Abdullah Ergün

Malatya'da Basketbol

Abdullah Ergün

Futbol ile yatan futbol ile kalkan ve her ortamda gündemdeki yerini hiç kaybetmeyen futbol ile günler geçiyor.

Yıllar önce Malatya’da futbol kadar konuşulan ve Atatürk kapalı spor salonunda Malatya Basketbol liginde yer alan kulüplerin yaptıkları maçlarda seyircilerin dışarda kaldığı günleri yaşadım.

Gündüzleri Sümer ve Şeker statlarında futbol oynayıp akşamları kapalı spor salonunda basketbol oynarken bu spor dalının farklı bir kültüre sahip olduğunu ligde yer alan Malatya Havagücü basketbol takımıyla yaptığımız maçta anlamıştım.

Bizim için her şey futboldu. Fakat lisansımızda futbol ile birlikte basketbol ve voleybol branşları da yazılıydı. Kulübümüzün basketbolcu bulma ve onlara ayıracakları zamanları yoktu. En kestirme yol futbol takımında oynayan futbolcularla basketbol ligini devam ettirmekti.

Ligde Havagücü ’nün yanında Ataköy, Malatya İdmanyurdu, Battalgazi, Malatyaspor gibi üst seviyede olan takımlar vardı.

Erol Akdeniz, Hakan Alagöz, daha sonra profesyonelliğe geçen Sami gibi önemli basketbolcular vardı.

Futboldan gelmemizin basketbola fazla bir katkısı olmadı. Futbolda savunmada görev yapan arkadaşlarla beraber salonda maçı tamamladığımız maç yok gibiydi.

Futbolda yapılan savunmanın basketbol da geçerli olmadığını kimse anlatmamıştı. Bunu da biz Havagücü ile yaptığımız maçta Havagücü ‘nün basketbolcuları parkede söylemişlerdi.

Ama çok güzel sezonlar yaşadık. Salona gelen izleyiciler basketbolun bugün geldiği noktaya büyük katkısı olan “Beyaz Gölge” dizisinin TV de gösterilmesinin büyük etkisi olmuştu.

Yıllar önce salona sığmayan izleyicilerden bugün gelinen noktaya çok üzülüyorum.

Malatya’da basketbol liginin olup olmadığını şu anda görev yapan Basketbol il temsilcisinin adını dahi bilmiyorum.

Bildiğim tek nokta Çınar Koleji ve Final okullarının sürekli oynadıkları final maçları.

Daha önce iki okulun final maçlarından birisini izlemiştir. Yetenek noktasında iyi durumda olan genç basketboldular beni çok etkilemişlerdi. Final maçına ait köşe yazıları yazmıştım.

Geçtiğimiz günlerde yine bu özel okulların yaptıkları iki final maçının sonucunu haber sitesinden öğrendim.

Kısaca gelinen nokta hiçte umut verici değil.

Özel okulların basketbola olan ilgilerinin şehrin basketboluna da katkı yapmasını bekledim.

Bu işin sadece Çınar Koleji ve Final Okluklarıyla sınırlı kalmaması lazım.

Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün mahalle aralarında bulunan parklara ve okul bahçelerine potaları yerleştirmesi halinde yine bizim jenerasyonda olduğu gibi basketbolcu enflasyonu yaşanabilir.

İki özel okulun kendi aralarındaki rekabet sadece o okulların “bu işi en iyisini nasıl yapabilirim” düşüncesinin yukarıya taşınmasına neden oluyor.

Şehrin basketbol severleri TV de yayınlanana NBA, Euro Lig ve Tahincioğlu Basketbol ligini takip ederken Malatya’nın basketbol kültürünü de yakından görmek ve izlemek istiyor.

Okulların tatile girmesiyle birlikte açılan yaz okulları ve özel okulların basketbol koçları basketbol kurslarıyla kendi okulların da görev yapacak basketbolcu bulma hedeflerini tabanına yaymaları halinde ilimizde basketbol daha farklı noktalara taşınabilir.

Açılan basketbol okullarının işleyiş ve diğer nedenlerini burada yazmak istemiyorum Bu spora saygımdan dolayı bazı şeyleri yazmak istemiyorum.

Malatya’da basketbol branşıyla uğraşan antrenörlerinin büyük çoğunluğun BESYO mezunu olmaları aslında bu spor dalının şehrin en alt bölümlerine yayılması için büyük avantaj.

Çünkü aldıkları eğitimler arasında bu konu başlığı da yer alıyor.

Bu işe önderlik edecek olan Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ve Malatya Amatör Spor Kulüpleri ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün bu konuyla ilgili yapacakları toplantılar bile konuyu farklı bir noktaya taşıyabilir.

Yazarın Diğer Yazıları