Abdullah Ergün

Maske takmakla iş bitiyor mu?

Abdullah Ergün

Dünya devletlerinin virüsle olan mücadelesi hızla devam ediyor.

Hükümetin açıkladığı yasaklara uyma noktasında direnen halkımızın ağızlarına maske takmakla virüse çalım atacaklarını sanıyorlar.

Yapılan bütün uyarılara rağmen son iki günde Malatya caddelerinde kendini dışarı atan Malatyalıların sayılarında büyük artış yaşanıyor.

Özelikle şehrin en kalabalık yeleri olan Soykan Meydanı, Akpınar ve PTT önlerinde oluşan kalabalığın yakın mesafeye gelmemeleri için görevliler tarafından yapılan uyarıları dikkate alanların sayısı çok az.

Tehlikenin ne kadar büyük boyutlara ulaştığını TV ekranlarında sabahlara kadar anlatan uzmanlar yer alıyor

Malatya’nın virüsle verdiği mücadelenin sakaklara taşan yanını ortadan kaldırmak için kendilerini dışarı atanların TV deki uzman görüşlerini dikkate almaları gerekiyor.

Almanya, virüsün tehlike boyutunun ortaya çıkmasından sonra sakağa çıkıp-çıkmama konusunda yetkililerden bir açıklama yapılmadan kendilerini eve kapatarak tehlikenin kapsama alanını dar bir konuma getirdiler.

Bugün Avrupa’da nüfusa ve vaka sayınsına göre en az kayıp yaşayan ülke Almanya.

En büyük kayıpların yaşandığı Avrupa ülkeleri Akdeniz iklime sahip olan ve aynı paralelde yer alan İtalya ve İspanya yer alıyor.

Tehlikenin geleceği son noktada dünyada yaşanacak olan kayıp sayısının açıklanmasından sonra ülkeler mücadele için kesenin ağzını açmaya başladılar.

Yetkilenirin ısrarla yaptığı uyarılara rağmen yaşanan görüntü maalesef başımıza daha büyük belalar açacağını gösteriyor.

Ağızları maskeyle kapatmak, virüsle yapılan mücadelenin sadece bir halksını oluşturuyor.

Yakın temas, dokunmalar ve en önemlisi sokağa çıkmama konularında yapılan uyarıları dikkate almak lazım.

TV ekranlarında uzmanların yapılmasını istediği konu başlıkları:

1- El hijyenine azami dikkat edilmelidir. Eller sık aralıklarla en az 20 saniye boyunca su ve sabunla yıkanmalı, yıkamanın mümkün olmaması halinde alkol bazlı el antiseptiği veya alkol bazlı kolonya kullanılmalıdır.

2- Özellikle hasta kişi ve çevresi ile temastan sonra eller mutlaka yıkanmalıdır.
3- Eller yıkanmadan yüze dokunulmamalı özellikle kirli eller ile göz ve burun temas etmemelidir.

4- Öksürürken ve hapşırırken tek kullanımlık mendiller tercih edilmeli, kâğıt mendil bulunamadığı durumlarda dirsek içi kullanılmalıdır.

5- Hasta olmuş kişilerin dokunduğu yüzeyler dezenfekte edilmelidir.

6- Uzun süre kapalı ortamlarda durulmamalı, oda sık sık havalandırılmalı ve doğrudan güneş ışığı alması sağlanmalıdır. Et ve yumurta gibi hayvansal gıdalar iyice pişirilmelidir.

7- Hasta kişilerin mümkünse kalabalık yerlere gitmemesi, eğer gitmek zorunda kalınıyorsa ağız ve burnun kapatılması, mümkünse tıbbi maske kullanılmalıdır.

8- Alışveriş merkezleri, toplu taşıma gibi kalabalık ortamlarda mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Sağlıklı beslenilmeli ve yeterince uyku uyumaya özen gösterilerek, bağışıklık sistemi güçlü tutulmalıdır.

9- Hazır gıdalardan uzak durularak, doğal ve taze besin tüketimi ile yararlı bakteriler içeren ev yoğurdu gibi besinlerin tüketimi artırılmalıdır. Tuzlu ılık su ile boğaz gargarası yapılması ve bol ılık su tüketimi virüsün yerleşmesini engelleyebilir.

10- Hastalık belirtileri olan yüksek ateş, kuru öksürük, kas ve eklem ağrıları, solunum zorluğu gibi belirtiler başladığı zaman vakit kaybetmeden ve maske takılarak en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır."

 “Evde kal” sloganı virüsün etki alanını aşağıya çekeceğini sakın unutmayın!

“Evde Kal – Güvende Kal”
 

Yazarın Diğer Yazıları