Abdullah Ergün

Köşe yazılarında kaldı

Abdullah Ergün

Günümüzde oynanan futbolun değişiklikler sıralamasında ilk sıralarda yerini alması kadar saha dışında kulübün idari yapısında yer alanların da benzer değişimleri hayata geçirmeleri lazım.

Saha içindeki başarıya odaklanan camiaların saha dışında yapması gerekenleri yapma noktasında hep geri plana atmaları bugün Yeni Malatyaspor'un da başına gelen bazı aksaklıkları da beraberinde getiriyor.

Yeni Malatyaspor'un ligler başladıktan sonra aldığı skorlar ve oynamış olduğu futbolun saha dışına da olumlu yansıması için yönetimin reform niteliğindeki kararları uygulamaya koymaları yönünde onlarca yazı yazdım.

Fazla bir şey yapmalarına gerek yoktu. Saha içinde yaşanan görüntünün kendilerini bu konuda daha organize hale gelmelerine karşın sadece saha içindeki başarılar karşısında verilen demeçler ve hayata geçirilemeyen kararlar hep söylemlerde kaldı.

İkinci yarının başlamasıyla birlikte saha içinde yaşanan aksilikler sadece Yeni Malatyaspor için değil bütün liglerde mücadele eden takımların da başına geliyor.

Bilinen eksiklikler sonrasında yaşanan tablo karşısında birilerin gitmesi gerekiyordu.

Bunun için futbolun oynandığı bütün ülkelerde olduğu gibi aranan çözümün teknik direktör değişikliği olduğunun en son örneği şehrimizde yaşandı.

Ligde rahat konumda olmasına rağmen görevde bulunan teknik direktörün yeni sezonda takımda kalıp kalmayacağı yönünde yaşanan kararsızlığın olumsuz yanının ortaya çıkması bekleniyordu.

Özellikle transfer dönemlerinde teknik direktörün yaşadığı sıkıntıları görmezlikten gelenlerin bugün gelinen noktaya olumsuz katkı yaptıkları da biliniyor.

Bundan sonra bu takımın sağlıklı hale gelmesi için kısmen tekrar başa dönülen ortamın en az hasarlı tarafını kabullenmek lazım.

Sportif Direktör Ali Ravcı'nın kalan maçlarda teknik sorumlu olarak görevlendirilmesi karşısında değişik görüşlerin ortaya çıkmasını kabullenmek çok zor.

En önemli sorun yeni sezonda takım kime teslim edilecek?

Liglerimizde teknik direktör konusunda yaşanan olumsuzlarların halen devam etmesi en büyük tehlike olarak karşımızda duruyor.

Uzun vadede sözleşme yapılamayan teknik direktörler mesleklerini devam ettirmek için kısa vadede yapılan sözleşmelere imza atmaktan çekinmiyorlar.

Oysa bir teknik direktörün en büyük hayali kurumsal kimliğiyle ön plana çıkan bir takımın başında uzun vadede görev yapması geliyor.

Erol Bulut'un görevinden ayrılmasından sonra yazılanlar ve konuşulanların ışığında adı geçen teknik direktörlerle başarının yakalanması mucizelere bağlı.

Dönemlik teknik direktörlerin görev yaptıkları takımlarda yaşadıkları sıkıntıların neler olduğu biliniyor.

İdealist teknik direktör sayısı noktasında sınıfta kalan ülkemizde bazı Avrupa kulüplerinde bu konuda elde edilen başarıları kıskanarak izlemeye devam ediyoruz.

Bizim liglerimizde ligin sonlarına doğru görev alan teknik direktörlerin yaşadıkları sıkıntıları gördükten sonra mevcut yönetimin bu konuda daha dikkatli olmaları lazım.

Liglerimizde ir sezonda 3 hatta 4 takım çalıştıran teknik direktörleri de gördük.

Bundan sonraki süreçte mevsimlik teknik direktörlerin çalışma noktasında her türlü yolu denedikleri hep konuşuluyor.

Yeni Malatyaspor'un bu sene ortaya koyduğu performansın başrollerinde olan bazı futbolcuların oluşturacağı kadronun yeni teknik direktörün benimsemesi ve bu konuda yönetime vereceği rapor ligin kalan maçlarında ortaya çıkan görüntüden daha önemli hale gelecektir.

Lig sıralamasında rahat konumda olmanın yaşanan son sürprizin önüne geçilmesi için güzel bir kalkan oldu.

Yaşanacak olası ikinci bir sürpriz bu takımı tekrar en başa getirebilir.

Yazarın Diğer Yazıları