Abdullah Ergün

Nemrut Dağı, Arslantepe ve Kağıt Kebabı

Abdullah Ergün

Malatya’da yer alan Arslantepe Höyüğü, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)’nun 44’üncü Dünya Miras Komitesi toplantısında alınan kararla, Dünya Miras Listesi’ne eklendi.

Haber Malatya'da büyük ilgi uyandırdı. Arslantepe'nin listeye dahil edilmemesi sürpriz olurdu. Konunun tarihi bölümünü yazmak istemiyorum. Bilinen gerçeklerden birisi Arslantepe'nin en eski yerleşim alanlarından birisi olması...

UNESCO'nun Türkiye listesinde yer alan tarihi yerlerin listeye dahil ediliş tarihi diğer ülkelerinin benzer yerlerinden çok sonra gerçekleşti.

Hemen yanı başımızda bulunan ve dünyanın en önemli ören yerleri arasında bulunan Nemrut Dağı'nın listeye dahil ediliş tarihi 1987

Dünyanın her yerinden turistleri kendine çeken Nemrut Dağı'nın yanında Arslantepe'nin de listeye dahil edilmesi Malatya için büyük avantaj oldu.

Arslantepe'nin popüler hale gelmesi ve yabancı turistlerin bölgeye gelmeleri için yetkililerin bir an önce çalışmalara başlamaları lazım.

İlk kazıların 1930'lı yıllarda Fransız Arkeolog Delaporte tarafından başlatılan Arslantepe'de Roma La Sapienza Üniversitesi'nden Alba Palmieri başkanlığında bir ekip tarafında devam ettirilmiş olup, Palimieri'nin vefatından sonra 1990 yılında aynı Üniversiteden Marcella Frangipane tarafından devam edilmektedir.

Arslantepe'den çıkartılan heykeller ve diğer tarihi eselerin bir kısmının Ankara'ya bir kısmının da Malatya Kent Müzesine gönderilmesiyle başlayan sürgün sürecinin artık sonlandırılması gerekiyor. 

UNESCO'nun titiz çalışmalarının ne kadar katı kurallara bağlı kaldığı biliniyor. Malatya, gerek Nemrut gerekse Arslantepe ile turizm pastasının belli bir oranına sahip olma noktasında büyük bir avantajı eline geçirdi.

Hemen yanı başımızda bulunan Nemrut Dağı'nın 1980,1980 ve 2000'lı yılların başında gelen yabancı turist sayısıyla bugün aynı bölgeye gelen turist sayısı arasındaki fark dip yapmış durumda.

Dünyanın her yerinden turist gelen Nemrut Dağı'nın popülaritesinin tekrar eski hale gelmesi halinde Arslantepe, Nemrut gibi ziyaretçi akınına uğrayabilir.

İki tarihi mekanı bir arada işlememiz gerekiyor. Malatya’nın turist haritasında Nemrut-Arslantepe bağlantısının tam olarak kullanması şehrin her açıdan kazanımlarını ortaya çıkartacaktır.

Son günlerde yapılan yemek muhabbetleri hem Nemrut Dağı hemde Arslantepe'nın önüne geçmişti.

Turizm konulu yapılan her toplantıda Nemrut Dağı olması gerektiği gibi hiç bir zaman gündeme gelmedi.

Kağıt Kebabı'nın başı çektiği Malatya yemeklerinden oluşan liste sanki Malatya'nın tarihi mekanlarından çok daha önemliymiş yönündeki haberler konuya daha hakım olanlar için hayal kırıklığı oldu.

Yurt Dışında yayımlanan gazeteler ve dergilerin turizm sayfalarında Türkiye başlıklı bölümlerde ilk haberlerin Kapadokya ve Nemrut Dağı olması benim gibi düşüneler için sürpriz değil.

Sürekli olarak Avrupa'ya yaptığım gezilerde Televizyonlarda gösterilen belgesellerde Nemrut Dağı ve Kapadokya başı çekiyor.

İki tarihi mekandan birine ulaşımın Malatya'dan yapılması şehrin turizmi için büyük önem taşıyor.

Son yıllarda konunun gündeme gelmesiyle birlikte yaşanan sıkıntılar Nemrut'a olan ilgiyi daha da aşağıya çekiyor.

Bugün Arslantepe UNESCO koruması altına girdi. Kalıcı listeye girmek için verilen mücadeleyi bilen birisi olarak bu konuda emeği geçen herkesi tebrik etmek istiyorum.

Şimdi sıra Nemrut Dağı ve Arslantepe bağlantılı turların hayata geçirilmesine yönelik haberlerin yapılmasında 

Arslantepe ile ilgili ilk yanlışı ben yazayım.

Şehrin dışında kahverengi  renkli turistik yön levhasında "Aslantepe" yazıyor.UNESCO'nun kalıcı listesinde  şehir içindeki yön levhalarında ise Arslantepe yazıyor..

Kısa detaylarda gözlerden kaçan bu yanlışlık ilk görünüşte fazla dikkat çekmiyor.

Arslantepe sırasını savdı. Bundan sonra yemek işini koşturanlar Nemrut ve Arslantepe'nin şehre katacağı katkıyı düşünerek sıkça konuştukları konuyu rafa kaldırmaları yerinde olacaktır. Nemrut Dağı sadece Adıyaman ve Malatya için değil, UNESCO'nun Türkiye listesinin en değerli ören yeri olduğu gerçeği asla değişmeyecektir.

Kağıt Kebabı ve diğer Malatya yemeklerini en başta şehri ziyarete gelen protokol üyeleri ve diğer ziyafetçilere yedirmek daha akılcı olacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları