlamında değil o anda kenarda olacak teknik sorumlunun da takımda olduğu süre içindeki bilgi ve birikiminin hangi seviyede olduğunu gösterecektir.
Ligin ilk haftasında yaşanan teknik direktör değişimleriyle Avrupa’da ses getiren ligimizde sezon sonun kadar her türlü sürprizler yaşanacaktır.
Futbolseverler, futbolun saha içindeki güzelliklerini seyretmek istiyorsa Şampiyonlar Ligi’ne takılsınlar.
Ülke futbolunun ateş haline getiren ekranlardaki bazı yorumcuların komedi filmlerini aratmayan görüntüleri ve söylemleriyle futbolumuz bir adım öteye gidemez.
