Abdullah Ergün

Futbolumuz ivme kaybediyor

Abdullah Ergün

Hafta içinde şampiyonlar ligi grup maçları oynandı. Temsilcimiz Galatsaray'ın Paris St Germain ile yaptığı ve tek golle kaybettiği maçın sonrasında yazılanların ve konuşanların ışığında Galatasaray'ın iyi futbolundan bahsediliyordu.

Yıllar önce 3. torbadan şampiyona katılan süper lig şampiyonumuz artık 4. torbadan kuralara katılıyor.

Bunun anlamı artık şampiyon takımımız şampiyonan en zayıf halkası olan 4. torbadan grup maçlarına çıkacak anlamını taşıyor.
Galatasaray'ın Real Madrid ve Paris St. Germain takımların olduğu gruptan çıkmak için Falcao gibi çok önemli bir golcüyü kadroya katmanın yanı sıra sahaya 11 yabancıyla çıkmasının avantajını kullanmak istemeleri kendi açılardan doğru bir tercih olabilir.

Grubun bir başka takımı olan FC Brugge'nın Real Madrid ile deplasmanda yaptığı karşılaşmayı izledikten sonra temsilcimizi gruplardan çıkmasının çok zor olduğunu düşünüyorum.

Galatasaray'ın kadro kalitesi FC Brugge'nın üstünde olduğu biliniyor.

Fakat iki takım arasındaki futbol kalitesine baktığımız zaman Belçika temsilcisinin Galatasaray'a karşı bir adım önde olduğu görülüyor.

Doğru oturup doğru konuşalım!

Ülke futbolunda geriye gidiş var bu gerçeği artık kabullenmemiz lazım.

Avrupa'nın en değerli ligleri sıralamasında önlerde olmanın ülke futboluna olumlu katkı yapmadığı son yıllarda ortaya çıkan futbol kalitesinden belli oluyor.

Yabancı futbolcu transferlerinde maliyet tabloları noktasında da en önlerde yer alan süper ligimizde gelecek adına olumlu konuşmak çok zor.
Futbol Federasyonunu bu konuda beklentilerin altında kalması kadar, büyük kulüplerin lig şampiyonluğunun Avrupa macerasından daha önemli olmaları yönündeki düşünceleri ve bu konuda maddi ve manevi anlamda her şeyi ortaya koymaları artık Avrupa beklentilerinin çok gerilerde kaldığını gösteriyor.

Kendi aralarında yaptıkları maçlarda sahaya yansıyan futbol kalitesi Avrupa liglerinin 2 ve 3. sınıf takımlarının saha içi performanslılarına yakınlaştığı görülüyor

Tesisleşme ve alt yapı konusunda hala özlenen seviyeye gelememeleri bile kulüpleri fazla ilgilendirmiyor.

Futbol Federasyonun zorunlu kıldığı alt yapı kategorilerinde çok yetenekli genç oyuncuların olmasına rağmen onlara forma şansı vermekten korkan zihniyet, yurt dışından belli bir yaşın üstündeki futbolcuların nazlanmalarına rağmen transferlerini gerçekleştirmeleriyle sanki şampiyon olmuş gibi sevinen yönetici modelleriyle Avrupa liglerinde yer alan takımlarla mücadele etme şansları yok denecek kadar az.
Alt yapı gerçeği devamlı konuşulmasına rağmen kulüpler kendi kaynaklarını yaratmadan çok, hazır imalat peşinde koştular, böyle olunca futbolumuza yeni heyecanlar, farklı coşkular katacak gençlerimizi yetiştirip, futbolun gelişimine katkı koymak adeta imkansız oldu.
Yerli oyuncu hala beklenen seviyede değil, yetenekli genç oyuncuların yurt dışına gitmeleri, ülke futbolunun dışarıdan temsili noktasında büyük önem taşıyor.

Altınordu, tek başına bu misyonu üstlenmiş durumda.

Bugün Avrupa'nın önde gelen liglerinde, Altınordu futbol Okulunda futbol eğitimini alan futbolcular başarıyla görevlerini yapıyorlar.
Hafta sonu yapılan şampiyonlar ligi maçlarını izledikten sonra Galatasaray gibi son torbadan gruplara katılan takımlarla diğer torbalardan gelene takımlar arasında futbol olarak fazla bir farkın olmadığı görüldü.
Ligimizin futbol kalitesi yukarıya taşınmadığı sürece diğer ülkelerle olan fark daha da açılacaktır.
 

Yazarın Diğer Yazıları