Abdullah Ergün

Hiçbir şey değişmeyecek

Abdullah Ergün

Süper ligde Galatasaray şampiyon oldu. Bir futbolsever olarak Başakşehir takımının şampiyon olmasını istiyordum.

Gerek kurumsal kimliği gerekse oynadığı futbol, rakiplere olan saygısı ve başındaki teknik direktörün futbol bilgisi ve meslektaşlarına ve mesleğine olan saygısından dolayı şampiyonluğu hak ediyor diyenler arasında yer alıyorum.

Fakat karşılarında Galatasaray gibi şampiyonluklar kazanmış ve başında Fatih Terim gibi bir teknik direktör, sahanın dışında da Abdurrahim Albayrak gibi iş bitiren(!) bir yöneticileri vardı.

Başakşehir takımın Galatasaray’ın sekiz puan önündeyken bile bu ikilinin” Galatasaray şampiyon olacak “dedikleri andan itibaren arkadaşlara Galatasaray’ın şampiyonluğu hayırlı olsun demiştim.

Ülkemizde futbolunun sezon içindeki yol haritasının olması gereken yönünün devreye girmesi halinde sürprizlerin yaşandığını daha önceki sezonlarda görmüştük.

Galatasaray’ın Çaykur Rizespor maçında o maçın hakemi asla olamayacak olan birinin verdiği saçma sapan kararlarla ligin şampiyonluğuna etki edecek maçta Galatasaray’ın kazanması aslında bugün ortaya çıkan tablonun başlangıcını oluşturmuştu.

Peki, şimdi neler olacak?

Borç içinde yüzen büyük kulüplerin yeni sezon yapılanmalarında yeni vaatler ortaya atılacak.

Galatasaray’ın içinde bulunduğu borç bakiyesinin kısmen ortadan kaldırılacak olması için şampiyonlar liginden gelecek gelir büyük önem taşıyor.

Bu sene şampiyonlar ligin de zor olmayan bir grupta yer almasına rağmen gruptan çıkamayan Galatasaray için şampiyonlar liginden gelecek olan maddi gelirden çok Türkiye’de kazanılan şampiyonluk daha önemli aslında bu sadece Galatasaray için değil, Fenerbahçe ve Beşiktaş içinde geçerli.

Büyük kulüplerimiz artık aradaki makasın daha da arttığı diğer şampiyonlar ligi takımları arasındaki farkın kapanamayacağını kendileri de çok iyi biliyorlar.

“Kısaca biz kendi ligimizde birbirimiz yiyelim Avrupa’da başarılı olmasak ta olur. Zaten taraftarlarda bunu istiyor.”mantığı artık daha da etkin hale gelmiş durumda.

“Süper ligde şampiyonluk için her şey yapılmalı” mantığı devam ettiği sürece diğer ülkelerle olan fark daha da artacaktır.

Bugün ülke puanlamasında rakibimiz olan Hollanda sadece Ajax ile bize fark atmış durumda.

Bu kafayla devam ettiğimiz sürece bugün Hollanda ile mücadele ettiğimiz ülke puanlaması sıralamasında yarın Bulgaristan, Romanya hatta Estonya ve Letonya gibi takımlara mücadele etmek zorunda kalacağız.

Başakşehir takımının şampiyonluğu hak eden futbol oynamasına karşın bazı kafalardan “ seyircisi yok Avrupa da iş yapamaz  “ diyenlere; “Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın seyircileri olmasına rağmen başarılı olamıyorlar” dediğimde başlarını önlerine eğmelerine de alıştım.

Borç içinde yüzen büyük kulüplere UEFA’dan olası büyük yaptırımlar ve cezalara karşın halen sportif anlamda hata yapmalarını da anlamış değilim.

Başakşehir takımın borcunun olmaması,  büyük kulüplere oranla daha dengeli ve mütevazı kadrosunun bu ligi şampiyon olarak tamamlanmasına hazmedemeyeler yarın Avrupa arenasında alınacak olası başarısız sonuçlar ve kulüp borçlarının oluşturacağı olumsuz tablonun ortaya çıkacağını unutmamaları lazım.

Süper ligde artık son haftaya gelindi.

Fatih Terim ve Abdurrahim Albayrak ikilisi kendilerine özgü futbol yöntemleriyle Galatasaray’ı süper lig şampiyonluğuna taşıdılar.

Şampiyonlar liginde ülkemizi en iyi şekilde temsil etmeleri sadece kendileri için değil ülke futbolu içinde büyük öne taşıyor.

Bazı Galatasaraylı fanatikler ön eleme oynayacak olan Başakşehir takımın gruplara kalmamasını ve onların alacağı parayı kendilerinin de almasını istiyorlar.

Tıpkı Yeni Malatyaspor’un Erzurumspor maçında aldığı galibiyeti kabullenmeyen ve farklı bir skorun olmasını isteyenler gibi.

İşin en ilginç tarafı bu yönde görüş bildirenlerin Yeni Malatyaspor’un Avrupa’ya gitmesi yönünde de görüş bildirmeleri oldu.

Büyük takımların içinde bulundukları tablonun önümüzdeki sezonda olumlu yönden değişkenlik göstereceğini düşünmüyorum.

Yıllarca şampiyonlukları kendi aralarında bölüşmelerine, en büyük pastayı kendileri almalarına rağmen geçmişte yapılan ve halen devam eden yanlışlar devam ettiği sürece sadece onlar değil ülke futbolumuz büyük yaralar alacaktır.

UEFA’nın göz açtırmayan acımasız yaptırımlarının yanı sıra yeni versiyon cezalarını uygulayacağı kulüpler galiba bizim kulüpler olacak.

Yazarın Diğer Yazıları