Kâbus bitti!
Abdullah Ergün
Avrupa Futbol Şampiyonasında yoluna devam eden ülkeler arasında Türkiye olmayacak. Son maçında İsviçre’ye de mağlup olan milli takımda İrfan Can’ın attığı tek gol şampiyonanın sembol golü olarak anılarda kalacak.
Teknik Sorumlu Şenol Güneş, yurt dışında forma giyen lejyoner futbolculara o kadar çok güveniyordu ki, ligimizde yer alan yerli futbolcu tercihinde kapsamlı bir araştırma gereğini bile duymamıştı.
Savunmanın ortasında nasıl olsa Merih ve Çağlar olacaktı. Bu ikiliye yardım noktasında Kaan kenarda görev bekleyecekti.
Orta sahada Milan’da iyi bir performans ortaya koyan Hakan Çalhanoğlu ve istikrarı futbolcuların başında gelen Ozan Tufan kendince yeterli olacaktı.
Forvette Lille’i şampiyonluğa taşıyan isimlerin başında gelen Burak Yılmaz’ın tek başına iyi şeyler ortaya koymasını bekleyen Şenol Güneş, oyuncu tercihleri ve sahaya yansıyan futbol ile şampiyonanın en formsuz ismi oldu.
Şampiyonada yer alan takımların ortaya koyduğu futbol ve sahadaki mücadeleleri milli takımın çok üstünde olduğu gerçeği sayfalarda ki güncelliğini koruyor.
Oynanan üç maçta da futbol adına ortaya hiçbir şey sahaya yansımadı.
Hücum hattında Burak Yılmaz’ın savunma arkasına yapacağı koşulara üç takımda önlem almıştı.
Orta sahada Hakan Çalhanoğlu, topla her buluşmasında etkili alan savunmasıyla karşılaştı.
Savunmada tek hamlelik oyucular olan Merih ve Çağlar rakip ataklarda hep problem yaşadılar.
Şenol Güneş’in üç maçta da üç farklı oyun anlayışının yanı sıra geriye düştüğü anlarda yaptığı oyuncu değişikleri aday kadro tercihinde olduğu gibi fiyaskoyla tamamlandı.
Maçı kazanmak için artık geçmiş zaman futbol sistemleri arasında yer alan ve günümüzde fazla tercih edilmeyen 3-5-2 ile maçı çevireceğini düşünüyordu.
Elindeki kadronun bu sistemi uygulama noktasında sıkıntı yaşayacağını şampiyonaya gitmeden önce bilmesi gerekiyordu.
Gol atma adına kendince risk almak isteyen Şenol Güneş, bırakın gol atmayı rakip kalede pozisyon bulamadığı gibi kalesinde gol görerek turnuvanın en formsuz teknik direktör unvanını sonuna kadar hak edecek performansı da unutulmayacak.
“Bizim Çocuklar “ adıyla medyanın bulduğu yakıştırmaya kim derdi ki turnuva sonunda farklı adlar takılacağını…
“Bunlar bizim çocuklar değil”
“Bizim çocuklar” final yapar,
“Bizim çocuklar” en iyi takım”
Yakıştırmasını yapan medyamız şimdilerde tam sayfa futbolculara ve Şenol Güneş’e iyi! niyetlerini iletiyorlar.
Bu takım için 2002 dünya üçüncüsü olan takımdan daha iyi diyenler kalemlerini şimdilik askıya almış durumdalar.
“O takım daha iyiydi.”
O takım maçlarını yaparken yüreklerini sahaya yansıtmıştı.
O takım dünya üçüncüsü olmayı sonuna kadar hak etmişti.
Avrupa Futbol Şampiyonasında mutlu sona ulaşacak olan olan ülkenin belirlenmesinden sonra yapılacak olan genel derlendirmelerde ülkeler “ en”lerin belirlenmesinde milli takımı turnuvanın en başarısız ülkesi unvanına layık gösterecekleri haberlere kendimizi hazırlayalım.
