Abdullah Ergün

Kupa doğru takıma gitti

Abdullah Ergün

Avrupa’nın en büyük ikinci kupası finalde Fransız takımı Marsilya’yı farklı mağlup eden Atletico Madrid’in oldu.

Avrupa’nın en gol yiyen takımları arasında ilk sırada yer alan İspanyol ekibinin bu sene takım savunmasıyla adından söz ettirmesi ve kupayı kazanması sürpriz olmadı.

En büyük sürpriz final maçında atmış olduğu 3 gol oldu. La liga ve UEFA Avrupa liginde oynadığı maçlarda kalesinde az gol gören buna karşın az gol atan Atletico Madrid, her teknik direktörün düşündüğü fakat uygulama noktasında risk almadığı 4-4-2 sistemini kusursuz uygulayan takım oldu.

Teknik Direktör Diego Simeone’nin elinde bu sisteme uygun oyuncu kadrosuna sahip olması kendisi için büyük şans.

Kadroda sadece yıldız oyuncu konumunda Grizmann’ın olduğunu düşünecek olursak Simone’nın neden başarılı olduğu ortaya çıkar.

Oynadığı her maçta takım savunmasının gerektirdiği bütün kuralları kusursuz yerine getiren Atletico Madrid, La liga’da Barcelona ve Real Madrid takımlarının yapmadığı istikrarı ve rekorları yakalayan taraf oldu.

Maç içinde yardımlaşmayı mükemmel yapan İspanyol ekip final maçında Marsilya’ya baskı kurma şansını hiç vermedi.

Belki görsel olarak göze hoş gelen futbol oynamıyorlar fakat takım savunmanın nasıl yapılacağını her maçta gösteriyorlar.

Savunmada Godin, Gimenez gibi birbirlerini iyi tanıyan stoperlerin yanı sıra orta sahada, Riguez, Gabi, hücumda ise Grizmann ve Costa gibi etkili hücum oyuncularına sahip olan Atletico Madrid’in yakaladığı başarılarda Teknik Direktör Diego Simeone’nın çok büyük katkısı var

İspanyol ekibinden alıp büyük kulüplere gönderilecek oyuncu sayısının fazla olamadığını düşünecek olursak takım kurgusu ve bu kurguya uygun 4-4-2 sistemimin bu takım için ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor.

La liga gibi çok izlenen ve atılan gol sayısı bakımından ilk sıralarda yer alan ligde Atletico Madrid’in attığı ve yediği gol sayılarına baktığımız zaman Diego Simeone’nın Inter’de futbol oynadığı yıllarda yakaladığı savunma başarının büyük etkisi olduğu görülüyor.

 Diego Simeone’nın Atletico Madrid’de yakaladığı başarılar diğer teknik direktörlerinde gözlerinden kaçmıyor.

Hücum noktasında çok iyi konumda olan takımların başlarındaki teknik direktörler tıpkı Atletico Madrid’in yaptığı takım savunmansının aynısının takımlarında olması noktasında iyi düşüncele içinde e olduklarını düşünüyorum.

Bu düşünce içindeki teknik direktörlere göre bu işi en iyi yapan takım Atletico Madrid.

Barcelona ve Real Madrid’in La liga’da en zorlandığı takım Atletico Madrid oldu.

Gerek Messi gerekse Ronaldo diğer maçlarda yaşadıkları rahatlığı Atletico Madrid karşısında yakalayamıyorlar.

Modric ve İniesta orta sahada benzer sıkıntıları yaşıyorlar.

UEFA kupasını kazanan İspanyol ekip bu sistem ve oyuncu kadrosu, teknik direktörle bu iskelet kadronun ortaya koyduğu başarılı sonuçları birkaç yıl da başarılı bir şekilde devam ettirebilir.

Aslında Atletico Madrid’in takım savunması noktasında yakaladığı başarının süper ligdeki temsilcisi bana göre Yeni Malatyaspor oldu.

Yeni Malatyaspor’da da yıldız futbolcu unvanına baktığımız zaman benzer durumun yaşanması ve özellikle Erol Bulut’un göreve gelmesinden sonra ortaya koyan savunma futbolu Atletico Madrid gibi sıkça gündeme gelmişti.

Erol Bulut’un da önceliği savunmaya vermesi tıpkı Diego Simeone gibi futbolculuk kariyerine baktığımız zaman hep savunmada görev yapması da bir başka ortak özellik.

Futbol, savunmasıyla ve hücumuyla güzel.

Savunmayı da hücumu da iyi yaptığınız zaman her türlü sportif başarıda beraberinde geliyor.

Tıpkı Atletico Madrid’in yaptığı gibi.

Yazarın Diğer Yazıları