Abdullah Ergün

Özlenen Görüntüler

Abdullah Ergün

Voleybol Misli.com Sultanlar Ligi'nin 25. haftasındaki derbide Fenerbahçe Opet, Galatasaray ile karşı karşıya geldi.

Buraya kadar her şey normal gibi gözükebilir. Maçı kimin kazandığını yazmak istemiyorum.

Türk spor son yıllarda futbol dışında büyük başarılara imza atıyor.

Voleybol, Yüzme, Atletizm, Güreş, Taekvondo ve son yıllarda büyük bir değişim yaşayan Cimnastik dallarında ülkemizin kazandığı madalya sayısında artışlar yanşıyor.

Bütün bu başarılara rağmen gazetelerin spor sayfaları ve televizyonların spor programlarında varsa-yoksa her şey futbol.

Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın başı çektiği futbolumuzun geldiği son noktada Avrupa arenasında gruplardan dahi çıkamıyoruz.

Peki, futbolumuzu bu kadar sevmemize, konuşulmasına ve yazılmasına rağmen neden Avrupa’da başarılı olamıyoruz?

Alfabetik sıraya göre bunun nedenlerini yazabiliriz. Bu işi beceremediğimiz kulüplerin içinde bulunduğu mali tablo ve her transfer dönemlerinde kadrolarına kattıkları yıldız futbolculardan beklenen verimin alınamamasını ilk sıraya yazabiliriz.

Futbolun en verimli dönemlerini Avrupa’da tamamlayan ve sonrasında “ Artık Türkiye’ye gitmenin zamanı geldi’ diye düşünen yabancı futbolcu sayısında artışlar yaşanıyor. Zaten futbol federasyonu yabancı futbolcu sayısını sürekli olarak artırarak bu düşünce içinde olan diğer ülke futbolcularının ligimize bakış açısını daha cazip hale getiriyor.  Ülkemize gelirken havaalanından omuzlara alınması sonrasında lig macerasında beklentilerin altında kalınca bu kez omuzlarda geldiği havaalanına ticari bir taksi ve onlarca bavulla memleketine gittiğine dair görüntüler televizyonlarda sürekli olarak gösterilen Kemal Sunal filmlerinin her sahnesi gibi alıştık.

Avrupa’da bir futbolcuya talip olan bir büyük kulübümüzün ardından diğer iki büyük kulübümüzde talip olunca bu işten en karlı çıkan taraf ise bonservisi kendisinde olan kulüp, futbolcu ve menajeri oluyor.

Bu konuların ve yaşananların ışığında bizden hiç bir şey olmaz!

Futbolun bu kadar çok konuşulduğu ve bu kadar geriye vurduğu bir başka ülke yok.

Üniversitelerin BESYO bölümünde “Yöneticilik” okuyan öğrenciler okul bittikten sonra “KPSS” sınavına girmek sorunda kalıyorlar.

Oysa bu öğrenciler “Yöneticilik’ bölümüne girdikten sonra profesyonel takımlarda yönetici olmanın hayallerini kuruyorlar.

Bu konuda kulüpleriniz ne yapıyor?

Parası olan için başkan ve yönetici olmak zor değil.

Futbol, bilgi ve becerisisin olması da önemli değil.

Futbolumuzda yıllarca bu devran bu şekilde devam ediyor.

Üniversite mezunu yöneticilik okuyan gençler bu sahneleri görünce tabi ki geleceği düşünmek için “KPSS” sınavına girecekler.

Neyse; biz gelelim esas mevzuumuza!

Yazımın girişinde belirttiğim gibi bayanlar voleybolda Fenerbahçe ile Galatasaray karşı karşıya geldiler.

Futbolumuzda yaşanan başarısızlık ve gerilime karşın Fenerbahçe ve Galatasaray arasında oynanan Voleybol Misli.com Sultanlar Ligi maçı sonrasında iki takımın sporcuları birlikte protokolü selamlayıp hatıra fotoğrafı çektirdiler.

Protokol tribününde bulunan Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç ve Galatasaray Kulübü Başkanı Mustafa Koç iki takım bayan voleybolcuları ayakta alkışladılar.

Bu sahne fanatikler için hiçte güzel bir sahne olmayabilir.

60 ve 70’li yıllarda derbi maçlarına kol kola giden iki takım taraftarları maçtan sonra yine kol kola stattan ayrılıyorlardı.

Galatasaray’ın Efsane Futbolcusu Metin Oktay’ın jubile maçında Fenerbahçeli Can Bartu ile Metin Oktay’ın kısa bir süreliğine forma değiştirip maça devam etmeleri günümüzde yaşanan fanatizmin zaman içinde geldiği noktayı çok güzel anlatıyor.

Son yıllarda ülke voleybolunda yaşanan başarıların yanı sıra centilmenliğinde salonlara gelmesi sportmenlik ve centilmenlik adına umut doğdu.

Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı M. Akif Üstündağ’ın başkanlığını yaptığı voleybolda yakın zamanda erkeklerde benzer Fair-Play ruhunun bayanlarda olduğu gibi devam etmesi çok şeyleri değiştirecektir.

Sporun temel felsefesine uygun davranılması halinde daha güzel sahneler yaşanacaktır.

Sağlıklı kalmak için spor yapılmalı, içinde bulunun salgın ortamında doktorların tedaviden sonra spor yapılması yönündeki açıklamaları her şeyi çok güzel özetliyor.

Hangi spor dalı olursa olsun centilmenlik ruhuna uygun hareket edilmesi gerekmiyor mu?

Fenerbahçe ve Galatasaraylı bayan voleybolcuları yürekten tebrik ediyorum.

Yıllarca görmek istediğimiz sahneyi bizlere yaşattılar.

Darısı Futbola diyeceğim ama bunun gerçeklemesine gazetelerde ve televizyonlarda yorum yapan amigo ağzıyla konuşan ve milleti yaptıkları konuşmalarla milleti gaz getiren ve masum kulüp sevgisini olumsuz hale gelmesine katkı sunan spor yorumcuları bırakmıyor.

Neyse ki yaptıkları programlarda voleybolu konuşmuyorlar.

Yoksa Fenerbahçe-Galatasaray Voleybol Misli.com Sultanlar Ligi maçında yaşanan güzellikleri de kaybederiz.

Yazarın Diğer Yazıları