Abdullah Ergün

Korkutan Sessizlik

Abdullah Ergün

Milyonları peşinden sürükleyen futbol artık popülaritesini kaybetmiş durumda...

Dünyayı şaşkına çeviren ve herkesin sağlık konusunda bir noktada olduğu ortamda futbolun ne zaman sahne alacağı da belli değil.

Aslında konunun içinde sürekli olarak yer alanlar bile umutlarını yitirmiş UEFA'nın yapacağı açıklamalara odaklanmış haldeler.

Bazı arkadaşlar futbolun uzun üreden beri devre dışı kalmasını olgunlukla karşılıyorlar.

Liglerin devam ettiği haftalarda yaşanan ortamların sağlıklı olmadığını, futbolunuzun yeni bir yapılanmaya ihtiyacı olduğu konusun sadece sohbet ortamlarında değil TV ekranlarında bu işi sağlıklı halde yorumlayanlarında gündemlerine taşınmıştı.

Ülkemizde futbolun yapılanması, uygulanış ve sonuçlanma noktasında büyük sorunlar yaşandığı biliniyor.

Futbolun patronu durumunda olan futbol federasyonu koltuğuna oturanların sahadan gelmeyenlerden oluşması en büyük problem olarak karşımızda duruyor.

Oysa bazı ülkelerde futbolun en tepesinde yıllarca ulusal formayı giymiş olan ve futbolun yaşanacak en sıkıntılı ortamları bile kolaylıkla atlatabilen eski futbolculardan olmasına karşın ilkemizde işadamı-sanayici modeline sahip olanların futbol federasyonu başkanı olmalarını kabullenemiyorum.

Yakın zamanda Rıdvan Dilmen'in " futbol federasyonu başkanlığına aday olmayı düşünüyorum" açıklamasından sonra deneyimli yorumcuyu topa tutanların olduğu ortamları yaşamış birisi olarak" biz futbolun kaos ortamında sürekli yer almayı hak ediyoruz." demiştim.

Peki, bizim ülkemizde neden futbolun içinden gelenler futbol federasyonu başkanı olamıyorlar?

Bu işi büyük iş adamların yapması diye bir madde mi var?

Futbol kalitesi ve diğer ülkelerle aramızda oluşan puan farkından bu sorunun cevabı net bir şekilde ortaya çıkıyor.

İş adamı, kendi şirketlerini yönetme noktasında iyi bir iş ortaya çıkartabilir.

İş futbola gediği zaman buranın bir holding olmadığını bilmeleri lazım.

Bazı başkanlar yönetim kurullarına futbolun içinden gelen kişileri alarak sıkıntını belli bir çizgiye taşıyacaklarını sanıyorlar.

Bu seferde o yöneticilerin geldikleri büyük kulüplerdeki alışkanlıklarının federasyonda da devam etmesiyle yine klasik büyük kulüp çekişmeleri sahne alıyor.

Bu işin sağlıklı olmadığı içinde bulunduğumuz ortamdan da anlaşılıyor.

Diğer ülkeler Kovid-19 dolayısıyla haklı veya haksız karar almalarına rağmen bizim federasyonumuz benzer kararlar alma noktasında bile sıkıntı yaşıyor. Konuyla ilgili olarak yaşadıkları sıkıntılar telafisi mümkün olmayan kararlar almalarına neden olabilir.

Futbol federasyonu topu UEFA'ya atacak gibi gözüyor.

Konuyla ilgili konuşması gerekenlerin hala konuşmayıp pusuda yatmaları fırtına öncesi sessizliği gösteriyor.

Futbolun içinden gelemeyen federasyon başkanları ve yönetim kurullarıyla bu iş ancak bu kadar olur.

Daha fazlasını yapmaya cesaretleri yok. Bunu kendileri kadar futbolun içinde olan herkse biliyor.
 

Yazarın Diğer Yazıları